Uçurumdaki beş günlük yaşam savaşını anlattı: İdrarımı içtim, giden gemileri saydım

Sarıyer'de su almak için gittiği ormanlık alanda ayağının kaymasıyla uçuruma yuvarlanarak 5 gün boyunca yaşam savaşı veren 65 yaşındaki Remzi Geyik yaşadıklarını anlattı. Piknikçilerin fark etmesiyle mahsur kaldığı yerden kurtulan Geyik, "5 gün boyunca idrarımı içtim. 4-5 metre ileride, getirdiğim suyu gidip alamadım' dedi.

İstanbul'un Sarıyer ilçesinde 1 Ekim Pazar günü gittiği Garipçe Mahallesindeki ormanlık alanda su almak için tırmandığı yamaçtan düşen 65 yaşındaki Remzi Geyik düştüğü yerde 5 gün boyunca mahsur kaldı. Yanında telefonu olmadığı için yardım isteyemeyen Geyik, bölgeye gelen piknikçiler tarafından fark edildi. İhbar üzerine gelen ekiplerce uzun uğraşlar sonucu yaralı kurtarılan Geyik, tedavi gördüğü hastanede 5 günlük yaşam mücadelesini anlattı.

8.jpg

'SANKİ BİRİSİ BENİ AŞAĞIYA ATTI'

Oraya su almak için gittiğini söyleyen Geyik yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:

"Saat 10.00'da oradaydım. Yerimi temizledim, gömleğimi yıkadım, şapkamı yıkadım ve oraya astım. Sonra kendime biraz su getirmek istedim. Gitmemle gazi olmam bir oldu. Yer kaygandı. Bir ayağımı kayanın üstüne attım. Devamlı oraya gidiyorum, aynı yerden su getiriyorum. İnanın ki sanki birisi beni oradan aldı aşağıya attı. Ben şaşırdım kaldım. Orada çalılara tutundum, elim yara oldu. 5 gün ayı seyrettim, yıldızları seyrettim, doğayı seyrettim. Gelen giden gemileri saydım.

9.jpg

'5 GÜNDÜR BURADA İDRARIMI İÇİYORUM'

O köyden orada balıkçılık yapanlar var, birisi gelmedi. Dün saat 09.00-09.30 gibi, tam saati tahmin edemiyorum. Güneş daha tam batmamışı. İki kişi geldi, 'Dayı burada ne yapıyorsun' dediler. 'Hiç sormayın, ayağım gitti, ben 5 gündür burada idrarımı içiyorum. 4-5 metre ileride, getirdiğim suyu gidip alamıyorum.' dedim. Bana suyu getirdiler, belki yarım saatte 5 litre su içtim. O çocuklar sağ olsun, ambulansı aradılar. Ambulans geldi, köyün mezarlığının oradan patika yollar var, bulamadılar. Helikopteri aradılar, denizden kurtarıcılar varmış onu aradılar, onlarda geldi"

7.jpg

'BEN NASIL OLSA ÖLECEĞİM DEDİM'

Doldurduğu suyu içemediğini söyleyen Remzi Geyik, "Doldurduğum suyu yanıma getiremedim. 3 tane salatalığım vardı onu yedim. Kepek ekmeğim vardı. Baktım poşetin içinde, kokladım bozulmuş. Mümkün değil zaten tükürük bezlerim kuruduğu için yutamıyorum. Yesem boğulurum. Ekmekleri de attım oraya kuşlar yesin diye, ben nasıl olsa öleceğim dedim. Kendimi denize atayım, birisi görür de 'Burada birisi ölmüş' der diye düşündüm. 31 yıldır, 1992'den beri ben oralara gidiyordum. Şeker hastasıyım, ayaklarım ağrıdı. Biraz güneş vurdu, biraz rahatlar gibi oldum. Sonra karıncalanmaya başladı. Günde 1-2 saat uyudum. Tam saati de bilmiyorum. Gölgeye bakarak anlıyorum. Saatim, telefonum olmadığı için ben öyle kaldım. Yoksa o kadar mahsur kalma imkanım yoktu"

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN