Oyuncak konusunda master yapmış bir anneyim
Teknoloji çağının çocukları, her zamankinden zor. Bilgisayara, ekrana bağımlı olmasın diye uğraştığımız çocuklarımız için en iyi çözümlerden biri kesinlikle oyuncaklar! Bu oyuncakların içinde ise Lego'ların ayrı bir yeri var.
Anne olmak kolay değil bu zamanda. "Yedirdim, doyurdum, ihtiyaçlarını karşıladım, hadi bana eyvallah!" diyemiyorsunuz. Hele bir de teknolojinin kucağına doğmuş bir neslin annesi olabilmek oldukça yorucu. Sokakta oynamayı bilmeyen, saklambacı 3 artı 1 alanlara sığdıran, yakartopu havaya mı karşısındakine mi atacağını karıştıran çocukların sadece annesi değil arkadaşı olmak da zorundasınız. Hele bir de tek çocuğa bel bağlamışsanız, uzmanların "arkadaşı değil annesi olun” uyarıları sürekli yankılanır kulaklarınızda…
Çocuğum televizyonun esiri, internetin kölesi olmasın diye oyun konsolunda onunla sanal boks yapıp ter kan içinde kalır, süper kahraman figürlere can verir, üç yüz beş yüz parçalık lego yapımında usta da olursunuz. İşte ben de oyun ve oyuncak konusunda master yapmış annelerden biriyim. Favorim ise lego! Yunus Emre'nin iki yaşında tutkuyla bağlandığı bu küçük plastik parçalardan hem o hem ben kendimize yeni yeni dünyalar yaptık. Tabii onca uğraş ve emek sonunda oğlumun hayali legonun anavatanı Danimarka'da bulunan Legoland'e gitmek oldu.
Yaşasın! Türkiye'de açılıyor!
Geçtiğimiz aylarda firma Türkiye'de Legoland'in temellerini atınca evde ufak çaplı bir bayram havası yaşandı. Yaz aylarında faaliyete geçecek firma iş başvurusu için de yaratılıcığını kullandı. 18 yaş üstü adaylar kısıtlı bir zaman içerisinde, belli temalarda milyonlarca Lego parçası ile yeteneklerini gösterecekler ve jüri, adayların performanslarını değerlendirecek.

Lego, her yaşta yaratıcılığı tetikliyor
Etkinliğin ilk günü seçilen adaylar, ikinci gün finalde yarışacak. Kazanan işi kapmış oluyor. Böylesine zevkli bir iş başvurusuna katılmak için can attığım doğrudur. Yaş ve başka bir şehirde ikamet ediyor olmanın azizliğine uğradığım da acı gerçektir.
Bu arada Legoland'in İstanbul'da açılacağını duyan oğlumun ilk sorusu "Legonun fiyatı artık daha ucuz olur mu”ydu. Bayağı cep yakıyor da!
Anlamı: İyi oynayın!
2000 yılında çocukların yaratıcılıklarının gelişmesine katkısı nedeniyle "yüzyılın oyuncağı" seçilen legonun geçmişi 83 yıl önceye dayanıyor. Danimarkalı marangoz Ole Kirk Kristiansen’in çocuklarını eğlendirmek için tahtadan yonttuğu tekerlekli ördekler zamanla yerini oyma tahtadan yapılmış kaba prizmalara ardından da küçük plastik parçalara bıraktı. Plastiğin kolayca aynı şekilde üretilebilir olması parçaları tek örnek haline getirdi. Bu sayede 60'larda ve günümüzde üretilen parçaların birbirine uyumlu olması sağlandı. Lego ismi Danca’da ‘İyi oynayın’ anlamına gelen ‘Leg Godt’ kelimelerinin ilk iki harfinin birleşmesinden oluşmuş.
Rakamlarla Lego
Dünya çapında yaklaşık 700 milyar Lego parçası bulunuyor.
Ortalama olarak dünyada kişi başına düşen Lego sayısı 94 parça.
130’dan fazla ülkede satılırlan legonun 50’den fazla renkte 3 binden farklı parçası bulunuyor.
40 milyar LEGO parçası üst üste dizilirse aya ulaşmak mümkün!
1978 yılında Lego mini figürler ilk kez piyasaya sürüldü ve şimdiye kadar 5 milyardan fazla figür tasarlandı.
3 Ocak’ta Yengeç’te 'süper dolunay': Ev–aile hattında büyüteç açılıyor
Aynur Taş
Muhafazakâr adalet!
Taha Akyol
Hakan Fidan ile hasbihal
Ahmet Taşgetiren
AK Parti ve medyası…
Fehmi Koru
Ecmaîne ayrı sosyeteye ayrı düğün
Yusuf Ziya Cömert
Yapay zekâ ile ısmarlama kitap
İskender Öksüz
Yeniden okusam neleri okurum…
Mensur Akgün
Gelenek küllere tapmak değil ateşi korumaktır
Mikdat Karaalioğlu
Devletin unuttukları
Bekir Fuat
Kitap delileri
Kerime Yıldız
Beşiktaş’ın yönetilememe sorunu
Gökhan Aktürk
Ihlamur sadece bir çay mı?
Gamze Demirel
İktidara yardımcı olmayan bir istek: Yardımcı gazetecilik
Akif Beki
Ülke siyasetin neresinde, hangi evresinde?
Ali Bayramoğlu
Miss Türkiye’nin mahremiyet refleksi…
Yıldıray Oğur
