Henüz yılın 3. ayı. Asgari ücret 2.825 TL’den 4.250 TL’ye yükseltilmesine rağmen açlık sınırının altında kaldı.

Mart ayı itibari ile;

Açlık sınırı 4.928 TL

Asgari ücret 4.250 TL

NATO zirvesi dönüşünde asgari ücrette yeni artış olur mu sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan “Yıl ortasında bakılır; gerekirse işçimizden esirgemeyiz” cevabını vermişti.

Ama dün yeni bir açıklamada bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan “Asgari ücrete daha yeni görülmemiş zam yaptık, aralık ayı gelince oturulur konuşulur” dedi.

Kısaca söyleyelim: Asgari ücret zammı rafa kalktı. Yılsonuna kadar ücrete zam falan yok.

***

İyi de firmaları ücretler mi zorluyor?

Aşağıdaki grafikte görüldüğü gibi 2019 yılında %31,4 pay alan ücretlilerin, 2020 yılında bu payları %29,4’e düştü. Geçen yıl ise ücretlilerin gelir payı %27,0’ye düşerek tam bir ucuz işçilik cenneti olduğumuzu ortaya koydu.

Yeni ekonomi modeline ilk verdikleri isim neydi? Çin Modeli... Sonra bu ismin gerçeği ifade ettiğini anladıkları an ismi “Türk Modeli” olarak değiştirdiler.

Aslında ilk isim doğruydu. Ama bir eksikle... Çin modeli bundan 40 sene öncesine aitti. Ucuz işgücü ile üretim merkezi olmak da diyebiliriz.

Oysa Çin bu süreci çoktan tamamladı ve artık kişi başı gelirde bile Türkiye’yi geçti.

Çin’de 1,4 milyar insan olduğunu hatırlatırsam durumu anlamış oluruz.

***

Evet, asgari ücret zammı artık olmayacak. Herkes yılsonunu beklemek durumunda. Bu aynı zamanda AK Parti’nin bu yıl seçim düşünmediğine de yorumlanabilir.

Bu yıl en yüksek asgari ücret zammını verdiklerini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan aynı zamanda enflasyonu da en yükseğe çıkardıklarını sanırım biliyordur.

Hatta yüzde 50 asgari ücret zammına karşılık gıda enflasyonu yüzde 70’lere dayandı bile.

Burada acaba şu düşünce olabilir mi?

Ücretleri, yani çalışanların gelirini düşürünce talep düşer ve fiyatlar iner... Acaba bu düşünce ile mi zam kapısı kapatıldı?

Bunu açıkçası bilemiyoruz.

Bildiğimiz şudur: Talebi etkileme aracı Merkez Bankasının faiz politikasıdır.

Ücret politikası ile talep etkili şekilde yönlendirilemez ama fakirlik çok etkili şekilde artırılmış olur.

Umarım yanılıyorumdur ama maalesef bu öngörüsüz düşünce ile de hareket ediliyor olabilir.

Asgari ücretin açlık sınırının bile altında olduğu bir dönemde talebi daha da düşürmeyi düşünen varsa lütfen bu düşüncesini değiştirsin.

Fakirlik katlanabilir seviyenin çok üzerine çıkmış durumda. Benden hatırlatması...