İktidar ve göz

'İktidarın', görme, görülme ve görünme fiilleri çerçevesinde şekillenen üç boyutundan bahsedilebilir.

Bunların ilki, olan biten her şeyi “görme, gözetleme” iddiasıdır.

Vazifeleri, kameralar, bilgisayar ağları gibi çeşitli gözetleme araçları ile iktidar adına “görmek” olan sayısız kimse istihdam edilir. Devlet adeta kocaman bir göze çevrilir.

İktidar sahipleri herkese, kendileri görmeden hiçbir şey yapılamayacağını düşündürtmek isterler. Hatta gayrikanuni faaliyetlerin bile, görmedikleri için değil, avamın aklının ermeyeceği bir hikmet-i hükûmet çerçevesinde, kimliklerini ve cürümlerini gayet iyi bildikleri faillerine göz yumdukları için sürdürülebildiğini ima ederler.

İkinci boyut, iktidardakilerin “istediklerinde görünmez olabilme” kabiliyetidir.

İktidar gücünü kullananlar -yeterince güçlülerse- maşeri vicdanda sorgulanacak, kabul görmeyecek, hatta infial uyandıracak adımlar attıklarında, bir görünmezlik pelerini altında izlerini kaybettirirler.
Devlette işler rüşvet vermeden dönmüyor mu? Rüşvetsiz iş yapmayanlar adeta buharlaşır. Açık haksızlıklar, hukuksuzluklar mı söz konusu? Adaletsizliği yapan kimdir bilinemez. Hapishanelerde işkence mi var? Kimin yaptığı bulunamaz! Dahası, bunları yapanlar bir şekilde bilinse, bulunsa bile görmezden gelinirler.

Üçüncü boyut, iktidarların illüzyonistlerle paylaştıkları “gerçekleri olduğundan farklı gösterebilme” kabiliyetidir. İktidarlar güçlendikleri ölçüde, önce bilgi üretim mekanizmalarını sonra bizzat bilgiyi üreten ve iletenleri kontrol etmeye başlarlar. Böylece hakikati tahrif etmek mümkün hale gelir.

Ülkenin hazinesi tamtakır olsa da sanki paraları koyacak yer bulunamıyormuş gibi bir hava üretilebilir. Açık başarısızlıklar büyük başarılar, beceriksizlikler ustalık hamleleri, mağlubiyetler şanlı zaferler gibi takdim edilebilir. Verilip tutulmamış vaatler, boşa çıkmış iddialar sanki hiç söylenmemiş gibi ortadan kaldırılabilir.

Kutsal kitaplarda Sultan Süleyman, mutlak iktidara sahip olmuş bir peygamber-kral olarak anlatılır.

İktidarın, göz ve görme ile ilgili boyutları, Hz. Süleyman’ın son derece sembolik kıssasında görülebilir.

Hz. Süleyman öylesine mutlak bir güç sahibidir ki bırakın insanları, hayvanlara, hatta cinlere bile hükmetmektedir. Hepsinin dilini konuşmakta, onlara istediği her şeyi yaptırabilmektedir.

Özellikle kuşlar ve cinler Hz. Süleyman’ın her şeyi gören gözüdür. Böylesi bir istihbarat ağı sayesinde Hz. Süleyman’a “görülmeden gözetleme” imkânı bahşedilmiştir. Tüm insanlar Hz. Süleyman’ın kuşlardan ve cinlerden müteşekkil “istihbarat” ordusu tarafından mütemadiyen gözetlenmekte ama kendilerini kimin ne zaman gözetlediğini görememektedirler.

Hs. Süleyman’ın Sebe melikesi Belkıs’ın tahtını değiştirip, tanınmayacak hale getirme emrini vermesinde (Neml 41) ve Belkıs’ı derin bir su hissi verecek şekilde aynadan yapılmış bir zeminde yürütmesinde, objektif gerçekliği değiştirme, yani “gerçekleri, olduğundan farklı gösterme” çabasının izleri sürülebilir.

İngiliz tarihçi, düşünür, siyasetçi, yazar Lord Acton’un o meşhur sözünü burada zikredelim:

“İktidar, ifsat etme temayülü taşır. Mutlak iktidar mutlaka ifsat eder. Büyük adamlar neredeyse her zaman kötü adamlardır.”

Peygamber olmasına rağmen, Hz. Süleyman bile mutlak iktidarın ifsat ediciliğinden azade kalamaz. Dünya malına sevgisi onu hataya sürükler (Sâd suresi 32-33). Kur’an’da geçtiğine göre Allah onu böylece imtihan ettikten sonra “tahtının üzerinde bir ceset bırakarak” uyarır ve tövbe etmesini sağlar.

Kıssadaki “iktidar gücüyle kurgulanan illüzyonun ilanihaye sürmeyeceği” vurgusu da mühimdir.

Sultan Süleyman” bir gün değneğine yaslanmış dururken ölür ama onun için “kaleler, heykeller, dev çanaklar ve kazanlar” yapıp duran çok bilmiş “cinler”, sultanlarının öldüğünü, bir tahta kurdu değneğini yiyip kırıncaya ve böylece cesedinin yıkıldığını görünceye kadar fark edemezler (Sebe, 14).

Yani gözde kurulan iktidar gözde biter.

İktidarın ifsat edici dev aynaları sadece halk için değil, iktidar sahipleri için de bir illüzyondan ibarettir.

YORUMLAR (21)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.