Haç-Hilal savaşı mı?

Yeni Zelanda’da iki camiye saldırarak 49 masum Müslümana katliam yapan Brenton Tarrant, 21. yüzyılda kabarmakta olan İslamofobinin kanlı bir örneğidir. 49 Müslüman şehittir, hepsine Allah’tan rahmet diliyorum. Yükselmekte olan ‘kimlikler çatışması’nın bir örneği IŞİD ya da DEAŞ türü kanlı eylemlerse, diğer örneği Tarrant’ın yaptığı katliamdır.

Aslında, dini duyguların karşılıklı anlayış ve hoşgörü yerine, birbirine husumetle bakmasının nerelere yol açabileceğini bütün insanlık düşünmelidir.

Bu noktada Tarrant’ın kin ve nefret kusan 74 sayfalık “Manifesto”sunu ciddiye alarak tahlil etmek gerekiyor: Bu İslamofobik tarih algısında, asırlar öncesinde kalmış olaylar halen devam ediyormuş gibi algılanıyor, o olaylara “tarih” diye bakılmıyor, güncel gerçeklermiş gibi algılanıyor. Tarihî Hilal-Haç savaşları günümüze taşınıyor!

Tarihin tekrarı mı?

Terörist Tarrant kendisini Şarl Martel’le özdeşleştiriyor. Bundan bin üçyüz sene önce, Ekim 732’de Frank ordusu komutanı Şarl Martel, Abdurrahman’ül Gafiki komutasındaki İslam ordusunu mağlup etmişti.

Bin dört yüz sene önce!

Katilin diğer bir simgesi, II. Murat’la ve Fatih’le savaşmış olan Hunyadi Yanoş; yaklaşık altı yüz sene önce!

Yeni Zelandalı katil, ölüm kusan silahının üzerine büyük harflerle “TURKOFAGOS” yazmıştı...1820’lerdeki Yunan isyanında sivil Türklere uyguladığı katliamla ün kazanan Nikitas Stamatelopoulos’un unvanıydı bu; “Türk-yiyici” demekti!

49 masum Müslümanı ibadet sırasında öldüren katil, kendisine de bu unvanı vermişti!

Teröristin tarih okumalarına dikkat çekici bir örnek de Sırp faşizminin 1991-95 yılları arasında Müslüman Boşnaklara yaptığı soykırımdır.

Sırp kasapları Slobodan Miloşeviç ve sahada bilfiil Boşnak katliamı yapan Radovan Karadziç onbinlerce masumu katlederken Kosova savaşına atıfta bulunuyorlar, Avrupa’yı “Türk istilasından koruyoruz” diyorlardı!

Yeni Zelandalı katilin idollerinden biri de işte bu Karadziç’tir.

Tarihin ‘değişim’ faktörü

Teröristin bu tarih okumalarına karşı Türk ve İslam tarihinden pek çok mukabil argümanlar getirebiliriz. Ama önemli olan; “tarih”in bir de “değişim” yönünün olduğunu görmektir...

Evet, bugün sağda solda ve hemen her kültürde bazı kimseler için tarih hiç ders alınmadan, sabit bir piyesin sahnedeki kanlı tekrarı gibi algılanmaktadır...

Fakat yaşanmışlardan dersler çıkararak hukuk, hoşgörü, barış fikri ve kültür alanlarında insanlığın geçmişe göre gelişmeler sağladığı da bir gerçektir.

Sırp kasapları Miloseviç ve Karadziç’i soykırım suçundan tutuklayan da Avrupa idi. Miloseviç hapishanede intihar etmiş, Karadziç Boşnak Müslümanlarına yaptığı katliamdan dolayı soykırım suçundan müebbet hapse mahkum edilmiştir.

Terörist Tarrant, tarihin değişim yönünün de farkında tabii...

İslam düşmanlığı yapmayan, Müslüman göçmenlere insanca davranan Batılıları da suçluyor. İdollerinden biri, Norveç’te 2011 yılında 77 kız ve erken öğrenciyi “bunlar solcu, bunlar liberal, bunlar göçmen yanlısı” diye öldüren terörist Anders Breivik’tir!

Tayyip Erdoğan’a “Avrupa’da en büyük Müslüman grubun lideri” diye nefret ifade ederken, Hıristiyan Demokrat Merkel’e “anti-Beyaz, anti-Alman olan her şeyin anası” diye nefret ifade ediyor.

Bir arada yaşama kültürü

IŞİD’ler Müslüman toplumları asla yansıtamayacağı gibi, Tarrant’lar ve İslamofobikler de Hıristiyan toplumları asla yansıtamaz.

Büyümekte olan sorun, kimlikler çatışmasının keskinleşmekte olmasıdır.

Terörist Tarraran da dindar bir Hıristiyan değildir; saplandığı psikoloji “beyaz adam üstünlüğü”dür. (White-supremacist)

Zaten Hıristiyan mısın sorusuna “bu biraz karışık, öğrenince söylerim” diye cevap verdi.

Yaşanmakta olan sorun İslam-Hıristiyan çatışması değildir. Olaylara Hilal-Haç çatışması diye bakmak sorunu körüklemekten başka sonuç doğurmaz.

İŞID tipi teröre verilecek cevap Batı’nın Orta Çağa dönmesi olamayacağı gibi, biz Müslümanların İslamofobiye cevabı da Müslümanların Ortaçağa dönmesi olamaz.

Teröre ve nefret yayınlarına hukuken hak ettikleri yaptırımları uygularken, bütün insanlık için çıkış yolu birlikte yaşama kültürünü geliştirmektir; bunun ifadesi olan hukuktur, insan haklarıdır, itidaldir.

YORUMLAR (118)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
118 Yorum