Tepemizden bakan “gobo”lar

Son zamanlarda şehirlerin büyük caddelerinde tepemizden kaldırıma yansıtılan bir reklam türü yayılmaya başladı. Bu reklam yöntemine gobo reklam deniyormuş. Caddede yürürken birden, bir ışık sisteminin yere yansıttığı logoyu, kampanya bilgilerini falan görüyorsunuz. Projektörün etki alanından geçiyorsanız renkli ışıklar yüzünüzden, elbiselerinizden falan geçiyor. Bu sistem, genellikle önünden geçtiğiniz dükkânın giriş kapısına konumlandırılıyor. Amacı, düz yolda giderken, sağınıza solunuza bakmadan yürüyorsanız, o dükkânı fark etmeniz, önce dönüp bakmanız, sonra o davetin cazibesine kapılıp içeri girmeniz olmalı herhalde, yoksa böyle densiz bir şeye durup dururken bu kadar para harcamaz dükkân sahipleri.

Densiz dedim, evet bence çok densiz bir şey bu “gobo”lar. Densiz, “yakışıksız ve saygısız” demek. Gobo reklamlar, yakışıksız ve saygısız çünkü yolda yürürken, hiç onlarla işiniz gücünüz yokken, üzerinizde geziniveriyor ışıkları. Oysa yol yani kaldırım, yürüyenin hakkı, onların değil. Belediyeye reklam ve ilan vergisi ödenmiş bile olsa, o verginin metrekare hesabı ödenmiş hali, yoldan geçen insanın üzerine densizce düşmesine izin vermiyor olmalı gobo ışıkların. En azından ben bireysel olarak bu hakkı uyanıklık ettiğini ve böylece herkesi dönüp dükkânına baktıracağını düşünen dükkân sahiplerine ve böyle bir şeyi akıl eden reklamcılara falan vermiyorum. Önünde gobo ışık olduğunu gördüğüm dükkânlardan alışveriş yapmaya değil yapmamaya özen göstereceğim çünkü insanların ortak müştereklerde yaşadığı bir şehir hayatında, reklam bile olsa kimse böyle densizce yoluma çıkmamalı.

Belediyelere de hayret ettim. Para gelsin de nereden gelirse gelsin mantığıyla mı böyle bir şeyi makul buldular, anlamıyorum. Düşünsenize, belediyenizin kaldırımlarında bir şey durup dururken kendi yolunda yürüyen sakinlerinizin önünü kesiyor ve siz “Bu bir ışık sadece, bir şey olmaz” diyerek onu vergilendirerek göz yumuyorsunuz. Neden bilmiyorum karikatürlerdeki uzaylıların kullandığı araçlardan yeryüzüne yansıtarak dünyalıları aracın içine çektikleri ışıkları çağrıştırdı bana gobolar ve hiç hoşlanmadım.

Bu çağda, kişisel sınırların ne kadar kolay aşılabildiğini hepimiz biliyoruz ama bu daha başka bir şey. Kişisel sınırları aştığını hissettirmeden, vergili mergili, yasal kılıfa uydurulmuş bir şekilde aşmak bu. Bunların sayılarının her geçen gün artmasını istemiyorsak da karşı koymalıyız. Nasıl karşı koymak gerekiyor diye düşününce ise tek çare gobo reklama başvuran dükkânlardan alışveriş yapmamak geliyor aklıma çünkü o dükkân sahipleri babalarının hayrına o reklam tipini kullanmıyorlar. Amaçları müşteri çekmek. Ben ise yolumu ışıkla bile olsa densizce kesen hiçbir yerden, dümdüz yolumda yürüme hakkımı manipüle ederek kendisine menfaat sağlamayı uman hiçbir yerden alışveriş yapmak istemiyorum.

Yukarıda da belirttiğim gibi, insanların ortak müştereklerde buluşarak yaşadığı şehirlerde bence hiçbir şeye, belediye tarafından da olsa, reklam ve ilan vergisine tabi olarak da olsa, insanların önünü keserek kendini fark ettirme izni verilmemeli. Bunu yapanın ışıklı bir reklam olmadığını düşünün bir, bakın o zaman nasıl şekil değiştiriyor durum, durum adeta karakolluk bir olay şeklini alıyor o zaman. İşte ben, başka bir şey tarafından yapılsa karakolluk edecek bu durumun renkli ışıklı gobo reklamlar için makul sayılmasını istemiyorum.

Konuyu sadece densizlik değil görgüsüzlük bağlamında da sayabilirim. Kendi halinde kaldırımda yürüyenlerin önünü kesip kendini fark ettirme çabası aynı zamanda bir görgüsüzlüktür. Umarım kimse, ürününün kalitesinden, müşteri memnuniyetinden vb değil de böyle bir görgüsüzlükten medet umacak duruma düşmez.

YORUMLAR (9)
9 Yorum
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.