“Hacire Ana”

Meğer bir rüzgârmış

Esti geçti

Nazlı bir yağmurmuş

Yağdı bitti

Kırık bir defneyaprağıymış

Kurudu geçti

Omuz omuza sıradağlarmış

Dağıldı gitti

*

Akarsu kenarında

Yemlik otları

Serin olur

Şu harman geceleri

Ayın ışığında

Savrulur daneleri

Dinmez dinmez de

Kanar durur

Dicle’nin yaraları

Duyulmaz uzaktan

Hacire Ana’nın ağıtları

Kimse görmez

Çırpınan kuşları

Haber salın Çayönü’ne

Alıp götürsün şu ateşi

Ah solmuş Dicle koruğu

Ardından ağlar kar sümbülleri

*

Kurşun yarası gibi

Girdi araya kara diller

Sardı dağı taşı

Şu koltuğa gömülenler

Kapladı dört yanı

Ağır bir mutsuzluk

Küskün yürekler

Bölük pörçük

Şu bozuk düzende

Ne sevda kaldı

Ne narçiçekleri

Sesi kesildi

Güzelim türkülerin

Yola çıkanlara

Ne yolsuzluk

Ne iş bilmezlik

Daha ne kaldı kara çalınmadık?

YORUMLAR (6)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
6 Yorum