Mimar Acar Avunduk’tan Selimiye kubbesi skandalına tepki: Siz kimsiniz, Hasan Çelebi’yi siliyorsunuz?

Mimar Acar Avunduk’tan Selimiye kubbesi skandalına tepki: Siz kimsiniz, Hasan Çelebi’yi siliyorsunuz?

Selimiye Camii’nin kubbe tezyinatı için korsan projenin onaylanması ile rafa kalkan restorasyon projesinin müellifi yüksek mimar Acar Avunduk KARAR’a konuştu: “Bu tahkik tetkik kurulundakiler şan şöhret kazanmaya çalışıyor. Siz kimsiniz ki, kubbedeki süslemeleri, Karahisari’nin öğrencisi Hasan Çelebi’nin imzasını silip kendi imzanızı atacaksınız? Yapsınlar yeni cami istedikleri gibi yazsınlar. Mimar Sinan’ı rahat bıraksınlar, bunların yüzünden yattığı yerde ters dönecek.”

Son bir aydır KARAR sayfalarında gündeme getirdiğimiz Selimiye Kubbesi Skandalı tartışılmaya devam ediyor. Konunun yargıya taşınmasıyla Mimar Sinan’ın ustalık eseri camiinin kubbesindeki tasarımın dünyada genel geçer bilimsel kaideler ışığında korunacağına dair umutlar artarken, konuya ilişkin kurumlar hala sessizliğini koruyor. Kamuoyu, ilgili kurumlardan Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne bağlı Bilim Kurulu’nun üç kez reddettiği korsan projenin hangi saiklerle Yüksek Kurul tarafından onaylandığı, kararda kimlerin imzası bulunduğu konusunda cevap bekliyor. Öte yandan, Selimiye Camii’nin restorasyonu için baz alınan, Selimiye Camii Tahkik ve Tetkik Kurulu’nun korsan projesinin onaylanmasıyla rafa kalkan ana projeye dair pek az şey biliniyor. UNESCO Dünya Kültür Mirası listesindeki Selimiye Camii’nin Anıtlar Kurulu tarafından kabul edilen restorasyon, restitüsyon ve rölöve projesini kim hazırladı? Bu sorunun da peşine düştük, Anıtlar Kurulu tarafından kabul edilen projenin müellifliği, restorasyon dünyasının duayenlerinden yüksek mimar Acar Avunduk’a ulaştık.

TARİH BİZİ AFFETMEYECEK

Türkiye’de 45 yıldır tarihi mirasların korunması için emek harcayan, bugüne kadar Tophane, Üsküdar Selimiye dahil 19 selatin caminin restorasyon projesini yazan bir isim olan yüksek Mimar Acar Avunduk, kendisini aradığımda ilk olarak yakından takip ettiği skandala dair yaptığımız takip haberlerimizi tebrik etti. Avunduk, Selimiye Camii restorasyon, restitüsyon ve rölöve projesinin müellifi olarak caminin kubbesinde bilim dışı bir projenin uygulanma kararından duyduğu rahatsızlığı dile getirerek, “Sözün bittiği yerdeyiz. Bu işin içinde kaç tane kurul var, normalde koruma kurulu, bölge kurulu, yüksek kurul olur tamam. Ancak şimdi Selimiye’de ‘tahkik ve tetkik kurulu’ diye bir şey çıktı ortaya. Kimdir bunlar, liyakatleri nedir bilmiyoruz. Ama, Vakıflar’ı, Bölge Müdürlüklerini de aşarak en üst düzeyden kararı da bunlar alıyor. Restorasyon ilkeleri açısından kabul edilemez bir durum” değerlendirmesini yaptı. Derneklerin, sivil toplum kurumlarının, tarihi mirasa duyarlı aydınların çağrılarına rağmen resmi bir açıklama yapılmamasını da eleştiren Avunduk, şunları söyledi: “Mimar Sinan’ın yapısını rahat bıraksınlar. Sinan zaten yapmış ortaya koymuş, bu tahkik tehkik kurulundakiler kimlerse kendilerine şan şöhret kazandırmaya çalışıyor. Siz kimsiniz ki, kubbedeki süslemeleri kaldıracak, Karahisari’nin öğrencisi olan Hasan Çelebinin imzası silip kendi imzanızı atacaksınız? Yapsınlar yeni camiler istedikleri gibi yazsınlar, süslesinler. Osmanlı mimarlık tarihimizin başyapıtı olan ve asırlardır eserleri ile övündüğümüz Mimar Sinan’ın ustalık eserim dediği caminin restorasyonunda özgün bezemeler yerine tamamen taklit ve sahte yeni bezemeler uygulanırsa tarih bizi affetmeyecektir. Mimar Sinan’ı rahat bıraksınlar, bunların yüzünden yattığı yerde ters dönecek.”

PROJE MÜELLİFİ OLARAK TELİFTEN DE VAZGEÇTİK BARİ KONTROLLÜK HAKKIMIZI VERSELERDİ

Avunduk, konuşmamızda müellifi olduğu proje için iki yıl önce kendilerinin de bir dava açtığını belirterek vererek, şu bilgileri aktardı: “Avunduk Mimarlık olarak Selimiye’nin projesini üstlenmekten onur duyduk. 2013-2018 yılları arasında, yaklaşık 4,5 yıllık bir süreçte 20 kişilik ekibimle gecemizi gündüzümüzü Edirne’de geçirerek projeyi hazırladık. Ortaya uluslararası kalitede bir rölöve, restitüsyon ve restorasyon projesi çıkardık. Projemiz 2018’de onaylandı. Ardından kurallar gereği restorasyon başladığında bizi de çağırmalarını ve kanuni bir şart olan mesleki kontrollüğümüzü üstleneceğimiz zamanı bekledik. Ancak aradan geçen dört yılda hiçbir gelişme olmadı, sonra baktık ki 2020’de restorasyon başladı. Bir şey demedik, tamam biz yapmayalım, önemli değil, önemli olan işin doğru yapılmasıydı bize göre. Ancak telif ve mesleki kontrollük haklarımızı talep ettik. Telif hakkımız yok sayıldı. Telif istemiyoruz, mesleki kontrollük yapalım dedik, o da yaptırılmadı. Daha ilginç olanı proje tabelasına proje müellifi olarak ismimiz bile yazılmadı. Ki bu sözleşmeyle bile devredilemeyen bir haktır. Bütün bunlardan sonra biz de hakkımızı hukuk yolu ile aramaya karar verdik ve bir dava açtık. Teliften de vazgeçtik, Selimiye için bir şey yapmak bizim için onurdur ancak mesleki kontrollük hakkımız verilmiş olsaydı, bugünkü tartışmaların hiçbiri yaşanmazdı.”

HATA YAPILIRSA AĞIR CEZADA ONLAR DEĞİL BEN YARGILANACAĞIM

Selimiye Camii’nin restorasyonunda bir hata olduğunda kendisinin de büyük bir risk altına gireceğini vurgulayan Avunduk, “680 sayılı yüksek kurulun ilke kararında, proje müellifleri yasal denetimden sorumludur diye yazar. Proje müellifi olmayan denetim yapamaz ama ben restorasyon sırasında gidip çalışmayı görmek istedim ama alana sokulmadım düşünebiliyor musunuz? Şu an caminin başına bir şey gelse kanunen beni de sorumlu tutup mahkemeye verecekler. Mesleki kontrollük yaptırılmadığım, restorasyon alanına bile sokulmadığım halde yarın öbür gün ağır cezada yargılanabilirim.” Sözlerini “Koruma ve restorasyon yozlaştı, dejenere oldu” görüşüyle sürdüren Avunduk, “Daha önce yine bu sorunlardan kaynaklı olarak Galata Kulesi’nin restorasyonunda da benzer bir süreç gördük, hilti ile duvarlarına zarar verilmişti hatırlarsanız” dedi. Avunduk, Selimiye’nin kubbe tasarımına dair tartışmalardan restorasyon çalışmasını yürüten ekipte yer alan bazı isimlerin kendisinden yardım istemesi ile haberdar olduğunu, bu süreçte de görüşlerini ve şikayetini CİMER’e de bildirdiği notunu düştü.

MİMAR SİNAN ESERİNE DEĞİL UTANCA İMZA ATARLAR

Selimiye Camii’nin restorasyon projesinin müellifi yüksek mimar Acar Avunduk’a, Selimiye Tahkik ve Tetkik Kurulu’nun ‘Mimar Sinan böyle yapardı’, ‘camiyi 16. yüzyıla döndüreceğiz’ gibi iddialarına karşı düşüncelerini de sordum. Şunları söyledi: “Dünya, restorasyonda üslup birliği meselesini yüz yıl önce terk etti. Artık her dönemin belgesi, izi korunuyor. Bugün üslup birliği ile bir yere varamaz rezil olur, UNESCO’dan da çıkarılırsınız. Ayrıca, bir mimar olarak söyleyebilirim ki Mimar Sinan’ın yapılarında hiçbir zaman üslup birliği denilecek bir kavram yok, birçok camide farklı mimarileri denemiş, bezemede de değişik şeyler yapmış, birbiri tekrar etmemiştir. Sonuç olarak eğer özgün bezemelerini kazıyıp, önerdikleri taklit, sahte bezemeleri uygularlarsa bu bir tarih katliamı olur. Mimar Sinan eserine imza atmak hevesleri bir yana utanç vesilesi olur bu onlar adına. Çünkü iddia ettikleri gibi kubbe barok falan da değil. Mevcut üslup biraz bizden biraz batıdan alınmış olabilir, içinde ayetler, dualar olan bir üslupla yapılmış. Diğer taraftan Dolmabahçe, Nusretiye, Beylerbeyi barok değil mi, Topkapı Sarayı’nda bile barok var. Onların zihniyetiyle bunların hepsini yıkacak mıyız? Bıraksınlar bu tür ‘az gelişmiş kültür’ kafasının verdiği ezikliği, bu sanatların hepsi bizim topraklarımızın ürünüdür. Ne günlere kaldık.”

MEVCUDU KORUDUK VE İHYA ETTİK

Yüksek mimar Avunduk’a restorasyon projesini yazarken kubbede tezyinatına dair nasıl bir araştırma yaptıklarını da sordum. Şunları anlattı: “Merhum sanat tarihçimiz Doğan Kuban da söyler, geçmişte kök boyalar sıvanın üzerine yapılıyor ve camilerde bu bezemeler her eskidiğinde mevcuda sadık kalarak yenileniyor. 1800’lere gelene kadar kubbede ne yapıldığı ise bugün bilinmiyor, hiçbir izi yok, hiçbir şekilde bulamadık. Kubbedeki çalışmalar aslında 1985 yılındaki restorasyonda Vakıflar Baş Mimarı Erol Çetin tarafından da detaylı yazılmış raporda görülüyor. Biz de dedik ki madem Mimar Sinan döneminde yapılanlardan haberimiz yok, onun yerine sahte, taklit bir şey yapacağımıza mevcudu koruyarak ihya edelim. Müellifi olduğum projede 18’inci yüzyılda o dönemin ünlü sanatçılarının yaptığı bezemeler, yazılar korundu ve ihya edildi.”

İlgili Haberler
YORUMLAR
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN