Telefonun ışığı değil, videoların içeriği uykunuzu kaçırıyor!

Telefonun ışığı değil, videoların içeriği uykunuzu kaçırıyor!

Yetersiz veya kalitesiz uyku endişesi, uyku kaygısına yol açarak uykuya dalmayı zorlaştırıyor. Prof. Dr. Russell Foster'a göre uykuyu 'canavar' gibi görmek yerine kabul etmek gerekiyor. Stres yönetimi ve esnek uyku düzeni ile bu durumun üstesinden gelmek mümkün. İşte detaylar...

Sosyal medyada sıkça konusu geçen uyku kaygısı ve uyku eksikliği konuları, pek çok kişiyi her gece önerilen 8 saatlik uyku hedefine ulaşamama endişesiyle yüz yüze bırakıyor.

Yetişkinler arasında sıkça sorulan uykusuzluğa ne iyi gelir sorusu, uyku kalitesi ve süresine dair artan stresi gözler önüne seriyor.

Oysa bilim dünyası, arada sırada az uyumanın sanılanın aksine yaşam kalitesini düşürmediğini belirtiyor.

BBC'de yayımlanan What's Up Docs? adlı popüler podcastte, ikizler Chris ve Xand van Tulleken, bazen uyuyamamanın potansiyel avantajları olup olmadığını tartışarak konuya farklı bir perspektiften yaklaşıyor.

Uyku stresi nedeniyle uykuya dalmakta zorlananlar için uzmanların 4 önemli önerisi bulunuyor.

UYKUYU KORKULMASI GEREKEN BİR CANAVAR OLARAK GÖRMEYİN

BBC Türkçe'de yer alan habere göre, gece boyunca ortalama 90 dakikalık döngüler halinde hafif uykudan derin uykuya geçişler yaşanır.

Bu döngü sırasında kısa süreli uyanmalar olağan bir durum.

Çoğu zaman doğal olarak yeniden uykuya dönülür; ancak stresli veya kaygılı olunduğunda ya da dış sesler duyulduğunda uyanıklık fark edilir ve tekrar uykuya dalmak zorlaşır.

Bu durumda yapılması gereken, sakin kalmaya odaklanmaktır.

Kaygıyı artırdığı bilindiği için saate bakmaktan kaçınılmalı.

Okumak, sakin müzik dinlemek veya kısa süreliğine ayağa kalkıp hafifçe aktif olmak işe yarayabilir.

Bir süre dinlendikten sonra yeniden uykuya daldığınızı göreceksiniz.

Oxford Üniversitesi Sirkadiyen Nörobilim Profesörü Russell Foster, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "Çoğumuz uykuyu, sarılıp kucaklayabileceğimiz harika bir oyuncak ayıdan ziyade, bastırılması ve boyun eğdirilmesi gereken bir canavar olarak düşünüyor" ifadelerini kullandı.

Uykuya bu şekilde yaklaşmak yerine, uykunun doğal bir süreç olduğu kabul edilmeli.

YATMA SAATİNDEN ÖNCE GÜNLÜK STRESİ YÖNETİN

Pek çok kişinin asıl sorunu uyku değil, gün içinde biriken kaygı ve stres problemi.

Bu nedenle, gün içinde yoga, egzersiz veya farkındalık (mindfulness) gibi gevşemeye yardımcı olacak aktiviteler yaparak kaygıyı dağıtmak önemli.

Bazı insanlar, yatakta bir yapılacaklar listesi oluşturmanın zihni boşaltmaya ve daha hızlı uyumalarına yardımcı olduğunu belirtir.

Bu tür stres yönetimi teknikleri, gece uyanıldığında endişe sarmalına girerek uyanık kalmayı engellemeye yardımcı olur.

Böylece gece boyunca endişe ederek uyanık kalma hali azalır.

KÖTÜ BİR GECE UYKUSU GEÇİRİRSENİZ PANİKLEMEYİN

Kaşif Earnest Shackleton'ın 1916 yılında Antarktika'daki zorlu Güney Georgia Buzullarını az uykuyla aşmasından, bilim insanlarının Nobel ödülü peşinde gece gündüz çalışmasına kadar pek çok önemli şey az uykuyla başarıldı.

Çoğu insan, kötü bir gece uykusuna rağmen çocuklarını büyütme ve işlerini sürdürme gibi günlük görevlerini yerine getirmeyi başarır.

Uyku eksikliği, göreviniz için ihtiyaç duyduğunuz odaklanmayı bile sağlayabilir.

Yapılan araştırmalar, uykusuz bir gecenin ardından dahi tek bir göreve etkili şekilde odaklanılabildiğini gösterir.

Prof. Dr. Russell Foster, "Uyku değişkendir, dinamiktir, esnektir ve bazen geçerli nedenlerden dolayı farklılıklar olabilir" diyerek uykunun doğal esnekliğini vurgular.

Ancak, uyku eksikliği halinde aynı anda birden fazla işi yapmaya çalışmak verimliliği düşürür.

Ayrıca, az uykuyla araç kullanmak gibi faaliyetler, hem kişiyi hem de çevresindekileri tehlikeye atabileceği için kesinlikle kaçınılması gereken bir durum.

HERKES İÇİN 8 SAAT KURALINA TAKILI KALMAYIN

"Herkesin günde sekiz saat uykuya ihtiyacı var" inancı, bilimsel kanıtlarla güçlü bir şekilde desteklenmeyen ve artık geçerliliğini yitiren bir 8 saat uyku efsanesi.

Her ne kadar yaygın kabul gören bir düşünceye dönüşmüş olsa da, güncel araştırmalar ideal uyku süresinin bireylere ve yaş gruplarına göre önemli ölçüde değiştiğini ortaya koyar.

Yani, standart bir sekiz saatlik hedefe ulaşamadınız diye uyku kaygısı yaşamanıza gerek yok; bedeninizi dinleyerek size uygun süreyi bulmak daha önemli.

TELEFONDAKİ MAVİ IŞIK DEĞİL, İÇERİK SORUN YARATIYOR

Tablet ve telefon ekranlarından yayılan mavi ışığın uykuyu olumsuz etkilediği yaygın bir bilgi olsa da, bu konuda kesin kanıtlar yetersiz.

Hatta yakın zamanda yapılan bir araştırma, mavi ışığın uykuya dalmayı sadece birkaç dakika geciktirdiğini gösteriyor.

Prof. Dr. Russell Foster, asıl sorunun mavi ışıktan ziyade, yatmadan önce baktığımız içerikler olduğuna dikkat çekiyor.

Yapılan bir analiz, sosyal medyadaki olumsuz içeriklerin uyku kaçıran etkenlerin başında geldiğini ortaya koyuyor.

Bu nedenle uyumadan hemen önce telefon veya bilgisayara gömülmek yerine, cihazları yatak odasının dışında bırakmak en ideal yaklaşım.

Son olarak, yeterince uyumanıza rağmen sürekli yorgunluk hissediyorsanız, bu durum ruhsal sağlık sorunları gibi başka bir sağlık sorununun belirtisi olabilir ve bir doktora danışmanız gerekiyor.

YORUMLAR
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN