Lazerler, istenmeyen tüyleri gidermek, yara izlerini, kırışıklıkları ortadan kaldırmak ve kolajeni artırmak, cildi yeniden canlandırmak için kullanılıyor. Ama güvenilir mi? Bu, birçok insanın aklındaki sorudur. Bu soruya verilen yanıtları sizler için derledik.
Lazer epilasyon sihir değildir, sadece kıl köklerini yok etmek için konsantre ışık demetleri kullanma bilimidir. Bu, çok spesifik alanları hedefleyebilir ve istenmeyen bölgelerde kalıcı epilasyon ile sonuçlanır. Üst dudağınız gibi daha küçük bir alanın tamamlanması yalnızca birkaç dakika sürebilirken, bacaklarınız gibi daha büyük alanlar bir saat veya daha fazla sürebilir. Kıllı bölgeden tamamen kurtulmak genellikle 5 ila 7 seans sürer, ancak birçok insanın buna zaman ayırmaya değer olup olmadığı konusunda kafası karışık.
LAZER NEDİR? EPİLASYONDA KULLANILAN LAZER KANSER YAPAR MI?
Öncelikle lazer nedir ona bakalım. Temelde radyasyondurlar, ancak güvenli bir çeşittir. Lazer tedavisi , lazer epilasyonda kıl folikülünü öldürmek için kullanılan ince bir lazer ışını üretmek için iyonlaştırıcı olmayan radyasyon kullanır . Bu terapi dövmeleri kaldırmak, cildi dolgunlaştırmak için kullanılır ve ayrıca diş tedavilerinde, varis tedavisinde , cilt ve göz cerrahisinde ve cilt kanseri tedavisinde kullanılır .
İYONLAŞTIRICI RADYASYON X IŞINLARINDAN FARKLIDIR
Lazerlerden çıkan radyasyon türüne bazen iyonlaştırıcı olmayan radyasyon denir. Bu, nükleer kaynaklardan gelen iyonlaştırıcı radyasyondan ve kanserojen veya kansere neden olan X ışınlarından farklıdır. Kanser riski açısından X ışınları ve gama ışınları en tehlikeli olanlardır ve yüksek frekanslı iyonlaştırıcı radyasyon olarak bilinirler. Yine de, kemiklerimizin fotoğraflarını çekmek için bugün bile röntgen kullanılmaktadır.
Önemli olan bu tür iyonlaştırıcı radyasyon vücudumuzdan geçtiğinde hücremizin DNA'sına doğrudan zarar vererek daha sonra kansere yol açabilmesidir. Lazerler cildimizin katmanlarından geçtiğinde bu olmaz. ABD Gıda ve İlaç Dairesi, FDA, bu lazerlerden gelen ışık enerjisinin cildin derinliklerine nüfuz etmediğini belirtiyor. Lazer ışını yüzeysel olarak cilt seviyesinde kalır ve bu lazerler DNA hasarına ve DNA'da kansere bağlı DNA mutasyonlarına neden olmaz.
UZMANLAR KANSER RİSKİ YOK DİYOR
Örneğin lazer epilasyon tedavilerinde kullanılan ışık enerjisinin darbesi, yalnızca kıl köklerini zayıflatmak ve yok etmek için tasarlanmıştır. Birkaç kadın üreme organlarının çevresinde bu lazerleri kullanma konusunda endişe duyuyor, ancak uzmanlar kanser riski olmadığını öne sürüyor.
Uzmanlar ayrıca lazerlerden gelen ışığın kıl kökünden iç organlara gitmediğini ve dolayısıyla doğurganlığın da etkilenmediğini açıklıyor. Lazer tedavisi sonrası tedavi edilen bölgelerde kızarıklık ve yara izi kalır ve soğuk süt , buz ve jel gibi maddelerle kolayca tedavi edilebilir.
Lazer tedavisinin güneş ışığında bulunan aynı ultraviyole dalga boylarını kullanmadığı için lazerlerin de güvenli olduğu söylenir - UVA ve UVB, bunların her ikisinin de hücrelerdeki DNA'ya zarar verdiği ve cilt kanserine neden olduğu bilinmektedir.
Bütün bunları söyledikten sonra, bir uyarıda bulunmak boynumuzun borcudur. Lazerlere bağlı uzun vadeli kanser riski şimdiye kadar araştırılmadığından, ailesinde cilt kanseri öyküsü olanların kendi güvenlikleri için kozmetik lazer işlemlerinden uzak durmaları gerektiğini söylemek yerinde olacaktır.
Yemek değil zehir! Kış aylarının vazgeçilmezi ama öldürüyor... Sakın içmeyin...
Herkes çöpe döküyor ama gerçeği bir bilseydiniz... Nelere iyi geldiğine inanamayacaksınız...
