‘Küffara karşı milli birlik’miş, hadi ordan!

AK Parti-MHP ittifakını kutsayan slogan tedavüle sokuldu, sosyal medyada görmüşsünüzdür.

Siyasete kutsalı, dünyevi iktidar mücadelesine dini karıştırmadan yapamayan propagandistlerin son buluşu.

Alıştılar ya iç ve dış siyasi rekabeti cihat havasına sokmaya... Dış politikada küs yıldızları barıştırıp Hilal-Haç ittifakına doğru yeniden bir yakınlaşma hazırlığındayken fitne çıkardıklarını, görüntüyü bozduklarını bile fark edemiyorlar.

AB Dönem Başkanı Bulgaristan Başbakanı’yla birlikte Demir Kilise’yi açmasının ‘uluslararası topluma bir mesaj’ olduğunu daha yeni söylemedi mi Cumhurbaşkanı Erdoğan?

Ola ki anlamazlar diye, üstüne basa basa bunun bir mesaj olduğu mesajını söze dökerek de vermedi mi?

Yazık ki iktidar politikalarına taraftar toplamak, yaydıkları cızırtının bu ısındırma mesajını kirleteceğini, bir elle yaptığını öbür elle bozmak anlamına geleceğini, gereksiz fitneye sebebiyet vereceğini bile idrakten uzak bozgunculara kaldı.

Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin son 15 yılda dünya devlerini kıskançlıktan kudurtan bir güce ulaştığını haykırmıyor mu mesela!...

Bunlar bambaşka bir havada. Hâlâ beka sorunuyla boğuşuyor, ölüm-kalım savaşı veriyor, yok olma tehlikesiyle dağılıp çökmenin kıyısında duruyor, can derdine düşmüş de güç bela ayakta kalmaya, tutunmaya çırpınıyormuş gibi gösteriyorlar koca ülkeyi.

Aynı çarpık ağız, aynı ezber, aynı dolduruş...

Üstelik ‘Küffar, Haçlı İttifakı’ diye savaş açtıkları da bu milletin kendilerinden olmayan kısmı.

ERDOĞAN NE DİYOR, BUNLAR HANGİ TELDEN ÇALIYOR

Erdoğan cami, kilise ve havrayı barış içinde bir arada barındırmanın, farklılıklarımızı koruyarak birliği sağlamanın nasıl bir zenginlik olduğunu anlatıyor.

Bu arkadaşlar farklı siyasi tercihlere hayat hakkı tanımıyor. Siyasi çekişmeye vatan ve iman müdafaası, siyasi karşıtına Allah ve din, millet ve devlet düşmanı, iktidar kavgasına da din savaşı ve milli bağımsızlık mücadelesi süsü veriyor.

Halbuki ayıp değil, günah değil. İki parti seçim ittifakına gidebilir ve bu ittifak din-vatan savunması kisvesine sokulmadan da haydi haydi savunulabilir.

Cumhurbaşkanı’nın daha önce de belirttiği gibi siyaset bu, tekkeye mürit arama yeri değil.

İktidar mücadelesinde bugün onla yarın bunla kol kola girilir, kimin kimle koalisyon kuracağı belli mi olur?

Hayır yani AK Parti-MHP birliği, siyasetin olağan akışı içinde izah edilebilecekken bu zorlamalar niye?

Küffar tepelenecek diye ahaliyi muhalefetin üstüne gitmeye çağırmak, din-iman savunması diye iktidarı savunmaya koşturmak, elden giden vatanın korunması diye elden gitmesi istenmeyen siyasi gücü korumaya halkı seferber etmek, milletin birliğini muhafaza görevi diye milletin bir kısmını öbürünün üstüne kışkırtmak ancak din savaşı diye akla, mantığa savaş açan komşudaki molla diktasının kafasının altından çıkacak yöntemler...

Türkiye, tabii ki İran olmaz.

Ama İran bile İranlaşmaktan gına getirirken “Küffara karşı milli birlik” safsatası olacak şey mi!

YORUMLAR (88)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
88 Yorum