Veri merkezleri, Türkiye için neden önemlidir?

Veri merkezlerinin küresel ölçekteki durumunu ve ülkeler arasında dağılımını gösteren bir araştırmaya* göre ve alttaki görselde yer aldığı üzere, 2024 yılı itibariyle dünyada toplam 11.800 “veri merkezi” var.

screenshot-7.jpg

Bilindiği üzere, “veri merkezleri; büyük ölçekli bilgi işlem altyapılarını barındıran, dijital verilerin saklanması, işlenmesi ve yönetilmesi için güvenli ve sürekli çalışabilir sunucuların bulunduğu tesisler” olarak adlandırılıyor.

Dijital çağın ve bilgi teknolojilerinin hızla yaygınlaşmasıyla birlikte, veri merkezleri küresel teknoloji altyapısında stratejik bir önem ve değer kazanmış bulunuyor.

Yapay zeka, büyük veri analitiği, bulut bilişim ve Nesnelerin İnterneti (IoT) gibi teknolojilerin yaygınlaşması, veri merkezlerine olan ihtiyacı giderek arttırıyor. İnternet hizmetleri, finans sistemleri, e-ticaret platformları, devletlerin güvenlik altyapıları ve akıllı şehir uygulamaları, kesintisiz ve hızlı veri akışını gerektiriyor. Bu kritik önem, ülkeler arasında büyük bir “veri merkezi rekabetini” de beraberinde getiriyor.

Günümüzde büyük küresel siyasi ve ekonomik güçler, veri merkezlerini stratejik bir yatırım alanı olarak görüyor. Gelişmiş ülkeler, hem kendi iç pazarlarındaki dijital hizmetleri güçlendirmek hem de küresel veri trafiğinde merkez olmak için büyük yatırımlar yapıyor. ABD, Avrupa Birliği ülkeleri ve Çin, bu alanda başı çekerken, gelişmekte olan ülkeler de veri merkezi altyapılarını güçlendirme yarışına katılmış durumda…

ABD, 5.381 veri merkezi ile açık ara lider konumda. Bu sayı, küresel veri merkezlerinin neredeyse yarısını oluşturuyor ve ABD’nin teknoloji devleri için dünyada dijital bilgi ve veri saklamanın merkezi olduğunu gösteriyor.

Almanya’da (521), İngiltere’de (514), Çin’de 449, Kanada’da 336, Fransa’da (315), Avusturya’da 307, Hollanda’da 297, Rusya’da 251, Japonya’da 219 veri merkezi bulunuyor. Toplam sayının geri kalanı, daha düşük sayılarla tüm dünya ülkelerine dağılıyor.

Küresel ölçekte;
-Veri merkezleri yılda, 380 teravat-saat (TWh) elektrik tüketmektedir. (Dünya elektrik tüketiminin %2-3’ü)
-Toplam veri merkezi kapasitesi, kullanılan enerji gücü olarak 2025 yılı itibarıyla yaklaşık 59 bin MW’tır. Bu rakamın 2030’da 93 bin MW’a kadar çıkması bekleniyor.
-Veri merkezlerinin toplam kapladığı alan, 2 milyar m2 civarındadır.
-Küresel veri merkezi piyasası, yaklaşık 300 milyar$’lık pazar büyüklüğüne sahiptir. Bu rakamın 2030’da 536 milyar$’a ulaşması bekleniyor.

Veri sıkıştırma teknolojilerindeki ilerlemeler ve bulut hizmetlerinin yaygınlaşması, fiziksel depolama yatırımlarına olan ihtiyacı tedricen azaltacak olsa da gelecekte hem fiziksel hem de bulut tabanlı (hibrit) depolama çözümlerinin birlikte kullanılması gerekeceği öngörülüyor.

Türkiye’de son durum itibariyle; tasarım, inşa ve operasyonel verimlilik açısından uluslararası standartlara uygun olduğu belirlenen, “Tier III ve Tier IV” sertifikalarına sahip 25 veri merkezi var. Bu merkezlerin toplam beyaz alan büyüklüğü yaklaşık 100 bin m2’dir. Veri merkezlerinin küresel alan büyüklüğü dikkate alındığında, söz konusu alanın ülkemizin nüfusuna ve ekonomik kapasitesine göre çok düşük kaldığı açıkça görülüyor.

Veri merkezleri ülkeler için, siyasi, stratejik, ekonomik ve teknolojik açılardan kritik önem taşıyan altyapılardır. Bu bağlamda, veri merkezlerinin sayısının ve kapasitesinin, bir ülkenin dijital altyapısının gücünü ve teknolojik gelişmişliğini temsil ettiği kabul ediliyor.

Bir ülkede yeterli veri merkezi olmaması, dijital bağımsızlık ve veri güvenliği açısından büyük riskler doğurur.

Bunları şöyle sıralayabiliriz:

-Yabancı sunuculara bağımlılık, kritik verilerin başka ülkelerin yasal düzenlemelerine tabi olmasına ve uluslararası baskılara açık hale gelmesine neden olur. Ayrıca, veri mahremiyeti ve ulusal güvenlik açısından ciddi tehditler oluşturur. Kamu hizmetleri, finans ve savunma gibi kritik alanlarda veriye erişim kısıtlanabilir veya kolaylıkla dış müdahalelere açık hale gelebilir.
-Ekonomik açıdan bakıldığında, yerel veri merkezlerinin eksikliği döviz kaybına ve teknoloji ekosisteminin gelişememesine neden olur. Şirketler ve devlet, veri işleme hizmetleri için yabancı firmalara bağımlı hale gelir, bu da yerel teknoloji sektörünün büyümesini engeller. Ayrıca, yurt dışındaki veri merkezlerine erişim sırasında yüksek gecikme süreleri ve bant genişliği maliyetleri ortaya çıkar, bu da dijital hizmetlerin kalitesini düşürür.
-Hukuki ve operasyonel olarak, veri erişimi ve düzenleyici uyumluluk sorunları yaşanır. Farklı ülkelerin yasal düzenlemeleri nedeniyle, devletler ve şirketler kritik verilere gerektiği gibi erişemeyebilir. Bu durum, siber güvenlik risklerini artırırken, hukuki belirsizlikler doğurur.

Türkiye’nin Veri Merkezi Altyapısı ve Geleceği:

Türkiye, stratejik konumu ve büyüyen dijital ekonomisi sayesinde veri merkezi yatırımları için önemli bir potansiyele sahip. Ancak mevcut durum değerlendirildiğinde, küresel yarışta hayli geri kalmış görünüyor. Ayrıca genel olarak ülkemizde veri merkezi altyapısı; yüksek güvenilirlik, yedeklilik ve kesintisiz hizmet sunma yönünden oldukça yetersizdir.

Türkiye’deki veri merkezleri daha çok yerel internet servis sağlayıcıları ve büyük telekomünikasyon firmalarının işletmelerine yönelik hizmetler sunuyor.

Veri Merkezleri İçin Türkiye’nin Altyapı Durumu, Sorunlar ve Yetersizlikler:

-Türkiye’de enerji altyapısı geniş olmakla birlikte, veri merkezleri için gerekli istikrarlı ve düşük maliyetli enerji kaynakları sınırlıdır.
-Dış talep ve yatırımları çekebilmesi açısından pazar ölçeği yeterince geniş değildir.
-Yüksek yatırım maliyetleri nedeniyle sermaye ve girişimci eksikliği bulunmaktadır.
-Veri merkezi kurulum ve işletmeciliği yüksek uzmanlık ve teknik birikim gerektirdiğinden, bu konuda teknik bilgi ve deneyim eksikliği bulunmaktadır.
-Fiber optik altyapı genişletilmeye devam edilse de Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığında halen geridedir. Bu durum, düşük gecikme süresi isteyen veri merkezleri için dezavantaj oluşturmaktadır.
-Türkiye, birinci derece deprem bölgesinde yer aldığı için veri merkezlerinin inşaatında sismik risklerin dikkate alınması gereklidir.

Türkiye’nin veri merkezi konusunda avantajları arasında jeopolitik konumu, internet altyapısının gelişmeye açık olması ve bulut bilişim hizmetlerine artan talep öne çıkıyor. Avrupa, Asya ve Orta Doğu’nun kesişim noktasında yer alması, Türkiye’yi uluslararası veri akışında kritik bir transit noktaya dönüştürebilir. Ayrıca, son yıllarda dijital dönüşüm ve siber güvenlik konularında yapılan yatırımlar, Türkiye’nin rekabet gücünü artırma potansiyeline sahip olduğunu gösteriyor.

Veri merkezleri büyük miktarda enerji tükettiği için, sürdürülebilir enerji kaynaklarına geçiş, kritik bir önem taşıyor. Bu bakımdan, Türkiye’nin yenilenebilir enerji yatırımları ile veri merkezi sektörünü entegre etmesi, rekabet gücünü arttıran önemli bir adım olacaktır.

Ülkemizin, yabancı yatırımları çekmesi için, genel olarak siyasi belirsizlikleri gidermesi, cazip teşvik politikalarını devreye sokması, veri saklama ve güvenlik alanlarındaki regülasyon eksikliklerini gidermesi, temel gereklilikler olarak karşımıza çıkmaktadır.

* https://www.visualcapitalist.com/ranked-the-top-25-countries-with-the-most-data-centers/

YORUMLAR (1)
1 Yorum
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.