Kimmiş perişan?

Her gün bir öncekinin aynısını yaşar hale geldik. Sorunlar da o sorunları çözmesi gerekenlerin söyledikleri de aynı.

Enflasyon, TÜİK’e göre bile üç haneye doğru gidiyor. Her ay bir önceki aya göre, bir önceki yıla göre yoksullaştığımızı yüzümüze çarpan veriler geliyor. Bekliyoruz acaba ne diyecekler diye…

Temelde iki şey söylüyorlar.

Birincisi dünyada da enflasyon var. Artan emtia fiyatları, enerji fiyatları, tedarik zincirindeki aksamalar filan falan cümleleri.

Biz de sonra dönüp bütün dünyaya bakıyoruz. Bahsettikleri küresel enflasyon yüzde 10-15 bandına çıkmış. Tamam diyelim ki Türkiye’nin geçmişten gelen sorunları var. Pekiyi bu sorunları yirmi yıldır kimin çözmesi gerekiyordu?

Haydi buna da tamam diyelim ve geçmişten gelen sorunlar da hükümetten kaynaklı olmasın! Yaşadığımız sorunların bir kısmı da geçmişten ötürü olsun. Dünyadaki yüzde 10-15 enflasyon bu sorunların etkisiyle bizde 25 olsun!

Yetmedi mi 30 olsun!

Yüzde 80’e yaklaşan enflasyonun yüzde 30’unu açıkladık…

Sormazlar mı ülkeyi yönetenlere geriye kalan yüzde 50 neden oldu diye!

Ona da yanıt var!

Hazine ve Maliye Bakanı Nebati de Cumhurbaşkanı Erdoğan da aynı şeyi söylüyor. 2023 yılının ilk aylarında enflasyon düşmeye başlayacakmış!

Hangi enflasyon düşmeye başlayacak?

Durun onu da matematiği kuvvetli biri olarak ben söyleyeyim.

Düşecek olan enflasyon zirveyi Kasım ayında görecek olan enflasyon olacak!

O da şansımız yaver giderse tabii!

Daha anlaşılır hale getireyim.

Önümüzde yıl sonuna altı ay var.

İyimser (!) bir tahmin yapayım ve aylık ortalama yüzde 3,5 civarı bir aylık enflasyonla bu altı ayı geçirdiğimizi düşünelim (yılın ilk altı ay ortalaması yüzde 6).

Unutmayın bu iyimser bir tahmin! Bir de tabii ekonomi yönetiminin adına “Türkiye Ekonomi Modeli” dediği ucube ekonomi uygulamasına da devam ettiğini varsayalım.

Bu tahminle dahi şu an yüzde 78,62 olan tüketici enflasyonu Kasım’a gelindiğinde artarak yüzde 90’lara çıkıyor.

Aralık ayına gelindiğinde ise geçtiğimiz yıl yaşadığımız yüzde 13,58’lik enflasyon hesaplamadan gidiyor ve yerine yüzde 3,5 geliyor. Enflasyon da böylece yılı yüzde 75 seviyesinde kapatıyor.

Düşecek dedikleri yer burası!

Yüzde 75!

Bu arada o yüzde 15’lere giden küresel enflasyon kaça inecek?

Tahminlere göre faiz artırımları ve yavaşlama ile yüzde 10’lara!

Bizde kaç kalacak?

Yüzde 75!

Enflasyonun kendiliğinden düşmesini beklersen işte ancak bu kadar düşer. Ve kendiliğinden düşen enflasyon başımıza öyle dertler açar ki şaşarsın! (bu da bir sonraki yazıya)

***

Avrupa’da perişanmış!

Sonra bir de döner dersin ki Avrupa’da ABD’de de herkes perişan.

Bakın bir örnekle ne kadar perişan olduklarını anlatayım.

1000 Euro maaş alan bir emekliye 100 Euro zam yapıldığında enflasyona karşı koruyabiliyorlar.

Bizde 1000 TL maaş alan bir emeklinin aynı korumayı hissetmesi için alması gereken para 1800 TL!

Avrupalı zam almasa bile 90 birimlik satın alma gücü kaybediyor. Bizde yüzde 40 zam yaptığınızda dahi 400 birim kayıp var!

Avrupalının enflasyon düşecek umudu da cabası!

Bizde o da yok…

Soralım şimdi!

Kimmiş perişan?

YORUMLAR (11)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
11 Yorum