Elim kaleme gitmiyor

Mete Yarar

Saatlerdir bir konu belirlemeye çalışıyor sonra yazıp tekrar siliyorum. Bugün canım yazı yazmak istemiyor. Bugün canım Zeytin Dalı bölgesinde olmak istiyor. Onların terini silmek, sırt çantalarını taşımak istiyorum.

Evladım yaşındaki delikanlılar benim rahat yaşamam için çabalarken benim ruhum rahat duramıyor. Onlara dokunma mesafesinde olmak ve o mesafede kalmak istiyorum.

Elim gerçekten bugün bir şey yazmak istemiyor. Ruhum ise içi içine sığmıyor. Birisi konuşmak ve haykırmak istiyor diğeri sessiz bir şekilde protesto etmek.

Öfkem atılan füzelerin müttefik ülkelerden gelmesine, 17 yaşındaki kızımızın uykusunda şehadatini Batı’ya anlatmak istememize. Benim meşrûiyetim ruhumda, Mehmetçiğin temiz kanında ve bu ülkenin insanının ferasetinde.

Devletimizden bir ricam var siz aradan bir çekilin bu Batı’yı bize bırakın. Diplomatik mesaj vermekten artık vazgeçin. Biz onlarla gerçek dünyada ve sosyal medya üzerinden demokratik bir şekilde hesaplaşalım.

Onların sahte destek mesajlarını yüzlerine birebir çarpalım. Neymiş efendim Türkiye’nin güvenliğini sağlama hakkımız varmış. Türkiye’nin güvenliğinden onlar da endişe duyuyorlarmış.

Sahtekarlar sizin verdiğiniz destek ve silahlar yüzünden Türkiye’nin sınır güvenliği tehlikede, sizin yüzünüzden 88 adet roket bir hafta içinde şehirlerimize atıldı. Askerlerimiz ve sivil vatandaşlarımız şehit edildi.

***

Sizin yarattığınız PYD ve PKK terör örgütü yüzünden sınır ötesine geçmek zorunda kaldık. Sizin yarattığınız kaos yüzünden şimdi sizden izin alacak değiliz.

Ne kadar yüzsüz insanlarsınız, sınırlı kapsamda operasyon yapmalıymışız.

Neden onlar istedikleri zaman askerlerimi şehit etsinler diye mi?

İstedikleri zaman sizin verdiğiniz silahlar ile Türkiye içinde eylem yapsınlar diye mi?

Biz kime laf anlatıyoruz ki bu onların her zaman yaptıkları çakal taktikleri.

Yok artık ben vatandaş olarak bundan sonra konuşmayacağım, daha fazla ne yapabilirim diye araştırmaya devam edeceğim.

Ruhumu ve beynimdeki deli soruların cevaplarını aramaktan yoruldum. Çünkü bunların cevapları yok.

Sokakta utanmaz bir insanla nasıl uğraşmayacaksanız bizler de bu iki yüzlü Batı demokrasisi (bence faşizim) ile uğraşmaktan vazgeçelim.

Kendi göbek bağımızı kesip örnek bir ülke nasıl olacağız ona odaklanalım. Hep söylediğim bir şey vardır “her ülke kendi hikayesini yazmalıdır” diye.

Askerlerimiz bize bu hikayenin ön sözünü yazdılar. Şimdi bize düşen geri kalanı doldurmak. Peki onlar bize önsözde ne dediler.

“Ölürsek cennet bizim kalırsak devlet bizim...” Afrin Şehidimiz Nurullah Seçen... Hadi bu önsözün üzerine siz ne yapacağınıza karar verin. Bu ağır sorumluluk taşıyan önsöze sizler de bir şeyler ekleyin. Hadi çekinmeyin siz de yazın sonra da ülkenin hikayesini tamamlamak için kutlu yolculuğunuza çıkın.

Kusura bakmayın inanın elim yazmak istemiyor. Alacağınız olsun. Şimdi ben onların yanına bir kez daha gitmek için yola çıkıyorum.

Sizlerin selamını söylemeyi unutmayacağım.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (49)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.