Orta Doğu’da sular durulmayacak.
Bunun başat nedeni İsrail’in Gazze’de ve kuzey sınırındaki çatışmalarda çıkmaza girmiş olması.
Şifa hastanesinin yıkılarak hizmet vermesinin engellenmesinin ardından, aylar süren bombardımanlarının ardından geride ağır bir yıkım bırakarak Gazze’nin Han Yunus semtinden de çekildi. Bu Refah’taki mültecilerin Han Yunus’a göç etmesi demek bir anlamda.
Uluslararası arenada sivil ölümlerine karşı yükselen sesi bir anlamda kısmak için tedrici öldürme yoluna, yaşadıkları yerleri yok ederek işgal etme yoluna girerek sinsi planlarına plan ekleyen bir devlet olarak tam gaz işgale devam ediyor.
Kısmi olarak boşalttırdığı bölgeleri ağır ağır yok ederek tedrici bir ölüme terk ettiği halkı en son, daha büyük bir kapanda kıstırma niyetinde. Zira artık savaşı Filistin’le olmaktan daha başka bir boyuta taşıyor. Orta doğu daha da daha da kızışacak…
1 Nisan’da İsrail’in şüpheli bir hava saldırısında Şam’daki İran büyükelçiliği binasındaki bir bina yerle bir oldu. Patlamada aralarında İran İslam Devrim Muhafızları Ordusu’nun, Kudüs Gücü komutanı General Muhammed Rıza de bulunduğu yedi kişi öldü.
Zahidi Suriye ve Lübnan’da senelerce kritik görevlerde bulunmuştu. Lübnanlı Şii milislerin lideri Hasan Nasrallah’a yakındı. Patlamada yardımcısı ve diğer beş İran İslam Devrim Muhafızları memuru da öldürüldü.
Zahidi Amerika’nın 2020’de Kasım Süleymani’yi drone saldırısıyla öldürmesinden bu yana suikasta uğrayan en üst düzey İranlı komutan oldu.
Bu yıkıcı hamlenin ardından Ticaret kısıtlaması getireceğini Ticaret Bakanlığı aracılığıyla açıklayan Türkiye’ye karşı yazılmış ve tehdit içeren mektupları kendilerine olan güvenlerinin başka bir boyutuydu.
Tüm bu sarsıcı gündemden sonra dün Hamas Lideri İsmail Haniye’nin üç oğlu ve en az iki torununun Gazze Şeridi›ndeki İsrail hava saldırısında öldürüldüğü, Katar›ın başkenti Doha›daki hastane ziyaretleri esnasında öğrendi.
Çocukları Hazem, Amir ve Muhammed ile torunlarının bayram için Gazze’nin kuzeyindeki Şati mülteci kampında mukim akrabalarını ziyaret etmek için yolculukları esnasında arabalarının İsrail hava saldırısıyla hedef alındığı öğrenildi. Zaten Haniye 6 aydır süren savaş esnasında 60’tan fazla akrabasının vefat ettiğini bildirmişti.
Daha henüz Doha ve Washington arabuluculuğunda kalıcı ateşkes için müzakereler devam ederken böylesi bir saldırının yapılması oldukça manidardı. Duyduğu bu sarsıcı habere soğukkanlılıkla tepki duyan Haniyeh de ilk açıklama olarak büyük bir vakarla “yerlerinden edilen Filistinlilerin evlerine geri dönmesi yönündeki taleplerini” hiçbir şekilde değiştirmeyeceklerini söyleyerek kendisinin de en ağır bedeli ödediği savaşta farklı ve güçlü bir duruş sergilemiş oldu.
Peşi sıra Biden’in açıklamaları da savaşın gidişatı konusunda başka bir ivmeye geçildiğini anlatır gibiydi. Daha önceki ateşkese ait açıklamalarında İsrail tarafında yükselen sesi olan ABD başkanı bu sefer başka bir tarafı işaret ediyordu. Ateşkesin yapılması ve rehinelerin serbest bırakılması anlaşmasını kabul etme sorumluluğunun artık Hamas’a ait olduğunu söylemesi bunca zaman sergilediği tutuma oldukça ters ve farklı bir tutumdu.
Biden’ın böyle sert bir geri dönüş yapma nedeni yedi yardım görevlisinin ölümüne yol açan insansız hava aracı saldırısıyla ilgiliydi. Bu duruma oldukça tepki duyduğu ve Netenyahu ile oldukça sert bir telefon görüşmesi yaptıktan sonra savaşın seyrine dahil bir dizi sert ve çok da beklenmeyen açıklamalar yaptı.
Netenyahu’dan İsrail›in sivilleri korumak için daha fazlasını yapacağına ve Gazze›ye acilen ihtiyaç duyulan yardıma izin vereceğine dair sözler aldı.
İsrail›in Filistin topraklarındaki davranışını değiştirmemesi halinde Washington›un İsrail politikasını değiştirmek zorunda kalacağını söylemesi oldukça açık bir uluslararası tehditti.
ABD Orta Doğu’daki bu kadim ve büyük müttefikine diplomatik ve askeri desteği başından beri sağladı. Aslında İsrail tutumunu bu şekilde değiştirmesine sebep olan şey kuşatma altındaki şeritte yaşanan insani felaket nedeniyle artan iç ve uluslararası baskı. Çünkü Amerika’daki protestolar Biden’ın tüm meşruiyetini halkın gözünde yitirmesine sebep olacak seviyeye kadar ilerlemiş durumda. Ve yardım gönüllülerin de öldürülmesi elini kolunu bağlayan en önemli düstur.
Sonuç olarak Orta Doğu’da suların uzun müddet durulmayacağını hepimiz hissediyoruz. İran ve İsrail arasında senelerdir süren gölge savaşlar artık kendisini gerçekliğe çevirecekmiş gibi duruyor. Amerika başından beri yanında durduğu İsrail’e bu şekilde ayarlar vererek aslında dostlar alışverişte görsün bir siyaset yürütüyor. Varlığını hiçbir zaman o topraklardan çekmeyi istemiyor.
Hamas’ın elinde kalıcı bir barışa yetecek kadar canlı esir kalmadığı da söyleniyor. Bir yanda dünyanın en büyük müttefiki yanında olan Siyonist ve soykırımcı bir devlet ki kendisine yaptırımlar dahi bin rica ile yerine getiriliyor, diğer yanda liderinin tüm sülalesi bombayla öldürülen, evsiz barksız, aç ve güçsüz Filistin halkı.
Allah Filistin’in yardımcısı olsun.