Obama ok. Sıradaki!..

Cumhurbaşkanımızın ABD ziyareti içerideki ve dışarıdaki ‘bağzı’ odakların işbirliğiyle bir fiyaskoya dönüştürülmek istendi.

İkili görüşme için değil, konulu bir zirve için gidildiği halde Obama ile görüşüp görüşememe üzerinden, başarısızlıkla sonuçlanması beklenen bir gerilim hattı oluşturuldu.

Dakika başı kötücül yorumlar yapıldı.

Washington’un sokaklarında, caddelerinde protesto edeyim derken şaklabanlık yarışına girenler görüldü.

Meşhur “biz içeriden, siz dışarıdan” yöntemi biraz daha çeşitlendi.

Sonuçta Erdoğan, hem STK’lar, hem düşünce kuruluşları, hem ikili görüşmeler, hem ABD yetkilileriyle görüşmelerini tıkır tıkır yapmaya başladı.

Bazı üstdüzey görüşmeler beklendiğinden samimi ve daha uzun gerçekleşti. Hoş, gerçekleşmese ne olacaktı ki? Her görüşme masasına koyduğumuz bölgesel kritiklerin doğruluğuna halel mi gelecekti?

Çok önem atfedilen ve ‘yapılamaz, yapılırsa da usûlen/savuşturmalık yapılır’ diyen nice işveli ‘öngörüler’ de elli dakikalık ikili görüşmenin ardından çöpe gitti. Türkiye’deki çöpe mi, yoksa Washington’daki çöpe mi artık orasını bilemiyorum.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bütün görüşmelerde altını çizdiği, bilinen ve özellikle PYD konusunda Amerika’yla çelişen terör yaklaşımlarını Beyaz Saray’da bir defa daha dillendirdi.

Amerika’da bu görüşme yapılmadan saatler önce, her seyahatte ortaya çıkan kanlı terör geleneği bozulmadı. Diyarbakır’da 3 bakanın bölgeyle ilgili açıklamalarından hemen sonra, ve Başbakan Davutoğlu’nun Cuma günü şehre yapacağı ziyaretin öncesinde akşam saatlerindeki bomba yüklü araç patlatıldı. Maalesef 7 polis şehit oldu ve onlarca yaralı var.

Bazı ateşler düşmediği yeri de yakar. Rahmet, başsağlığı ve âcil şifa dileklerimizi iletiyoruz.

Dünya dönüyor.

Terör dünyaya hükümdar olmayacak.

Vefa bizdendir

Geçtiğimiz hafta sonu Konya’da böyle bir vefa programına katıldım. Meram Belediyesi Gençlik Merkezi’nin koordine ettiği gecede, şair Abdürrahim Karakoç’u andık. Konevî Kültür Merkezi’nde gerçekleşen etkinliğe ilgi müthişti. Kendisi de Maraşlı bir şair olan Ali Akbaş, merhum şairimizin şiiri ve yazma biçimi ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Arkasından usta yorumcumuz Bayram Bilge Tokel, bazı anılarını anlattıktan sonra asıl yorumunu sazıyla yaptı. Mihriban’la başlayan bu müzikal yorumu aktarmak tabii ki mümkün değil. Ustanın eline diline sağlık deyip susalım.

Abdürrahim Karakoç’un yakınları ve sevenlerinin buluştuğu anma vesilesiyle şunu gördüm: Okul okumayan bu âteşîn adamı bir okul hâline getiren ve bütün bir halkın gönlüne taht kurdurtan, şiirlerini ezberlettiren şey neydi?

Osman Yüksel Serdengeçti gibi bir mizaçla tanışıp dostluk kurması, Büyükdoğu’dan etkilenmesi,Fethi Gemuhluoğlu’nun erken zamanlarda takdirini kazanması, hakikati söylemek için dilini ve kalemini hep dik tutması, bürokratik oligarşiye karşı sessiz yığınların sesi olarak tek başına baş kaldırması, çok sade bir hayat yaşaması, hece ve kafiyeyle şiirini yazarken Mehmet Âkif’in aruzla yazarkenki rahatlığıyla su içer, nefes alır gibi yazması, Anadolu’nun bir tür yeni ve siyasal Karacaoğlan’ı gibi bir algıya oturması...Onun hakkında hepsi ve daha fazlası söylenebilir.

Fakat bulduğu sayısız imge ve alegorik yaklaşımlar bir yana,

Sanki tek başımayım tek kişilik mahşerde”, yahut

Çime bassam çim yanar/Su içsem içim yanar/ Ben derdimden yanarım/Lambalar niçin yanar” diyen bir ses ustasını neden unutalım?

Anma gecesine ev sahipliği yapan Meram Belediye Başkanı Fatma Toru, program sonrası yaptığımız kısa görüşmede, Meram’la ilgili yaptıkları ve planladıkları kültürel, sosyal çalışmalara değindi ve bize kendi yayınları olan dört değerli kitap çalışmasını hediye etti.

Gece yirmi üç sularında salondan ayrılıp şehrin içine daldığımda meşhur Konya ayazı ile müşerref oldum. Gar’dan Zafer’e kadar yürürken, hayatta olanlara yapılan vefasızlıkları da düşünmeden edemedim. Ne diyebiliriz, dünya böyle bir yer.

İçinden geçtiğimiz haftalarda merhum Necmettin Erbakan ve Muhsin Yazıcıoğlu da çeşitli etkinliklerle anılıyor. Bu vefayı anlıyoruz. Soğuk şubatlar, martlar biraz da böyle ısınıyor...

Nurettin Topçu

Yakın tarihimizin değerli düşünürlerinden Nurettin Topçu bir dönem öğretmenlik yaptığı İstanbul Erkek Lisesi’nde geniş bir konuşmacı listesiyle anılıyor. Dün başlamıştı, bugün bitiyor. İstanbul Büşükşehir Belediyesi’ni ve emeği geçenleri kutlarız.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.