Bu soruyu Diyanet'e sormuyorum; herkese soruyorum.

Faiz haram diyorlar da; enflasyon ne olacak? Yani faiz nominal midir yoksa reel midir? Önce buna bir karar verilmesi gerekmez mi?

Mesela yüzde 10 enflasyonda yüzde 100 faize haram demek çok rahat; iyi ama yüzde 100 enflasyonda yüzde 110 faize de haram diyebilir misiniz?

Yok siz faizin zerresine mi haram diyorsunuz? O zaman sorumuzu tersten soralım ve konuya başlayalım:

Konuya aslında MÜSİAD Başkanı Asmalı'nın sevinçle düşük faiz sözlerinden giriyoruz. İş dünyası aslında olayları bir bütün olarak irdelemeli ama nerede o dünya... İş yine bize kaldı?

***

Son 1 yılda (tarla fiyatı) kuru fasulye fiyatı %140 artarken TL faizi yüzde 16.0 civarında kaldı. Diyelim ki geçen yıl 100 lira paranızla 10 liraya 10 kg kuru fasulye almak yerine paranızı tasarruf ettiniz ve TL'ye yatırdınız.

1 yıl sonra 100 TL tasarrufunuz %16 getiri sayesinde 116 lira oldu. Ama kuru fasulyenin fiyatı artık 10 TL değil, 24 TL'ye yükseldi.

Siz artık o paranızla 10 kg kuru fasulye alamıyorsunuz demektir; hatta alım gücünüz 5 kg kuru fasulyeye düşmüş demektir.

Yani tasarruf ederek 5 kg kuru fasulyeniz kaybolmuştur.... Yoktan var etmek ve vardan yok etmek kullara ait olmadığına göre sizin 5 kg kuru fasulyenizi aslında başkaları gasp etmiş demektir.

Yani tasarrufçunun parasının yarısı aslında çalınmıştır?

Tasarruf sahibinin parasının yarısını kim çalmıştır? Ve bu tasarrufçuyu çarpanlar nasıl sevinç çığlıkları atabilir?

***

Burada şu notu düşelim: Kredi kullanıp faiz ödeyen insan da; tasarruf eden insan değil mi? Faizin iki tarafı vardır: Faiz alan ve faiz ödeyen... O zaman faiz ödeyen kaybederken faize karşı çıkıyoruz da, neden faiz alanın kaybetmesine (aslında parasının çalınmasına) karşı çıkmıyoruz?

Şimdi basit sorularımıza devam edelim:

Para almak mı erdemdir, para vermek mi? Elbette para vermek... "Veren el alan elden üstünse" neden veren eli cezalandırıyoruz? Erdemli olan vermek ise erdemsizlere karşı neden erdemlileri savunmuyoruz?

***

Burada kendi fikrimizi de ekleyelim: Ana mesele faiz değildir; ana mesele veya BÜYÜK GÜNAH ENFLASYONDUR.

Dar gelirlinin, sabit gelirlinin parasını enflasyon çalar. O nedenle büyük günah enflasyondur. Enflasyona yol açanlar ise büyük günahkarlar olmaktadır.

Faiz ikinci konudur.

Enflasyona göre pozitif "makul getiri" olur. Bu pozitif "veren elin" üstünlüğünden gelir. Tasarruf etmenin erdemi veya veren elin üstünlüğü pozitif getiriyi haklı kılar.

Fakat pozitif getiri asla ve asla tefeciliğe gitmemelidir. Makul getirinin "zor durumdaki fırsatçılığa dönüşmesi" asıl tehlikedir.

Mesela kabaca ifade edersek yüzde 10 enflasyonda yüzde 100 faiz tefeciliktir. Ama yüzde 100 enflasyonda yüzde 110 faiz makul getiridir.

Ama net olarak ifade edeyim ki, enflasyondan sonra ikinci büyük günah hem tasarrufçunun hem de faizli para alanın ödeyeceği TEFECİLİK farkıdır. Bunun aşırı pozitif kısmı da büyük günahtır, aşırı negatif kısmı da...

NOT: Burada GÜNAH kelimesini SUÇ anlamında kullanıyorum. Çünkü inanca dayalı GÜNAHIN bu konuda izahını henüz akla ve bilime dayalı bir bütünlük içinde açıklanmış bulamadım.

***

Konuyu şöyle kapatalım: Yüzde 85 (ki gerçek olduğuna inanmıyorum) enflasyonda yüzde 15 tasarrufçu faizi TERSTEN TEFECİLİK değil midir?

Paradan para kazandırmak günahsa; paradan para kaybettirmek nedir?

MEHMET AKDERE NEDEN TUTUKLU?

Vakıfbank hisse fiyatı 2006 yılında 4,0 lirayken 2022 yılında da 4.0 liraydı. Halkbank hisse fiyatı ise 2013 yılında 19,90 lirayken 2022 yılında 5,0 liraydı.

Ve birileri geldi bu hisseleri (tek mesele süre) kısa zaman içinde 3-4 kat yükseltecek alımlar yaptı.

Medyada yazılanlara baktığımızda satım da yapmamışlar. Sadece alım yazmışlar ve hep yükseltmişler. Ve işin kritik noktasında Hazine ve Maliye Bakanı Nuredin Nebati'de bu alımlara dayalı olarak borsaya övgüler dizmiş.

Ne SPK ne de İMKB anlık hareketlerde anlık önlemlerin hiçbirini almamışlar... Demek ki bir "suç" görmedikleri gibi örtülü şekilde bu işlemleri de desteklemişler... (Tıpkı Nureddin Nebati açıklamasında olduğu gibi)

O zaman bu kişi ve kişiler neden hapiste?

Bir suç var ise bunun uzmanlarca incelenip iddianameye bağlanması ve ardından yargıya geçilmesi gerekmiyor mu? Bu işte bir terslik var... Operasyon varsa destekçileri neden torbada değil? Ayrıca burada küçük yatırımcı kaybetmedi, tersine kazandı. Ve daha büyük kazananlarında destekçiler olduğu medyada yazılıp çiziliyor.

MHP'li olduğu bilinen Mehmet Akdere ne amaçla içeride tutuluyor? Konuşursa diye mi? Ya da kamuoyuna bir günah keçisi mi lazımdı?

Uzman raporları sonrası suç işareti varsa yargılama yapılması gerekirken neden hemen tutsaklık getirildi? (şimdilik kısa sordum: Gelişmelere bağlı olarak daha uzun sorabilirim...)