Cumhurbaşkanı Erdoğan, Arnavutluk ziyareti dönüşünde beraberindeki gazetecilere “biliyorsunuz benim bir iddiam var” diyerek “faiz sebep, enflasyon neticedir” tezini yinelemiş ve bu tezin neticesinin kendini gösterdiğini, enflasyonun düşüşe geçtiğini söylemiş.
Sayın Erdoğan tezinin neticesinin kendini gösterdiğini iddia ediyor. Ortaya çıkan bir netice var doğru, Merkez Bankası faizi düşürdükçe enflasyon fırladı, döviz kurları aldı başını gitti, piyasalar allak bullak oldu. 16 Aralık’ta faizin 200 baz inmesinin sonuçları ortada; Dolar 18.34 seviyelerine çıktı. Ortalık yangın yerine döndü. Ve Cumhurbaşkanı Erdoğan iki gün sonra 20 Aralık akşamında “laftan anlamayan, laf dinlemeyen döviz kurunun” üzerine balyozu indirdi.
Eğer bir netice ise 20 Aralık akşamı dolar 18’lerden 12 liralara düştü, ama o kadar. Dolar hâlâ 14 lira sınırlarını zorluyor.
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan “dövize endeksli TL mevduat” uygulamasıyla bir nevi örtülü faiz artırımı yaptı, Merkez Bankası’nın zamansız faiz indirim kararlarının açtığı tahribatı “dövize endeksli TL mevduat” uygulamasıyla kapatmaya çalıştı…
Sayın Erdoğan neticeden neyi kastettiğini daha net, somut rakamlarla açıklamalıdır. Dün 20 Aralık kararları birinci ayını doldurdu. Piyasalara, vatandaşa, bir aylık pozitif yansımaların neler olduğunu anlatmalı. Marketlerdeki fiyatlar düşmedi. Her gün bir şeye zam geliyor, elektriğe, ekmeğe, doğalgaza, mazota, benzine…
Dolayısıyla Sayın Erdoğan “gördüğü, hissettiği olumlu neticeleri” vatandaşlarıyla da paylaşmalı. Sonuçta vatandaşlar olarak bilmek hakkımız.
***
Madem ki “faiz sebep, enflasyon netice” iddiası ya da tezi doğru. Enflasyon da düşüşe geçti. O zaman Merkez Bankası dünkü toplantısında neden “faiz indirim” kararı vermedi, politika faizini “piyasaların beklentileri doğrultusunda” diyerek yüzde 14 seviyesinde sabit bıraktı?
Partisinin grup toplantısında “Faizi savunanlarla aynı yolda yürümeyeceğiz. Benden başka bir şey beklemeyin. Bir Müslüman olarak nasslar neyi gerektiriyorsa onu yapmaya devam edeceğim” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan buna bir tepki verecek mi, vermeyecek mi?
***
Bu önemli bir konu ama ben asıl Sayın Erdoğan’ın “2022 yılı” ile ilgili verdiği müjdenin üzerinde durmak istiyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan “2022 bizim en parlak yılımız olacak inşallah. 2023’e de zaten böyle gireceğiz. Bu enflasyonun da düşüşünü getirir, enflasyon düşecek” demiş.
Kim arzu etmez 2022 yılı ülkemizin en parlak yılı olmasını?
Enflasyonun düşmesini, işsizliğin son bulmasını. Ekmek kuyruklarının bitmesini. Esnafın yüzünün gülmesini.
Sayın Erdoğan’ın ağzından bal damlıyor, değil mi?
Erdoğan aynı müjdeyi 2020 yılında 2021 yılı için vermişti. 2021 yılı ülkemizin en parlak, en mutlu, mesut yılı olacaktı. 26 Aralık 2020’de sözüm söz demişti.
“2021 yılı milletimize söz verdiğimiz gibi demokratik ve ekonomik reformların yılı olacak. Faiz, kur, enflasyon şer üçgenini kırarak üretim ve istihdam merkezli bir sistem kurmakta kararlıyız. Bu konuda yapılan hazırlıkları en kısa sürede milletimizin ve Meclisimizin takdirine sunacağız..”
Sayın Erdoğan hatta 2020 yılında o dönemki ekonomi politikalarına referansla, 2022 yılı için şu sözü vermişti: “Yeni ekonomi programımıza göre, önümüzdeki 3 yılda istihdamı 3.2 milyon kişi artıracağız. 2022 yılında işsizliği yüzde 9.8’e indirmeyi hedefliyoruz.” (16 Ocak 2020)
Cumhurbaşkanı Erdoğan 2020 yılının çok güzel geçeceğini müjdeleyerek demişti ki: “2020, bunca yıldır verdiğimiz mücadelenin, fedakarlıkların, emeklerin meyvelerini toplamaya başladığımız bir yıl olacaktır. Büyüme, üretim, ihracat ve istihdamı güçlendiren yeni bir şahlanış döneminin kapıları açılacaktır.”
Aslında Cumhurbaşkanı Erdoğan 2018 yılında 2019 yılının ekonomik şahlanış yılı olacağını müjdelemişti.
Asıl soru şu: Cumhurbaşkanı Erdoğan son bir yılda hangi vaatlerini gerçekleştirdi? Ama her gün ekranlarda “hep söylediğim gibi, söz verdiğimiz gibi” diyerek yeni yeni vaatlerde bulunuyor.
Aklıma geldi bir tanesini ben sorayım: Yangın filosu kurulacaktı, ne oldu? Çalışmalar hangi aşamada?
Sayın Erdoğan talimat vermişti, yangın filosu ne durumda? Bakan Pakdemirli “Envantere uçak alımıyla ilgili Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla çalışmalara başladık. İhalesini de inşallah bu sene içinde tamamlıyor olacağız” demişti. (30 Temmuz)Yapacağız, alacağız diyor. Neler alındı, neler yapıldı?
Sayın Erdoğan iktidarının ilk yıllarında “benim milletim laf değil, icraat istiyor” diyordu ve yaptığı hizmetleri bir, bir sayıyordu. “Bu millet laflardan, vaatlerden çok çekti” diyordu ki el hak doğruydu. Ve teker teker sayıyordu ama saydıklarının toplumda da bir karşılığı vardı. Çünkü yapılanları görüyordu vatandaş.
2022 yılının içindeyiz, inşallah 2022 yılı ülkemizin en parlak yılı olur.
