Medyası iktidardan ne istiyor?

Yazıyor yazıyor, iktidar medyası şimdi de fahiş fiyatların, darbe girişimi olduğunu yazıyor!

Cumhurbaşkanlığı sisteminin en büyük vaadi, artık başarmaktan başka seçeneğin kalmadığıydı.

Ne yetki istendiyse aziz millet vermişti, bu sistemde mazerete yer yoktu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, göreve başlarken sözünü vermişti.

Üstünden 3 yıl geçti, aynı yerdeyiz, bahanelerin ardı arkası kesilmedi.

İktidar propagandası, yumurtaya kulp takmakta sınır tanımıyor.

Fahiş fiyatlar güya iktidara kumpasmış. Gıda ve kira fiyatlarıyla oynayan gizli bir el, Erdoğan’ı köşeye sıkıştırmaya çalışıyormuş.

İstenen de AK Parti hükümetinin başarısını gölgelemek, baş döndürücü atılımlarıyla olağanüstü yatırımları ve büyüme oranlarını itibarsızlaştırmakmış.

İç ve dış güçler, piyasanın ayarları ile oynayarak sinsice yapıyormuş bunu.

Yoksa Erdoğan, son 19 yılda Türkiye’yi dünyanın sayılı süper gücü haline getirmiş. Ama bunu çekemiyorlarmış.

Alçaklar, fahiş zamlarla vatandaşları çaresiz bırakırken, sorumlusunu da hükümetmiş gibi gösteriyorlarmış.

“Alçaklar”ı ben ekledim, gerisi pazar günkü Akit’in manşetinden.

İktidarı, kendi kendine kumpas kuran durumuna düşürüyorlar, haberleri yok. Abuzambak yapmaz bunu.

En abullabut kafa bile makyaj için yansıtılmayan, yapay olarak bastırılan zamların patladığını anlar. Maliyet girdilerindeki artışın fiyatlara etkisini düşünüp kurmaz bu cümleleri.

Elektriğe, benzine, doğal gaza zammı kumpasçılar mı yapıyor?

Göstermelik enflasyon rakamlarına uydurulamıyor hayat, rakamlar da hayatın gerçeklerine uymuyor.

‘Allah Allah, bu pahalılık da nereden çktı’ diye hala şaşırıyormuş gibi yapmazlar mı!

Sebeplerin altında iktidarın imzası var. Ama sonuçlar, iktidarı devirme kumpası oluyor. Öyle mi?

Enflasyonla, zamlarla, dolarla mücadeleye bir de darbecilerle, dış güçlerle mücadele süsü vermiyorlar mı!

İktidarın kendi yanlış operasyonlarının sonucu değilmiş, iktidara karşı bir operasyonmuş gibi.

Yalnızca fiyatlar, Erdoğan’ı devirmek için fahiş artsa yine iyi.

Aynı sipsipullahlar, Melih Bulu’nun, Resmi Gazete’de yayınlanan Cumhurbaşkanı Kararı’yla Boğaziçi rektörlüğünden alınmasına da “darbe girişimi” demişti.

“Darbeciler iş başında”ydı, “Erdoğan bunun hesabını sorar”dı.

İyi de kimden soracak hesabını, görevden alan kendisi!

Deyimi bilirsiniz, ‘şişman kadın şarkı söylemeden opera bitmez’.

Sipsipullahlar kendilerine güldürmeden de perde inmez.

Hayır, yumurtlayacak yeni yave bulsalar bari. Uyduramıyorlar da.

Hiç değilse kulp taktıkları yumurtaları arada çalkalasalar. Hep aynı bayat yaveler kabak tadı verdi.

İktidarın yerinde başkası olsa kendisine bu fenalığı yaptırmaz.

Hem iktidarı, aciz ve sürekli kendisine kumpas kuruyor hem de Cumhurbaşkanlığı sistemini, en büyük vaadini yerine getirememiş durumuna düşürüyorlar.

Medyasının iktidara ettiğini, dış güçler etmedi. Muhalefetten çekmedi, kendi borazanlarından çektiğini. Allah’tan garezleri yok, ya olsaydı!

Buna nasıl tahammül ediyor iktidar, anlamak mümkün değil.

Kim yalan söylüyor?

TRT, Rıdvan Dilmen’in spor yorumları için aylık 710 bin lira aldığını yalanladı.

Gerçi bunun için cumartesi günü ben yazana kadar bekledi. Günler önce yazıldığında yalanlamak niye aklına gelmedi, o ayrı.

Asıl sorun şu ki; TRT ile daha sonra aynı akşam Dilmen’in yalanlamaları birbirini tutmuyor.

TRT’nin açıklamasından, Dilmen’in ücret aldığı fakat iddia edilen rakamı almadığı anlaşılıyor. Bu da “büyük bir fedakarlık” olarak sunuluyor.

Ne kadar büyük peki? Söylenmiyor.

Zehir zemberek laflarla sadece şu deniyor: Konuşulan rakam doğru değil, yalan ve iftira. Hukuken hesabı sorulup şeffaf olarak kamuoyuyla paylaşılacak.

Pekala da şeffaflığa, rakamı açıklamakla niye başlamıyorlar?

Vergilerinin nereye, nasıl harcandığını bilmeye milletin hakkı yok mu?

710 bin lira aylık yalansa doğrusu ne? Kaç para alıyor?

Oysa Dilmen, TRT’den bir lira bile almadığını, almayacağını duyurdu.

Hangisi doğru?

Hem öyle olsa Dilmen günlerce niye sustu, nasıl tuttu kendini? Para almadığını söylese konu zaten büyümez, kapanırdı.

Onun da sonradan aklına geldiyse önceki durum neydi?

YORUMLAR (57)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
57 Yorum