Obstrüktif uyku apnesi sendromu (OSAS) yaşayan bireylerin, hafta sonu değişen sosyal yaşam tarzları nedeniyle hastalık belirtilerinde belirgin bir şiddetlenme yaşandığı bilimsel bir çalışma ile ortaya kondu.
Avustralya merkezli ve Fransa'dan da verilerin incelendiği bu kapsamlı araştırmada, 70 binden fazla uyku apnesi solunum cihazı kullanıcısının verileri analiz edildi.
Araştırmacılar, hafta sonu görülen bu şiddet artışını, sosyal apne olarak adlandırıyor.
Uyku apnesi neden olur ve uyku apnesi tedavisi konularında güncel bir bakış açısı sunan bu tespit, hastaların özellikle cumartesi günleri orta ila şiddetli OSAS yaşama olasılığının hafta ortasına kıyasla yüzde 18 daha fazla olduğunu gösteriyor.
DEĞİŞEN UYKU DÜZENİ VE ALIŞKANLIKLAR HASTALIĞI NASIL KÖTÜLEŞTİRİYOR?
Diken'den Mesude Demir'in yazısına göre, çalışmanın detayları, hafta sonları artan alkol ve sigara tüketimi, değişen uyku saatleri ve solunum cihazı kullanımına kısa süreliğine ara verilmesi gibi faktörlerin tıkayıcı uyku apnesi sendromu şiddetini artırdığını gösteriyor.
Özellikle uyku apnesi belirtileri hafif olan hastaların bu dönemde ciddi sıkıntılarla karşılaşma riski yükseliyor.
Bu olumsuz etki, araştırmaya göre erkeklerde ve 60 yaş altındaki bireylerde daha belirgin.
Hafta sonu normalden 45 dakika daha fazla uyumanın dahi OSAS şiddetini yaklaşık yüzde 47 oranında kötüleştirdiği belirlendi.
Ayrıca hafta içi ve hafta sonu uyku-uyanma saatlerindeki bir saatten fazla kayma (sosyal jetlag), hastalığın şiddetini yüzde 38 oranında yükseltiyor.
O kadar çok faydası var ki: Kendinizi süper kahraman gibi hissedeceksiniz!
HAFTA SONU AKTİVİTELERİNİN SAĞLIĞA 'BOMBARDIMAN' ETKİSİ
Anadolu Uyku Araştırmaları Derneği (ANUYAD) Başkanı Prof. Dr. Hikmet Yılmaz, hekim tavsiyesi ile solunum cihazı kullanan OSAS hastalarının, cihazlarını düzenli kullanmalarının tedavinin başarısı için kilit rol oynadığını belirtiyor.
Hastaların 'bir-iki gün kullanmamayla ne olur' düşüncesinin yanlış olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Hikmet Yılmaz, hafta sonları bir araya gelen alkol, daha fazla sigara ve gece yoğunlaşan yemek tüketimi (büyük kalorinin gece alınması), rutin uyku saatindeki değişiklik ve uykuya dalma zorluğunun kalbe ve akciğerlere 'bombardıman' etkisi yaptığını ifade ediyor.
Prof. Dr. Hikmet Yılmaz, bu faktörlerin kalbi zorladığını ve akciğerlerin görevini tam yerine getirememesine yol açtığını dile getiriyor.
UYKU APNESİNE BAĞLI RİSKLER HAFTA SONLARI KÜMELENİYOR
Prof. Dr. Hikmet Yılmaz, uyku apnesine bağlı ölümler, miyokart enfarktüsü (kalp krizi), inme, beyin kanaması ve iskemi (dokulara yeterli kan gitmemesi) gibi ciddi olayların bu nedenlerle daha çok hafta sonlarında kümelendiğini gözlemlediklerini aktarıyor.
Bu tehlikeli kümelenmenin arkasındaki nedenler arasında sigara, sirkadiyen ritmin bozulması, vücut direncinin azalması ve solunum cihazının kullanılmaması gibi risk faktörleri yer alıyor.
Prof. Dr. Hikmet Yılmaz, cihazların küçülmesiyle birlikte taşımanın kolaylaştığını hatırlatarak, hastaların nereye giderlerse gitsinler, kısa tatillerde veya iş seyahatlerinde bile aletlerini yanlarına almaları ve mutlaka kullanmaları gerektiği uyarısında bulunuyor.
'Daha güvenli alternatif' yalanı patladı: e-Sigara prediyabet üretiyor!
SGK TAKİBİNDE DÜZENLİ KULLANIMIN ÖNEMİ
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), uyku apnesi cihazı ücretinin bir kısmını karşılıyor; ancak bu destek, günde dört saatten daha uzun süre kullanım gibi belirli şartlara bağlıdır ve SGK tarafından düzenli olarak takip edilir.
Doktor kontrollerinde cihazların kullanım süresi tespit ediliyor. Cihazı düzenli takmayan hastaların cihazları geri alınabiliyor.
Prof. Dr. Hikmet Yılmaz, bir gün dahi ara vermenin ciddi sıkıntılara yol açtığını belirterek, tüm hastalarına, "Nereye giderseniz gidin, çantanızın bir köşesinde cihazınız olacak" talimatını verdiklerini ve bir-iki gün takmamanın yorgunluğunun hafta ortasına kadar atılamayacağını ifade ediyor.
BESLENME DÜZENİ, UYKU KALİTESİNİ ETKİLER Mİ?
Öte yandan, uykuyla ilgili başka bir güncel araştırma, beslenme düzeninin uyku bozukluklarıyla ilişkili olabileceğini öne sürüyor.
Yaygın gıdalarda bulunan metabolitlerin aşırı gündüz uykululuğu riskiyle bağlantılı olduğunu gösteren bu çalışma, beslenmenin uyku bozukluklarında potansiyel bir rolü olabileceğine işaret ediyor.
Araştırmacılar, özellikle Akdeniz diyetlerinde sıkça rastlanan omega yağ asitlerinin aşırı gündüz uykululuğu riskini azalttığını tespit etti.
Ancak, olgunlaşmış veya fermente gıdalarda bulunan tiraminin ise, özellikle erkeklerde daha yüksek gündüz uykululuğu riskiyle ilişkilendirildiği belirtiliyor.
Nöroloji uzmanı anlattı: Bu üç kural sizi mışıl mışıl uyutacak!
