Hamas'ın İsrail'e karşı başlattığı 'Aksa Tufanı' operasyonunun ardından Gazze'de şiddetli çatışmalar sürüyor. Almanya Başbakanı Scholz, Arap ve İslam dünyasının Gazze'de ateşkes ya da uzun bir ara talebini doğru bulmadığını söyledi.
Hamas, İsrail'e yönelik son yılların en büyük saldırısını gerçekleştirdi. İsrail ordusu 'savaş durumu alarmı' ilan etti. Bölgede sıcak temaslar devam ederken Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Heilbronner Stimme gazetesinin düzenlediği etkinlikte Gazze'deki son duruma ilişkin açıklamalarda bulundu.
Şansölye Scholz, Arap ve İslam dünyasının ateşkes çağrılarına değinerek, "(Gazze'de) Hemen ateşkes ya da uzun bir ara talebinin doğru olduğunu düşünmüyorum. Çünkü bu, İsrail'in, Hamas'ın toparlanmasına izin vermesi gerektiği anlamına geliyor. Hamas'ın tekrar füze imal edip saldırmasına izin verilmemeli." değerlendirmesini yaptı.
İki devletli çözümün hala mümkün olduğuna inandığını belirten Almanya Başbakanı, ancak bunu mümkün kılan bir perspektifin olması gerektiğinin altını çizdi.
Scholz, "Kalıcı bir barış ortamı istiyorsanız, İsrail için tehdit oluşturmayan bir Filistin devleti olasılığını istemelisiniz." diye konuştu.
"PUTİN İLE GEÇMİŞTE GÖRÜŞTÜM GELECEKTE DE YAPACAĞIM"
Sosyal Demokrat Partili (SPD) siyasetçi Scholz, Ukrayna'da işlerin yolunda gitmesi durumunda, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in başarılı olamayacağını düşündüğünü belirterek, şunları kaydetti:
"Ukrayna ilhak edilemezse, (Putin) Ukrayna'nın egemenliğini savunacağına dair bir anlaşma imzalamak zorunda kalacak ve onun bunu gelecek için kabul ediyorum demesi gerekecek. Ancak bu durumda onunla (Putin) zaman zaman konuşmanız gerekir ki ben bunu geçmişte yaptım ve gelecekte de yapacağım. Ukrayna ve Rusya arasında müzakereler için Rusya'nın kararlı bir adım atması gerekiyor ve bu da askerlerini geri çekmesi anlamına geliyor ve şu ana kadar bunu yapmaya hazır değil."
Olaf Scholz 17 Ekim'de İsrail'e destek vermek amacıyla Tel Aviv'i ziyaret etmiş ve Almanya'nın İsrail ile dayanışmasını göstermişti.
Scholz İsrail'in güvenliğinin kendi devlet meselesi olduğunu defalarca vurgulamıştı.
