Yapmayın Kemal Bey!
CHP Eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, pazartesi günü KRT ekranlarındaydı. Kaybedilen Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden ve kurultaydan sonra ilk kez açıklamalarda bulundu.
Uzun uzadıya ne söylediğiyle ilgili bir değerlendirme yapma niyetinde değilim. Zira Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendi seçmeni nezdinde tüm kredisini tükettiğini ve yaptığı açıklamaların bir alıcısı olmadığını düşünüyorum.
Ne yazık ki kendi kendini bu duruma düşürmüş olmasını da üzülerek takip ediyorum.
Tüm anketlere rağmen kendi adaylığını üstü kapalı olarak diretmesi, 6’lı ittifakın halk nezdinde karşılık bulmaması sonucu partisinin kaybettiği milletvekilleri, seçim sonrası özeleştiride bulunmak yerine başkalarını suçlaması derken zaten kurultayda genel başkanlık koltuğundan da oldu.
Emekli olup, geri çekilip partisinin yarım asır sonra ilk kez bir seçimde birinci parti çıkmasının mutluluğunu yaşaması gerekirken “gerekirse yeniden aday olurum” açıklaması 75 yaşında deneyimli bir siyasetçiye yakışmıyor.
Parti bir ivme yakalamışken neden genel başkan değişikliği gereksin ve delegeler neden kurtarıcı olarak Kemal Bey’i görsün?
Eğer bu açıklama yakın gelecek için, bir iki yıllık süreç için değilse aksine çok uzun vadeli bir açıklamaysa bile zamanlaması yanlış. Parti hiç olmadığı kadar başarılıyken neden olumsuz bir senaryo üzerinden yorum yapma gereği duyulur ki?
Bununla birlikte kurultayda karşısında duran ekip için “hançerlendim” benzetmesi yapması da çok yanlış.
Demokrat dede olarak bilinen birinin parti içi demokrasiyi “sırttan hançerlemek” olarak görmesi çok üzücü.
Kemal Bey’in 75 yaşında olduğunu da bir kez daha vurgulayalım. CHP gençleşme sürecine girmişken tekrar kendine yer bulması çok zor.
Ancak bir yandan da 29 Mayıs’ta X’de yaptığı paylaşım akılları karıştırdı.
Kemal Bey uzun paylaşımın son paragrafında şöyle diyor:
“Siz de şunu bilin: Nasıl ki terör örgütleri başlarını ezeceğimi biliyordu, bunlar da Kılıçdaroğlu bu ülkeyi yönetirse milletin abad, kendi akıbetlerinin ise berbat olacağını biliyor!Bu algı tuzağına düşmeyiniz. Bunlar beni istemez!!!
Ben de bunlarla yanyana gelmem! Diğer taraftan Recep Tayyip Erdoğan çıkmış" hançeri açıkla" diyor… O hançeri sen çok uzun yıllar tuttun. Getirdin 15 Temmuz’da milletin sırtına sapladın. Sen, senin ağababaların, işbirlikçilerin, beslemelerin ve hançeri beraber tuttukların bilsin ki; milli bağımsızlığımızı ve milli ekonomimizi hedef alan, kurduğunuz bu sirki başınıza yıkacağım!
Vatan kurtulacak…”
Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu sözleri aktif olarak bir şeylerin liderliğine soyunacağını hissettirdi bana. CHP’de yeniden aday olma konusunun yanında ayrı bir parti kurma planı da yapıyor olabilir. İki türlüsünde de başarılı olacağını sanmıyorum.
En popüler döneminde parti kuran Muharrem İnce bile başarılı olamamışken, CHP anketlerde arayı açmaya başlamışken yeni bir parti kurup CHP seçmeninden oy istemek beyhude bir çabadan öteye gidemez.
Bunun yanında Kemal Bey’in yukarıda kullandığı dilin sertliğini çok uzun yıllar hasretle bekleyen biri olarak artık gereksiz buluyorum.
Kemal Bey uzun yıllar boyunca sakin bir dil kullanıp seçmenlerini tepkisizliği ile deyim yerindeyse çıldırtmıştı. Seçmenler de sonrasında bu durumu kabullenmiş “sakin, beyefendi adam” demeye başlamıştı.
Kemal Bey’in bu sert dilli imajı son iki üç yıllık süreçte karşımıza çıktı. Sevenler oldu sevmeyenler oldu ama bana göre Kemal Bey’in karakterine uymayan hatta Kemal Bey’in üzerinde iğreti duran bir tarz bu konuşma şekli.
Bu tarzın pek bir faydasını da görmedi CHP.
Sonuç olarak ben Kemal Kılıçdaroğlu’nun siyasetin oyun alanına yeniden girme çabalarını anlamıyorum. Gereksiz bir çaba olarak görüyorum. Sonucunda başarısız olacağına kesin gözüyle bakıyorum.
Hele ki CHP arkasına rüzgarı almışken...
HELAL OLSUN SİZE KIZLAR!
Dünyanın en iyisi Kadın A Milli Voleybol Takımımız skandal yolculuk sonunda Almanya’yı da Sırbistan’ı da devirip dünya sıralamasının zirvesindeki yerlerini korudular.
Tebrikler! Mükemmelsiniz!
Bu arada dönüş yolculuklarını “Business olarak ayarlamaya çalışan” ulaştırma bakanı kendi kullandığı özel şirketlerin özet jetlerinden birini tahsis etse ya.
Neyse bu konuya tekrar girmeyelim.
ALMANYA’DA AŞIRI SAĞIN YÜKSELİŞİ SÜRÜYOR
Almanya’da yerel seçimler yapılıyor. Bazı eyaletlerde seçim tamamlandı, bazılarında ise bu hafta sonu tamamlanacak.
Thuringen Eyaletinde oyların yüzde 27,6’sını alarak birinci olan Merkel’in eski partisi CDU oldu.
Onu takip eden ikinci parti ise oyların yüzde 27,3’ünü alan Neo-Nazi Partisi olarak bilinen AfD oldu. Kıl payı kaybedilen bu seçim sonunda Deutsche Welle “Afd umduğunu bulamadı” şeklinde manşet atsa da bence bu Almanya açısından ciddi bir tehlike.
Afd’nin Thuringen Eyaleti haricinde genel oy oranının da arttığı görülüyor. Tüm seçim bölgelerindeki seçimler tamamlandığında resim daha net ortaya çıkacaktır.
Bundan 11 yıl önce 4,7 oy oranı olan partinin gelecekte koalisyonların bir parçası olması kaçınılmaz görünüyor.
Bu Almanya’ya yeni taşınmış biri olarak beni de rahatsız ediyor. Çünkü öngörülebilir bir parti ve güvenilir bir siyasi anlayışa sahip değiller.
Bakalım neler olacak.