Ali yazar Veli bozar… Keskin sirke küpüne zarar…

CHP’li Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney’in gözaltına alınmasına tepki gösteren AK Partili Orhan Miroğlu’nun iktidara “Biri kuruyor, biri bozuyor halleri sona ermeli” çağrısı, rahmetli Barış Manço’nun dillere pelesenk olan şarkısının meşhur nakaratını getirdi aklıma.

Bir yandan devlet eliyle hazırlanan ve Alevi toplumunun haklarını önceleyen bir rapor yayımlanırken, diğer yandan aynı topluluğa mensup bir belediye başkanının gözaltına alınmasının güven duygusunu zedeleyeceğini söyleyen Miroğlu “insanlar acaba devletimizin içinde bir ihtilaf mı var, devlet koalisyonla mı yönetiliyor demezler mi?” diyerek ikazda bulunuyor kendi iktidarına.

Aslında Türkiye gerçek anlamda bir hukuk devleti olsaydı elbette ki aynı gün Alevi bir belediye başkanın gözaltına alınması hiç sorun olmazdı. Olabilir, devlet Alevi raporunu yayınladığı güne ülkenin bağımsız ve tarafsız yargısının bir soruşturması denk gelebilir.

Ama dediğim gibi Türkiye bir hukuk devleti olsaydı, ülkemizde hukukun üstünlüğü ilkesi geçerli olsaydı ve yargı iktidarın elinde bir sopaya dönüşmemiş olsaydı.

***

Miroğlu’na da “Biri kuruyor, bir bozuyor halleri sona ermeli” dedirten… Miroğlu’na “zamanlama müthiş, nokta atışı” dedirten ve çatlayan sabır taşının isyanı içerisinde bir dönem milletvekilliğini yaptığı iktidarına bu çağrıda bulunduran CHP’li İnan Güney’in Alevi olması değil…

1 Ekim 2014 tarihinden bu yana Cumhur İttifakı’nın iki liderinin davranışlarıyla, yaklaşımlarıyla, söylemleriyle, üsluplarıyla, halleriyle ortaya koydukları fotoğraf:

1 Ekim 2024 tarihinden bu yana MHP lideri Devlet Bahçeli dişiyle tırnağıyla, bin bir emek vererek kurmaya, kurtarmaya, onarmaya, yapmaya çalışıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da pata küte bozuyor, dağıtıyor.

MHP lideri Bahçeli 1 Ekim 2024 tarihinden bu yana ülkemizin iç cephesini güçlendirmek için bütün siyasi kariyerini, savunduğu ilkelerini, ideolojisini bir kenara koyarak başlattığı “Terörsüz Türkiye” politikasını neticelendirmek için büyük bir özveriyle çalışırken…

Cumhurbaşkanı Erdoğan iç cepheyi dağıtmak için atılması gereken ne kadar adım varsa hepsini eksiksiz bir şekilde atıyor.

***

MHP lideri bütün savunduğu ideolojiyi bir kenara bırakarak, kamuoyunda kendisine yöneltilecek “dün kapansın dediği partililerle tokalaşıyor” eleştirilerini “iç cepheyi” güçlendirmek adına göğüsleyerek TBMM’de gidiyor DEM Partililerle tokalaşıyor…

Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP liderinin açıklamasının üzerinden daha 24 saat geçmeden DEM Partili Belediye Başkanlarını gözaltına aldırıyor, DEM Partili belediyelere kayyum ataması yaptırıyor.

MHP lideri Bahçeli çıkıyor mesela toplumsal uzlaşmayı sağlamamız ve güçlendirmemiz lazım açıklaması yapıyor…

Ertesi gün Cumhurbaşkanı Erdoğan toplumsal kutuplaşmayı en sert şekilde ne sağlayacaksa, toplumu bir bıçağın keskin ucu gibi iki kenara ne atacaksa onu yapıyor.

MHP lideri Bahçeli 11 Ağustos tarihinde sosyal medya hesabından “belediyeler başta olmak üzere” vurgusuyla Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “Türkiye’nin ağırlaşan, belediyeler başta olmak üzere pek çok alana yayılan ve yoğunlaşan hukuki davaların adaletin eksiksiz tecelli ettirilmesini sağlayarak neticelendirilmesini sağla” çağrısında bulundu.

Sanki Bahçeli böyle dememiş de tam aksini söylemiş gibi 12 Ağustos sabahı savcılık Antalya ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yeni dalga operasyon düzenledi.

AK Parti Genel Merkezinden, hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisinden daha fazla Erdoğan’ın yeniden CB adayı olmasını isteyen, her fırsatta “Türkiye’nin ona ihtiyacı var” açıklaması yapan MHP liderinin Erdoğan’ın kötülüğünü istediğini söylemek mümkün mü?

MHP lideri CHP’yi çok sevdiği, Ekrem İmamoğlu’na çok değer veridği için mi yoksa bu davalar Cumhur İttifakı’na dolayısıyla iktidara zarar verdiği, kan kaybettirdiği için mi ittifak ortağına hem de ‘biz’ dilini kullanarak “Adli tatilin bitimiyle beraber yargıyı saran mesnetsiz tartışma ve sürtüşmelerin kesinkes sonlandırılması, süregelen soruşturma ve kovuşturmaların bir an evvel tamamlanması demokrasi ve hukuk güvenliği bakımından önceliğimiz olmalıdır” çağrısında bulunuyor?

Erdoğan’ın “CHP’li belediyeleri silkeleme” operasyonun AK Parti’ye faydası mı oldu yoksa zararı mı oldu?

Silkelenen CHP mi oldu AK Parti mi?

Bu Pazar seçim olsa AK Parti sandıktan iktidar olarak çıkabilir mi?

***

Bahçeli’nin “CHP’li belediyeler başta olmak üzere” vurgusuyla yaptığı hukuk uyarılarını 5 Kasım 2024 tarihli açıklamasıyla birlikte değerlendirmek gerekiyor.

Bahçeli Erdoğan’ın adaylığıyla ilgili kamuoyunda çıkan tartışmalara partisinin grup toplantısında “Eğer enflasyon canavarına kesif bir darbe indirilirse, Türkiye siyasi ve ekonomik istikrarın zirvesine çıkarsa, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın bir kez daha seçilmesi doğal ve doğru tercih değil midir” demişti.

Ülkenin enflasyon, ekonomi sorunları ortadayken Erdoğan’ın bütün enerjisini ülkenin sorunlarına değil de İBB davalarına vermesinin iktidara verdiği zararı dahası yargı kurumunun da artık bu davaları taşıyamadığını, hukukun alaşağı edildiği, yargının iktidar elinde bu derece araçsallaştığı bir konjonktürde Terörsüz Türkiye politikasının başarıya ulaşamayacağını görüyor.

Hukuk olmadan, demokratikleşme adımları atılmadan kalıcı bir çözüm sürecinin olması mümkün değil.

Yargının araçsallaşması hukuka olan güveni zedeledi, adalet sorunlarını derinleştirdi, toplumun geniş kesimlerinde adalete olan güven dibe vurmuş durumda.

Terörsüz Türkiye politikasının başarıya ulaşması için de ekonominin düzelmesi için de Türkiye’nin hukuk rayına oturması, adalet sorunlarını çözmesi, hukukun üstünlüğü ilkesini hakim kılması gerekiyor.

Ekonominin istikrara kavuşması için de güvenilir bir hukuk sisteminin şart olduğu artık anlaşılmalıdır.

Bunun için de MHP hukukun üstün kılınmasında ısrar ediyor, ittifak ortağını artık kamuya açık alanlarda adalet, hukuk konusunda uyarma ihtiyacı hissediyor.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız iktidarı her geçen gün doz artırarak hukuk, adalet konusunda uyarıyor, adaleti sağlayacak yargıçlara adil yargılamayla ilgili “masumiyet karinesi” gibi “bağımsız ve tarafsız mahkemelerde doğal hakim”, “lekelenmeme h0akkı”, “ölçülülük”, “makul süre içinde yargılanma ve savunma hakkı” gibi evrensel hukuk ilkelerini hatırlatıyor.

MHP yaptığı hukuk çağrıları ve uyarıları ile bir yandan iktidarı uyarırken bir yandan da topluma MHP bu hukuksuzlukları tasvip etmiyor mesajı veriyor.

MHP’li Feti Yıldız’ın iktidar açısından en hazin olanı “Adalet için söylenecek ilk söz onun Allah’ın emri olduğudur. Bu nedenle adaletsizlik ve iman aynı sinede bulunmaz” uyarısıydı. Bu ikazını “Cumanız mübarek olsun” sözüyle bitirmesi ise bir hayli ironikti.

Küçük bir parantez açayım: Adaletsizliğin, hukuksuzluğun ülkeyi bu derece sardığı bir iklimde hiç sesi çıkmayan, AK Partinin hukukçu kurmayı Hayati Yazıcı, MHP’li Feti Yıldız’ın bu mesajını okuduğunda ne hissetmiştir?

Parantezi kapatayım.

***

Velhasıl kelam 1 Ekim 2024 tarihinden bu yana Cumhur İttifakı’ndaki durum şöyle: Biri kuruyor, bir bozuyor.

Biri yapmaya çalıştıkça diğeri daha adım atmadan yıkıyor. Biri ihya etmeye çalıştıkça diğeri bozuyor.

Adım adım Avrupa’dan uzaklaşan, hukuku kenara iten, anayasaya uymayan, ülkeyi adım adım uçurumun kenarına getiren iktidar partisi eleştirileri dün de dinlemiyordu. Öyle görünüyor ki ittifak ortağının dostane uyarılarını da dikkate almayı düşünmüyor, kendi çıkarına olacak eleştirileri düşmanlık olarak algılıyor.

Öyle olmasa MHP liderine kulak verir değil mi? Bunun başka türlü bir açıklaması mümkün değil çünkü.

YORUMLAR (46)
46 Yorum
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.