Prof. Dr. Harun Üçüncü, işitme duyusunun insan vücudunun önemli bir parçası olduğunu ve uzun süre kulaklık ile müzik dinlemenin işitme kaybına neden olabileceğini açıkladı. Üçüncü, işitme kaybının toplum sağlığı için büyük bir sorun olduğunu belirterek bu sorunun hafıza kaybı ve bunama gibi ek hastalıklara neden olabileceğini ifade etti.
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Başkanı Prof. Dr. Harun Üçüncü, Uluslararası İşitme Engelliler Haftası kapsamında yaptığı açıklamada, işitme duyusunun insanı insan yapan özelliklerin oluşmasında önemli bir parça olduğunu vurguladı. Uzun süre kulaklık ile müzik dinlemenin işitme kaybına neden olan faktörlerden biri olduğunu belirtti.
Sağlıklı ve tam bir işitme duyusunun, dış etkenleri algılamak ve işlemek için gereklilik olduğunu söyledi. Aynı zamanda beyindeki işitme ve konuşma merkezlerinin bağlantılı olduğunu ve bebeklik/çocukluk döneminde yaşanan işitme kayıplarının konuşma bozukluğuna da yol açabileceğini ifade etti.
DÜNYA NÜFUSUNUN YÜZDE 5'İNDE İŞİTME KAYBI
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, günümüzdeki insan nüfusunun yaklaşık yüzde 5'inin (430 milyon) işitme rehabilitasyonuna ihtiyaç duyduğunu belirtti. Önümüzdeki yıllarda bu sayının 700 milyona çıkması beklenmektedir. Ayrıca, güvenli olmayan dinleme alışkanlıkları nedeniyle 1 milyar genç erişkinin kalıcı fakat önlenebilir işitme kaybı tehdidi altında olduğunu ifade etti.
Araştırmalar her 500 bebeğin 1'inde doğuştan işitme kaybı görüldüğünü göstermektedir. Bu veriler, işitme kaybının toplum sağlığı açısından önemli bir sorun olduğunu ortaya koymaktadır. Doğuştan işitme kaybı, enfeksiyonlar, kafaya alınan darbeler, kulaklıkla uzun süre yüksek sesli müzik dinleme, çevresel gürültü maruziyeti ve genetik faktörler gibi çeşitli nedenlere bağlı olarak ortaya çıkmaktadır.
ERKEN VE DOĞRU TEŞHİS ÖNEMLİ
Prof. Dr. Üçüncü, erken ve doğru teşhis durumunda hemen hemen her tür işitme kaybının tedavi edilebildiğini belirtti. Çocuklarda konuşma geriliği, televizyonu yüksek sesle dinleme, sosyal ortama veya derslere uyum sağlamada başarısızlık gibi belirtiler, yetişkinlerde ise söylenilenleri tekrar etme, yüksek sesle konuşma gibi belirtiler görüldüğünde bireylerin vakit kaybetmeden bir Kulak Burun Boğaz (KBB) uzmanına başvurması gerektiğini söyledi. Ardından Odyoloji ve Konuşma Bozuklukları bölümü tarafından gerekli tetkikler ve değerlendirmeler yapılıp hastalar yeniden KBB hekimine yönlendirilerek uygun tedavi yöntemi belirlenmektedir.
İLERİ TEKNOLOJİK GEREÇLERLE TEDAVİ
İç kulak kaynaklı işitme kayıplarında öncelikle işitme cihazı kullanımının önerildiğini belirten Üçüncü, ileri derecede kayıp olan hastalarda ise koklear implant cerrahisinin (biyonik kulak) uygulanması gerektiğini ifade etti. Koklear implant, ileri derecede işitme kaybı olan hastaların iç kulağına yerleştirilen yüksek teknoloji bir işitme sistemidir. Bu işlem 1 yaşından itibaren her yaştaki insana güvenle uygulanabilmektedir. Bunun yanı sıra, orta kulak kemiklerinin kireçlenmesi, kronik enfeksiyonlar ve kulak zarı delinmesi gibi durumların da yüksek cerrahi tecrübe ve ileri teknolojik gereçlerle tedavi edilebildiğini belirtti.
HAFIZA KAYBI VE BUNAMA GİBİ EK HASTALIKLAR
Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Kliniği'nde koklear implant, mikroskopik ve endoskopik (kapalı kulak ameliyatı) kulak ameliyatları ile işitme kaybına yönelik her türlü tedavi uygulanmaktadır. Prof. Dr. Üçüncü şu açıklamalarda bulundu:
"Anabilim dalımız bünyesinde yer alan Odyoloji, Konuşma ve Denge Bozuklukları Tanı ve Tedavi Merkezi, dünya standartlarında hizmet vermektedir. İşitme kaybı tedavi edilmediği takdirde çocuk yaşta sağırlık ve konuşma bozukluğu, ileri yaşta ise sosyal izolasyon, depresyon, hafıza kaybı ve bunama gibi birçok ek hastalığa neden olmaktadır. Bu nedenle işitme kaybı şüphesi olan bireylerin en kısa sürede bir Kulak Burun Boğaz Hastalıkları uzmanına başvurması önemlidir."
