Ve MHP lideri Devlet Bahçeli dün partisinin grup toplantısında AK Parti’nin anayasa değişikliği için HDP’nin kapısını çalmasına MHP’nin nasıl tepki vereceğini merak edenlere esti gürledi sonra da bu ziyareti nasıl karşıladığını açıkladı:
“Normal ve doğru bir adım.”
Lütfen dikkatle okuyun, hatta arşivleyin, ben öyle yapacağım çünkü. Bahçeli tam olarak şöyle dedi:
“AK Parti heyetinin anayasa değişikliğini görüşmek amacıyla Meclis’te grubu bulunan siyasi partileri ziyaret etmesi son derece doğal ve doğru bir adımdır. HDP’yle niye görüşülmüş? Biz buna ne diyecek, nasıl tepki gösterecekmişiz? Günlerdir cevabı aranan marazi sorular bunlardır.”
Evet, dünyanın bütün demokratik ülkelerinde bu böyledir. İktidar partileri hazırladıkları ya da hazırlayacakları anayasa değişikliği tekliflerini görüşmek, fikirlerini almak için ayrım yapmaksızın Meclis’te grubu olan bütün partilerin kapılarını çalarlar, ziyaret ederler, istişare ederler, görüşlerini alırlar.
Bu gayet doğaldır ve doğru bir adımdır. Demokrasiye sahip ülkelerde hele hele bu çağda bir iktidar partisinin Meclis’te grubu bulunan bir partiyi ziyaret etmesinin haber değeri olmaz. İktidar ortağı partinin de “o ziyareti” nasıl karşılayacağı, nasıl tepki vereceği merak edilmez.
Çünkü bu “son derece doğal ve doğru” bir adımdır.
Peki biz “Bahçeli bu ziyareti acaba nasıl karşılayacak, nasıl tepki verecek” diye niye merak ettik?
Sürekli HDP’nin kapatılması için çağrılarda bulunan, hatta başka bir isimle tekrar faaliyette bulunmasına fırsat verilmeyecek şekilde kapatılsın açıklamaları yapan, HDP’nin siyasi bir parti olmadığı konusunda kesin fikirler açıklayan bir siyasi parti liderinin bu ziyarete nasıl tepki vereceği dünyanın bütün ülkelerinde merak edilir, Mozambik bile olsa merak edilir.
***
Sayın Bahçeli 11 Aralık 2020 tarihinde sosyal medya hesabından yaptığınız açıklamada “HDP isimli husumet ve hıyanet oluşumu demokrasinin ardına saklanarak, özgürlük ve insan hakları sığınağına yuvalanarak Türkiye’ye meydan okumaktadır. HDP bir terör sorunudur, bölücülük yuvasıdır, fitne tezgahıdır, demokratik güvenliğimize doğrulmuş melun bir silahtır. Bu kervan böyle gitmemelidir. Adalet ve hukuk mutlak surette devreye girmeli, HDP’nin kapısına açılmamak üzere kilit vurulmalıdır. Yani demem odur ki, HDP’yi Türk siyasetinin taşıma ve hazmetme kapasitesi dolmuştur. Bu terör ve bölücülük yatağı kapatılmalıdır” demişsiniz.
11 Ocak 2021 tarihinde “HDP’ye kapatma davası açılmalıdır. Şayet kapatma davasının açılması tavını kaybedip tavsamaya havale edilirse Milliyetçi Hareket Partisi Siyasi Partiler Kanunu’nun 100’üncü maddesine müzahir olarak gereğini zamanı geldiğinde inanmışlıkla yapacaktır” demişsiniz.
2 Mart 2021 tarihinde “HDP kapatılsın, başka bir ad altında tekrar faaliyette bulunmasına fırsat verilmesin. Türkiye bir hukuk devletiyse HDP’nin kapatılması acildir, şarttır” demişsiniz.
10 Ekim 2021 tarihinde “HDP'nin ön kapısından giren arka kapısından silahlanarak terörist kamuflajıyla çıkmaktadır. HDP’nin kapatılması anaların yüreklerine su serpecektir. HDP’nin kapatılması anaların ümitlerini yeşertecek derin bir nefes aldıracaktır. HDP’nin kapısına hiçbir maymuncukla açılmayacak kilit asılmalıdır” demişsiniz.
11 Ocak 2022 tarihinde partinizin grup toplantısında “Türkiye’nin öncelikli sorunu bölücü terördür. Zaman zaman kanatılan bu yara kapatılmadıkça üzerine konan haşarat her zaman olacaktır. Biz Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde terörist istemiyoruz. Terör örgütüne eleman devşiren, sözde Kürdistan propagandasıyla sabrımızı kemiren HDP’yi Türk siyaset ve demokrasi hayatında bir saniye bile görmeye tahammül edemiyoruz” demişsiniz.
16 Şubat 2021 tarihinde “HDP kapatılsın. HDP, PKK’nın giriş kapısı, bagaj kapağıdır. HDP, PKK’nın mekapı çıkarıp kundura giymiş halidir. Yani HDP, PKK’nın ta kendisi, aynadaki aksidir. Kaldı ki seri bir katilin işlediği cinayetleri lanetlemesi abesle iştigaldir. HDP’nin ipi ve iradesi Kandil’dedir. Peki tüm bu olan bitenler karşısında HDP’nin kapatılmasına yönelik kısa metrajlı üç maymun oyunu sahne almaya inat ve ısrarla devam edecek midir? HDP kapatılmadan, PKK’nın ayağını TBMM’den kesmenin bir başka formülünü bilen ve bizi de bilgilendirmeye hazır olan aslan parçası bir demokrat var mıdır?“ demişsiniz.
Şimdi de çıkmışsınız diyorsunuz ki: AK Parti heyetinin anayasa değişikliğini görüşmek amacıyla Meclis’te grubu bulunan siyasi partileri ziyaret etmesi son derece doğal ve doğru bir adımdır.
MHP’nin bu ziyarete nasıl tepki vereceği soruları “maraz”dır.
MHP’li siyasetçiler siz söyleyin hangisi “maraz”dır, MHP bu ziyarete nasıl tepki verir sorusunu sormak mı, dün HDP PKK’nın giriş kapısıdır, bagaj kapısıdır, TBMM’de bu partinin olması züldür dediğiniz bir siyasi partiyle görüşülmesini doğal ve normal karşılıyor olmanız mı?
***
Ben fikrimi söyleyeyim. MHP’nin bu tavrı doğrudur. Bahçeli’nin bu yaklaşımı çok güzel ve destekliyorum.
Eğer bir gün Sayın Bahçeli çıkıp bir de “Kimse bizim karşımıza Kürtlükle de Türklükle de çıkmasın. Biz her türlü milliyetçiliği, ayaklarının altına almış bir partiyiz” derse o gün Bahçeli’yi avuçlarım patlayıncaya kadar alkışlayacağım. (Tırnak içine aldığım ifadeler Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2012 yılına ait sözleridir.)
