İktidarın Kanal İstanbul inadı devam ediyor…

Gelecek Partisi, Kanal İstanbul projesi hakkında hazırladığı raporu “Amacımız siyasi bir polemik oluşturmak değil” diyerek açıkladı.

Gelecek Partisi Politika İzleme Kurulu Koordinatörü Feridun Bilgin’in projenin yapılmasının vahametine dair ortaya koyduğu gerekçeler ile İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “Yapılamaz çünkü Kanal İstanbul demek” diyerek 15 maddede sıraladığı gerekçeler örtüşüyor.

Kanal İstanbul’un getireceği avantajlardan daha fazla dezavantaj getireceğini ifade eden Feridun Bilgin yaptığı açıklamada, iktidarın temel argümanlarından olan “Boğazdaki gemi trafiğini rahatlatacak” iddiası için şöyle dedi: “2002 ile 2007 yılları arasında İstanbul Boğazı’dan geçen uğraksız gemi trafiği 56 bin 600 civarındayken; Bakü- Tiflis boru hattının devreye girmesiyle bu trafik 46 binlere düşmüştür. Geçen yıl devreye giren TANAP ve Türk Akımı projeleriyle birlikte bu trafik daha da azalacaktır.”

Bilgin’in açıklaması iktidarın bu argümanını çürütüyor. Görüyorsunuz, aslında boğaz trafiği iktidarın söylediği yoğunlukta falan değilmiş.

* * *

Feridun Bilgin AK Parti iktidarları döneminde yüksek bürokratik görevlerinde bulunmuş, 2015 yılında Ulaştırma Bakanı olmuş bir isimdir.
Bu tecrübeyle, Kanal İstanbul meselesini “Bilimsel ve nesnel kriterler çerçevesinde konunun uzmanlarıyla tamamen tarafsız bir şekilde incelediklerini” ifade eden Feridun Bilgin’in açıkladığı raporda şu tespitlerin ve soruların altını çizdim:

“Kanal İstanbul hayata geçirilirse kirli sular Marmara Denizi’ne akacak. Bilim insanları Marmara’nın ölü bir deniz haline geleceğini söylüyor.”

“Projeye bakıldığında sanki ucuz olsun diye belirlendiğini düşündüren güzergah Sazlıdere Barajı’ndan geçmektedir. Sazlıdere İstanbul’un 25 günlük su ihtiyacını tek başına sağlayabilecek bir deredir. Terkos Gölü Kanal’ın inşası ile birlikte yağmur sularını alamayacağından risk taşıdığı bilim insanlarınca ortaya konulmaktadır.”

“Kanal İstanbul’un hayata geçirileceği yerler çöle dönebilir.”

“Küçükçekmece Gölü dünyadaki önemli su havzalarından biridir. Uluslararası sulak alan olduğu belirtilmektedir. Göçmen kuşların beklediği, beslendikleri ve üredikleri yerlerden biridir. Kanal İstanbul ile coğrafyanın bozulması kaçınılmaz olacaktır. ÇED raporuna göre tarım alanı, ormanlık alan, mera, çayırlık alan yok edilmektedir.”

“Uluslararası hukuk sorunu çıkacaktır. Montrö Sözleşmesi’nin tartışmalı hale gelmesi ülkemiz için daha olumlu olmayacaktır. Montrö Sözleşmesi ülkemizin en önemli kazanımlarından biridir.”

“2011 yılında ilan edilen güzergahın neden açıklanmadığını, sınırlı sayıda insanın bilgisi dahilinde olduğu, halkla paylaşılmaması büyük bir soru işaretidir.”

“Kanal için harcanan paranın kaç yılda ne kadar geri döneceği büyük bir soru işaretidir. Kanal nasıl finansa edilecektir? Maliyetler göz önüne alındığında Kanal İstanbul’un finansmanının bölgede oluşacak ranttan sağlanacağı bellidir. Üst gelir grubuna hitap eden bir proje kaçınılmaz olarak önümüzde durmaktadır.”

* * *

Ahmet Davutoğlu liderliğindeki Gelecek Partisi’nin Kanal İstanbul raporu çok haklı bir soruyu, itirazı da beraberinde getirmektedir:

“Madem ki Kanal İstanbul pek çok riski beraberinde getiriyordu. Bu bir rant projesiydi. Doğayı, çevreyi katledecek, İstanbul’u mahvedecek bir projeydi. AK Parti’nin içindeyken zamanında neden itiraz etmediniz?”

Kanal İstanbul raporunu açıklayan Gelecek Partisi Politika İzleme Kurulu Koordinatörü Feridun Bilgin’i arayıp bu soruyu yönelttim. Zamanında itirazlarını dillendirdiklerini ifade eden Bilgin bana şunları söyledi:

Kanal İstanbul projesi 2011 yılında açıklandı. Sayın Davutoğlu Başbakanlığa geldiğinde proje zaten vardı. Yeni göreve başlamış bir başbakanın detaylarına hiçbir şekilde hakim olmadığı, kendisinden önceki hükümet tarafından başlatılmış projeye nasıl karşı çıkacaktı? Kaldı ki proje 2011 yılında açıklanmış ve kalmış. Karayolları Genel Müdürlüğü’nün 5 adet kanal güzergah çalışması dışında başka teknik bir çalışma yapılmamış.

Ben 2014 yılında Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarı, 2015 yılında da Ulaştırma Bakanı oldum. Başlangıçta benim de detaylarını bilmediğim bir projeydi. Başbakanın talimatıyla 2015 yılında Kanal İstanbul’la ilgili çalışmaları başlattık. Bilim adamlarıyla projeye ilişkin toplantılar yaptık. Bu tür projelerde dünyada en iyi ülke Hollanda’dır. Hollanda’yla temaslarımız oldu. Çalışmaların başlamasıyla projeye dair endişeler de ortaya çıkmaya başladı.

Biz bu endişelerimizi yetkili yerlere ilettik. Hatta bu endişelerimizden dolayı 7 Haziran 2015 seçimlerinde seçim beyannamesine almadık projeyi. Benim bildiğim kadarıyla Sayın Davutoğlu başbakanlığı döneminde Kanal İstanbul projesine dair ortaya çıkan endişeleri iki kez Cumhurbaşkanıyla konuştu. Başbakanlıktan ayrıldıktan sonra da bu projeye ilişkin itirazlarını ve endişelerini, Cumhurbaşkanına hem yazılı olarak iletti. Hem de yüz yüze görüşmelerinde sözlü olarak anlattı.”

* * *

Muhalefet partileri de AK Parti’den ayrılıp yeni parti kuran Ahmet Davutoğlu ve arkadaşları da yeni parti kuracak olan Ali Babacan da Kanal İstanbul yapıldığı taktirde ortaya çıkacak sorunları bilimsel verilerle ortaya koyuyor.

Bilim insanları itiraz ediyor, uyarılarda bulunuyor.

Bütün bunlara rağmen iktidar “Kanal İstanbul hakkında ortaya konulan bilimsel verileri değerlendireceğiz. Bir yanlış varsa orada ısrar etmeyiz” falan demiyor. Yapacağız inadını sürdürüyor.

O kadar ki muhalefet partilerinin İstanbul halkına soralım” çağrıları bile duymazdan geliniyor!

Ülkenin böylesine ekonomik bir krizden geçtiği, geçinemediği, borçlarını ödeyemediği, iş bulamadığı için intihar vakalarının yaşandığı bir dönemde iktidarın Kanal İstanbul projesini “gerekirse milli bütçeden yaparız” inadının vahimliği de ortada.

Peki, AK Parti Kanal İstanbul projesini yapma konusunda neden bu kadar ısrarcı?

İstanbul’un değil Türkiye’nin kaderini ilgilendiren bir meseleye bakış böyle mi olmalıdır?

YORUMLAR (79)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
79 Yorum