Efendim, önceki Bakan Berat Albayrak ve görevden alınan Murat Çetinkaya’nın yerine atanan MB Başkanı Murat Uysal kasada döviz bırakmamış.  

Ülkemizin 130 milyar doları bir heves uğruna heba olup gitmiş.  

Şimdi döviz bulmak gerekiyor. Hem de acil... 

İhracatımız gerilerken, ithalatımız artmış. Demek ki, mal üreterek bu açığı kapatamıyoruz.  

Geriye tek çare kalıyor: Yabancılara yüksek faiz vererek ülkemizin kaynaklarını heba etmek.  

İhracatımız niye artmıyor? Hatta yıllardır nerede ise yerinde neden sayıyor?  

Şu soruyu hiç kendimize sorduk mu? Dış politikada “Eyyy ...” diye başlayan cümlelerimiz ihracatımızı ne kadar etkiledi? Bu ihracat düşüşünden kaç kişi işini kaybetti ve ekmeğinden oldu? 

Evet, ihracat artmıyor çünkü ülkemizde 2015’ten beri makine teçhizat yatırımları durdu. Yatırım olmazsa üretim ve ihracatta olmaz.  

İyi ama yatırımlar neden durdu?  

Acaba faizler 2015’ten beri yatırım fırsatı mı vermedi?  

O zaman şunu sormak lazım: Ali Babacan’ı yüksek faizle suçladığımızda yatırımlar neden kesildi?  

Bu işte bir terslik olmalı değil mi? 

Aslında hepimiz biliyoruz gerçeği. Ama işimize gelmiyor konuşmak.  

Ekonomide yaşadığımız sorunların temelinde faiz temel sorun değil. Asıl büyük sorun “yönetim” sorunudur.  

Mülkiyet güvencesinin derinleştiği bir yerde kim niye yatırım yapsın.  

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın meydanlarda söylediği gibi yabancı yatırımcılar da birilerinin sözlerine bakarak tercih yapmıyor. Yatırımcı ülkeyi yönetenlerin sözlerine bakar; bir de söylediklerine karşılık yaptıklarına bakar.  

Yatırım kararlarını ülkeyi yönetenler belirler.  

Sonucu da kendileri üstlenmelidir.  

Faizde sorumluluğu üstlenmeyenler acaba ülkemizin düştüğü ekonomik çıkmazı nasıl üstlenecekler.  

Yani e TOBB Başkanının ne de MÜSİAD Başkanının açıklaması gerçeği göstermiyor.  

Sadece kendi tabanlarına en büyük kötülüğü ederek gerçeği gizlemiş oluyorlar.  

Umarız bir gün gerçekler konuşulmaya başlanır.