Uçuyor muyuz sanayi-ticaret odaları!
Ocak 2018
Yazının başlığı “Mıy mıy mıy mıy...”
Henüz ortada bir kriz dahi görülmüyor. Dolar/TL kuru 3,75
Ve şu notları düşmüşüz:
“Sağlıkta “teşhis tedavinin yarısıdır” derler ya. Ekonomide de aslında durum aynıdır. Sorunu doğru tespit etmek, çözümün de yarısıdır.
Peki, bu suskunluk ortamında nasıl sorun tespit edilecek?
Bugün nerede ise her ilde sanayi odası mevcut.
Nerede ise her sektörde sanayi derneği mevcut.
Nerede ise her sektörün ihracat kurumu var.
Açıklamalara bakıyoruz: “Ekonomi uçuyor...Gayet iyiyiz...Yakında yine hızla büyüyeceğiz....”
Siyasetçilerden daha çok siyaset açıklaması sanayicilerden geliyor.
Yetkili-etkisiz sanayi odaları mıy mıy mıy konuşursa...Yetkili-etkisiz sanayi dernekleri-kurumları mıy mıy mıy mırıldanırsa....Yetkili-etkisiz sanayi birlikleri susarsa kim nasıl sorun çözecek?
Biraz konuşmayı hiç düşündünüz mü?”
***
Ve şimdi...
Bu haftaya intihar haberleri ile başladık. Sadece 2 günde 7 kişi hayatına son verdi. Bunun vebali aynı zamanda susanlarda değil midir?
Susarsanız hem kendinizin hem de geniş çevrenizin sorunları daha da artıyor. Millet bu sorunlarla baş edemez noktaya geliyor.
Adana’da soğan tarlasında isyan eden çiftçiyi gördünüz mü? Ama aynı soğan son 12 ayda TÜİK markette bile 2,42 liradan satılmış. Mart 2020-21 toplam 12 aylık tarla fiyatı ise 1,08 lira. Ama tarlada artık 0,85 kuruş olarak görülüyor (mart 2021)
Bir başka çiftçi ise Antalya’da kamyona yüklediği salatalıkları yere döküyor. O salatalık ki nisan ayında TÜİK Markette 5,39 TL’den satılıyor. Mart ayında tarla fiyatı 1,86 lira görülüyor ama muhtemelen nisan ayından sonra fiyat oldukça düşmüş.
Tarlada çiftçi kazanamıyor
Makette tüketici satın alamıyor
Nasıl bir dengedir bu, anlıyor musunuz!
***
Sorun sadece çiftçide mi?
Korona nedeniyle adına tam kapanma dediğimiz ama nerede ise sadece esnafın kepenk kapattığı bir yaptırımla karşı karşıyayız.
Kepenk kapattırdık ama yemek de vermedik. Hani “söyleyin fırına ekmek de satmasınlar” misali. Esnaf zaten iki ay önce pahalılığın günah keçisi ilan edilmişti. Bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan esnafı fiyat artışı konusunda uyararak “Eğer bu süreci böyle devam ettirecek olursanız çok ağır cezalar sizleri bulabilir» demişti.
Ceza aslında fiili olarak kapanma şeklinde mi gelmiş oldu?
1001 gece masalları gibi. Bam teline dokunmak gibi...
İşte bir başka esnaf çay ocağını atarak sıkıntısını dile getiriyor. “Bir tek yardım yok, lanet olsun böyle adalete...”
İyi ama daha Rize İkizdere’de dibine kadar oy veren memleketli vatandaşlara ne demeli... Bir Cengiz hepsinden önde gelebiliyor.
O Cengiz ki, hayatımıza Mesut Yılmaz ile girip ihalelerini sürekli artıran Cengiz...
Vatandaş nasılsa her şartta ve her fakirlikte partisine oy veriyor. Neden düşünelim ki oy verenleri... Para işlerini daha önce halletmek gerekiyor.
***
Bizler bir avuç gazeteci ve ekonomist ülkenin bu hale geleceğini son 5-6 yıldır konuşuyor-yazıyoruz. O sanayi odaları, o ticaret odaları bizleri kapılarından bile içeri almaya çekinmediler mi?
“Uçuyoruz, muhteşemiz” konuşmacıları ile konferanslar, seminerler düzenlemediler mi?
Nasıl? Mutlu musunuz?
Ey sanayiciler, Ey ticaretçiler... Uçuyor musunuz?
Mıy mıy mıy mıy... ile geldiğimiz noktadan siz de sorumlusunuz. Yaptığınız açıklamalar arşivlerde öylece duruyor.
En azından evde evladınızın gözüne bakabiliyor musunuz? Ülkenizde evladınız için bir çabanız, bir uyarınız oldu mu?
Susarak geldiğimiz noktadan, sıkıntılardan, gerilemeden o suskunlukların da payını üzerinize alıyor musunuz?
Yaşanan intiharları, esnafın çığlıklarını duyabiliyor musunuz? Yoksa 3 maymun oynamaya ve sadece koltuklarda kalıp “Başkanım” denilmesine mi tav oluyorsunuz.
KARAR Sizindir!