Meme Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Enver Özkurt, obezitenin meme kanseri üzerindeki etkilerine dikkat çekerek, bu iki faktör arasındaki bilimsel bağı gözler önüne serdi. Doç. Dr. Özkurt’a göre, vücuttaki fazla yağ, sadece kalori depolamakla kalmıyor; aynı zamanda hormon ve kimyasal sinyaller üreterek tümör gelişimini aktif şekilde destekliyor.
YAĞ DOKUSU HORMON ÜRETİM MERKEZİ GİBİ ÇALIŞIYOR
GerçekGündem'in haberine göre, Doç. Dr. Özkurt, obezitenin kanser riskini nasıl artırdığını bilimsel mekanizmalarla açıkladı:
Menopoz Sonrası Risk: Özellikle menopoz sonrasında, yağ dokusu östrojenin ana kaynağı haline gelir. Yağ hücreleri, androjenleri östrojene dönüştürerek hormon reseptörü pozitif meme kanseri riskini ciddi biçimde yükseltir.
Hormonal Dengesizlik: Obez bireylerde, tümör gelişimini destekleyen leptin hormonu yüksek salgılanırken, koruyucu etkisi olan adiponektin seviyesi azalır.
İnsülin Direnci: Obeziteyle sık görülen insülin direnci, hücrelere sürekli büyüme sinyali göndererek ve serbest östrojen seviyesini artırarak meme kanseri riskini iki katına kadar çıkarır.
Uzman, obezitenin sadece risk artırmakla kalmayıp, aynı zamanda cerrahi sonrası yara iyileşmesi ve enfeksiyon gibi riskleri yükselterek tedavi sürecini de zorlaştırdığını ekledi.
KALICI KİLO KAYBI RİSKİ YÜZDE 30 AZALTIYOR
Kilo kaybının kanser riskini önemli ölçüde azalttığını gösteren 180 bin kadın üzerindeki geniş çaplı bir araştırma sonuçları, umut verici veriler ortaya koydu:
2–4.5 kilo kalıcı kayıp: Risk yüzde 18 azaldı.
4.5–9 kilo kalıcı kayıp: Risk yüzde 25 azaldı.
9 kilo ve üzeri kalıcı kayıp: Risk yüzde 30'dan fazla azaldı.
Doç. Dr. Özkurt, korunmanın en etkili yolunun kalıcı yaşam tarzı değişiklikleri olduğunu vurguladı. Uzman, haftada en az 150 dakika egzersiz, Akdeniz tipi beslenme modelini benimseme ve kırmızı et, işlenmiş gıdalar ile alkol-sigarayı sınırlama gerekliliğinin altını çizdi.
