Yine mi tünelin ucundaki ışık?

Uzunca bir süredir yazıyoruz. Uzunca bir süredir anlatıyoruz.

Neyi?

Türkiye’de resmi enflasyonun yüzde 20’lere gittiği bir ortamda vatandaşın hissettiği enflasyon yüzde 30-40’larda. Hayat pahalılığı bir ahtapot gibi hepimizi sarıp sarmaladı. Nefes alacak halimiz kalmadı.

Başka neyi anlatıyoruz?

Türkiye’de resmi işsizlik oranının yüzde 15’lere doğru gittiği bir ortamda milyonlarca gencin, kadının, vatandaşın iş bulabilmesinin neredeyse mümkün olmadığını. Böyle yüksek bir işsizlik ortamından sadece işsizlerin değil çalışanların da büyük zarar gördüğünü.

Ücretlerin bir yandan enflasyon baskısı altında, diğer yandan da yüksek işsizlik ortamında sürekli eridiğini. Türkiye’de ortalama gelirin açlık sınırının altında kalan asgari ücrete doğru hızla gerilediğini.

Veriler bu gerçeklere işaret ettiği, gerçekler bu şekilde devam ettiği sürece de yazmaya, anlatmaya devam edeceğiz.

Bugüne kadar biz bunları anlattıkça, iktidar tarafı ısrarla durumun böyle olmadığını iddia etti durdu. Her seferinde enflasyonun geçici olduğunu, tünelin ucundaki ışığın göründüğünü, birkaç ay içerisinde her şeyin normale döneceğini söylediler.

Bu haftasonu ilk kez bir miktar ton değişikliği gördük.

Cumhurbaşkanı Erdoğan önce haftasonu Kahramanmaraş’ta dün de Ankara’da işçilerle buluşmasında bu sorunları ilk kez kabul etmeye yaklaştı.

Kahramanmaraş’ta enflasyonu, Ankara’da da mevcut ekonomik düzenin toplumun büyük kesimlerine fayda sağlamadığına ilişkin sözler etti.

Erdoğan enflasyona ilişkin “İnşallah enflasyonu en kısa sürede kontrol altına alarak raflardaki, tezgahlardaki, etiketlerdeki fahiş fiyat artışlarının önüne geçeceğiz. Milletimizin refah seviyesini daha yukarılara taşıyacağız.” dedi.

Bölüşüm ile ilgili de “Eğer bu ülkenin kazancından 84 milyonun tamamının faydalanmasını temin etmeyeceksek bunca gayrete, mücadeleye, kavgaya ne gerek var? Türkiye büyüdükçe, güçlendikçe, zenginleştikçe her bir vatandaşımızın da refah seviyesi artacaktır. Büyük ve güçlü Türkiye silueti ufukta gözükmüştür” cümlelerini söyledi.

Her iki cümleyi duyduğumdan bu yana gerçekten durumun vahametinin farkına vardılar ve gerçekten çözüm üretmek için mi bu cümleler söylendi, yoksa yine siyaseten yapması gerektiği için mi bu cümleleri sarf etti sorusuna takıldım kaldım.

Defalarca ilgili konuşmaları ileri-geri sararak dinledim. Tonlamaya baktım. Mimiklere baktım. Bu cümlelerin dışındaki konuşmanın geri kalan kısımlarına baktım.

Bu sorunları dile getirdikten sonra söyledikleri çözüm önerilerine baktım.

Yine tünelin ucundaki ışığın göründüğünü, büyük ve güçlü Türkiye’nin yakın olduğunu duydum. Bu devasa sorunları çözmeye ilişkin gerçekçi ve kalıcı bir çözüm adımı ise duyamadım.

En iyi ihtimalle elinde sopa market kovalayan denetim memurlarını hayal edebildim.

Milyonların yaşadığı ekonomik sorunların seçim yaklaştıkça hükümetin endişelendiği sonucuna vardım. Maalesef bu endişeye rağmen vaat edilen ise daha önce bu sorunları biz çözdük, bugün de biz çözerizden ibaret.

Oysaki durum hiç de öyle görünmüyor.

Her açıklanan ekonomik gösterge benzer bir şablonla açıklanıyor. Son üç yılın, son iki yılın, son şu kadar ayın en olumsuz rakamı deniyor veriler açıklandığında...

Dün açıklanan bir veriden bir örnek vereyim daha iyi anlaşılsın.

Üreticinin satışını yapacağı üründeki fiyat değişimini gösteren Tarım ÜFE, ağustos ayında geçen yılın aynı ayına göre %24,69 arttı. Yani tarım ürünlerine son bir yılda yüzde 24,69 oranında zam geldi ve bu oran son 26 ayın da en yüksek oranı oldu.

Yani en son yirmi altı ay önce de bu kadar yüksekmiş.

O gün de iktidar AK Parti idi bugün de...

Maalesef iddia edilenin aksine, sorun çözmenin aksine, tekrar tekrar bizi aynı sorunlarla karşı karşıya getiren bir yönetimimiz var!

Ekonomide sorunları çözmek bir yana maalesef daha fazlasını yaratan bir yönetim...

YORUMLAR (11)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
11 Yorum