Hükümetin yerinde olsaydım ne yapardım?
Özellikle demokrasi destanı yazan Türk Halkına daha rahat bir yaşam için tüm imkanları seferber ederdim. Mesela, 15 Temmuz sonrası tek kuruş kamu zammı yapmazdım.
Örneğin, akaryakıt vergisini 20 kuruş artırarak toplumunun maliyetini artırmazdım.
Örneğin, doğalgazda dünyada yüzde 60 düşen fiyatları, en az yüzde 25-35 arası indirimle bu Halkın hizmetine sunardım.
Örneğin, doğalgazdaki bu indirim ile elektrik maliyetlerindeki düşüşü de yüzde 10-15 indirimle halkın kahramanlık hikayesine hediye ederdim.
Örneğin, enerji maliyetlerindeki büyük düşüşü sanayiciye de indirim fırsatı olarak verip, genel bir fiyat indirimi kampanyasına dönüştürürdüm.
Örneğin, genel indirim kampanyası ile adete silinecek olan enflasyondan dolayı bankaların faizleri de hızla düşürmesine imkan sağlar ve ucuz kredinin kapısını aralardım.
Ama bunlar olmadı... Maalesef 15 Temmuz kahramanlığı bir ucuzluk ve nefes alma hamlesine dönüşmedi. Peş peşe zamlar yapıldı.
***
15 Temmuz hain FETÖ darbe girişimi sonrası ortaya çıkan “Milli Birlik Gücü”nü bu ülke için en büyük güç olarak dile getirdim. Bir demokrasi ve özgürlük gücü olarak, hukuk ve adalet ekseninde yeniden oluşuma imkan sağlar sandım. Ama Cumhurbaşkanı’nın dediği gibi “at izi, it izine karışırken” demokrasi, hukuk ve adalet kredi notlarının kırılmasında da ana neden oldu.
Çık kısa sürede nasıl bu noktaya gelebiliyoruz? İnanın hayret ediyorum. 11,8 dolardan 4,0 dolara düşen doğalgaz fiyatlarını bile Türk Halkına reva göremiyoruz. Gerçekten üst akıl Türk Halkına bu refahı çok görüyor olmalı.
***
Dün, gazetelerde haber vardı. Ulaştırma Bakanı 1,5 ayda 10 bin 500 aracın Fatih Sultan Mehmet Köprüsünden kaçak geçtiğini açıkladı.Bu olayın üzerinde biraz düşünmemiz gerekiyor.
Bu kadar çok araç neden kanunu çiğniyor. Kamyoncular-Ötobüscüler neden kanun namına teslim olmuyorlar?
Bilindiği gibi Yavuz Sultan Selim Köprüsünde çift taraflı gişe var. Git para, gel para.. bir de bağlantı yolları da epey yüksek ücretliymiş. Yani kanun namına epey para alınıyor oralardan. Fark öyle yüksekmiş ki 92 lira trafik cezası bile bu farktan daha azmış.
Şimdi Avrasya Tüneli açılıyor. Git 14 lira, dön 14 lira. Yani iki taraflı ücret kesilecek. Oysa Demirel’in yaptığı 15 Temmuz Şehitler Köprüsü öyle mi? Anadolu’dan Avrupa’ya geçişte ücret yok, sadece dönerken 4,75 lira ödüyorsunuz. Tıpkı Turgut Özal’ın yaptığı Fatih Sultan Mehmet Köprüsü gibi. İkisinden de tek ücret alınıyor.
Bir otomobil Yavuz’dan geçerken git-gel 20 TL (bağlantı yolları hariç tabii) öderken, 1. ve 2. köprüde 4,75 ödüyor. Avrasya Tüneli de git-gel 28 TL olacak.
Yani Osman Gazi Köprüsü çift taraflı ücretli, Yavuz Selim Köprüsü çift taraflı ücretli ve şimdi de Avrasya Tüneli çift taraflı ücretli iken, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü tek taraflı ücrette kalamaz.
Sayın Bakan zaten dün açıklamış: “Emsallere göre 15 Temmuz Şehitler Köprüsü ila Fatih Sultan Mehmet Köprüsü çok ucuz” demiş. Köprülerde 40 yıllık ucuzluğu bitirecek İşaret verilmiş artık; iş sadece köprülere yeni gişe konmasına kaldı.
Yapılan yeni yatırımlar ve Bakan’ın açıklamasına göre anladığım kadarı ile 1. ve 2. köprülerde artık çift taraflı ücretli olacak. Belki yeni zam yapılmayacak ama en azından yeni köprü ve Avrasya tüneli için denge bu şekilde sağlanacak.
***
Ben Hükümetin yerinde olsam ne yapardım?
2003’de Halkın parasının yüzde 31,5’ine el koyan devlet, artık Türk Halkının parasının yüzde 40,9’unu topluyor. Geçen yıl 799 milyar lira alan Devlet; 2017’de 1 trilyon 185 milyar lira toplayacak. Kısaca AK Parti döneminde devlet acayip para topluyor duruma geldi; yani devlette para çok.
Şimdi ben Hükümetin yerinde olsam Çanakkale Köprüsünü asla ve asla vatandaşları işletecek -kanun zoru ile yüksek ücret alacak- modelde yapmazdım. Ben Hükümet olsam şu anda bile Yavuz’u, Osman Gazi’yi ve Avrasya Tünelini hemen kamulaştırırdım.
Ben Hükümet olsam “üstün akılla vatandaşın maliyetini artıran” herkese ve her kesime -DUR- derdim. Ağzından maliyet çıkan herkese, her bakana bir kez daha düşünün derdim. Bu Millet destan yazdı; siz neden zam yapıyorsunuz derdim. Kimi cezalandırıyorsunuz diye sorardım.
