Besim Yusuf, iyi ki varsın!
Besim Yusuf (İngilizce yazımıyla Bassem Youssef) Mısırlı bir komedyen, televizyon sunucusu, yazar ve eski bir cerrah.
Özellikle siyasi hicivleriyle tanınan 1974 doğumlu Besim, Arap dünyasında “Mısır'ın Jon Stewart'ı” olarak anılıyor.
Kahire Üniversitesi'nde tıp eğitimi almış ve kardiyotorasik cerrah olarak çalışmış. Ancak 2011 yılında Mısır'daki Arap Baharı sırasında kariyerini değiştirmeye karar vermiş ve YouTube'da "B+ Show" adlı bir programla siyasi hiciv yapmaya başlamış.
Aynı yıl “El Bernameg” adlı televizyon programında Mısır hükümetini, medyayı ve toplumsal sorunları hiciv yoluyla eleştiren Besim, Mısır'da ve Arap dünyasında büyük bir popülerlik kazanmış.
Hüsnü Mübarek sonrası dönemde, Müslüman Kardeşler ve Muhammed Mursi hükümetine yönelik eleştirileri, siyasi baskılar görmesine yol açmış.
Besim özellikle Mısır halkının, o zamanlar Mursi’nin savunma bakanı olan Abdülfettah El-Sisi’yi putlaştırmasını eleştiriyormuş.
Sisi, darbe ile Mursi’yi devirip başa geçtikten sonra Besim hakkında “dini aşağılama” ve “cumhurbaşkanına hakaret” suçlamalarıyla başlatılmış soruşturmaları bahane edip programının yayını durdurmuş.
Siyasi baskılardan bunalan Besim Mısır'ı terk edip ABD’ye taşınmak zorunda kalmış.
Ben, onu İngiliz gazeteci, televizyon sunucusu, yazar Piers Morgan’ın programlarındaki polemikleriyle tanıdım.
Besim akıcı İngilizcesiyle ve zeka dolu argümanlarıyla, özellikle Gazze konusunda dünya kamuoyunu en çok etkileyen, Siyonist propagandaya karşı en etkili mücadele veren Müslüman isimlerden biri haline geldi.
Bir örnek vermek istiyorum.
Besim aşağıdaki sözleri 12 Haziran 2025 tarihinde katıldığı “Piers Morgan Uncensored” programında İsrail’in eski ordu sözcüsü Jonathan Conricus ile tartışırken söyledi:
Lütfen bizi Siyonize etmeyi bırakın! Siyonizasyon bir fiildir. Utanmazca, narsistçe, psikopatça bir cüretle gaslighting yapmaktır.
(SCB: Gaslighting, yani psikolojik manipülasyon, bir kişinin başka birini kendi algıladığı gerçeklikten şüphe ettirmek için yalan veya çarpıtma gibi taktikler kullanmasıdır.)
İnsanların yüzlerine karşı gerçeği inkâr ederken aynı anda kurban rolünü oynamak, hiçbir yere varmayan sonsuz tartışmalara girerek empati ve temel insanlık hissini tamamen yitirmektir.
İsrail'in davranışının, seni mahvedip sonra da bunun senin hatan olduğunu düşündürmeye çalışan narsistlerin, psikopatların davranışlarıyla aynı olduğunu söylemiştim.
İsrail (bir zulmü ifşa olduğunda) hemen şöyle diyor:
Böyle bir şey olmadı!
Ve eğer olduysa bile, yanlış hatırlıyorsunuz.
Olanları benim gibi hatırlamıyorsanız, bu sizin hatanız, çünkü mahremime girdiniz!Narsistler kendi uydurdukları gerçeklikte yaşarlar. Sizin gerçekliğinizi paylaşmazlar. Hakikatin pazarlıkla değiştirilebilir ve o anda kendilerine hizmet eden her neyse o olduğu, kendi özel evrenlerinde yaşarlar.
Ve hakikat ortaya dökülüp köşeye sıkıştıklarında, öfke nöbetleri, suçlamalar, Hamas, antisemitizm vs. havada uçar. Tam bir mağduriyet havası sergilerler. Ve onlarla tartışmak anlamsızdır.
Onlara bir video gösterirsin, “böyle bir şey olmadı”.
Onlara BM raporlarını gösterirsin, “bunlar yalan”.
Uluslararası hukuktan bahsedersin, “bu karmaşık bir konu”.
Sahadaki doktor ve hemşirelerin tanıklıklarını gösterirsin, “Hamas propagandası”.
Biz kendi gözlerimizle gördük dersin, “senin optik sinirlerin antisemitik”!İsrail, tıpkı şarkıcı Shaggy’nin şarkısındaki adam gibi:
Seni hastanede gördük, “o ben değildim”.
Çocukları öldürdüğünü gösteriyoruz, “o ben değildim”.
Dostum, savaş suçların belgelendi, “Hamas propagandası... ayrıca, o ben değildim”.
Gaslighter’larla tartışmanın bir anlamı yok!.. 4K videolarımız, uydu görüntülerimiz ve TikTok'ta çocukları öldürmeleriyle övünen kendi askerlerinizin paylaşımları var. Ama tabii ki, evet, tüm gezegen toplu halüsinasyon görüyor, değil mi?
Besim Yusuf, gerçeklerin mizah ve akılla savunulduğunda ne kadar güçlü olabileceğinin canlı bir ispatı!
Dünyanın onun gibi aklını ve mantığını ince bir espri kabiliyetiyle birleştiren, vicdanlı, ahlaklı ve cesur seslere çok ihtiyacı var...
