‘Zorla bağış’ suç muydu ki
Duydunuz mu, Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar’ın görevden uzaklaştırılma gerekçeleri arasında neler var?
‘Belediyeye iş yapanların zorunlu bağışa tabi tutulması’yla ilgili bir soruşturma da gerekçe gösteriliyor.
Diğerleri gibi henüz soruşturulan bir iddia, yargı kararıyla kesinleşmiş değil.
Fakat kim derdi ki, zorunlu bağışın iddiası bile, halkın yüzde 76’sının oyuyla seçilmiş bir başkanın idari kararla görevden el çektirilmesine yetecek...
Hiç umar mıydınız ki lafı bile sandıkla gelmiş bir başkanın sandıksız gitmesine sebep gösterilecek...
Kamudan iş alan müteahhidi, taşeronu bağış yapmaya zorlamak; ne yaptırırsan yaptır, fücceten götüren ağır bir suçmuş, duyan duymayan kalmasın.
Yalnız, bağış yaptırmayan neredeyse belediye, bakanlık, devlet dairesi yok. Niye başkalarına suç olmadı da bula bula CHP’li Başkan’a suç oldu...
Acaba zorunlu değil de gönüllü bağışsa, alan razı veren razı olduğunu söylüyorsa...
O zaman gönülden koparak yapılmış gibi mi sayılıyor, yani hükmü değişiyor, suç olmaktan çıkıyor mu?
Öyle olmalı ki bugüne kadar hayırsever devlet müteahhitlerine bağışla yaptırılan çok eser açılışı gördük. Kimsenin de başı yanmadı, başkanından bakanına herkes de şanla şerefle görevinin başında.
Yapan da yaptıran da vatana millete kazandırdığı eserler için her türlü takdiri görüyor üstelik, el üstünde tutuluyor.
Yoksa zorunlu gönüllü fark etmez, ihale karşılığı yaptırılan bağıştan bir kısmının cebe indirildiğinden, hayır paralarının ucunun yerine ulaşana dek kırpıldığından, aracılık komisyonu ya da vesile olma hakkı gibi kimi kesintilere uğradığından, bağış adı altında şahsi menfaat, haksız kazanç filan sağlandığından mı şüpheleniliyor?
Şayet öyleyse...
Mal varlığındaki şişme, ensesindeki kalınlaşma nedeniyle başka şüphe çeken makam mevki sahibi olmadı demek ki... Bir tek Hazinedar’a bu suçlamayla soruşturma açıldı, sonuçlanması da beklenmeden görevden alındı. Belki de ha!
GÜL ÜZERİNDEN MESAJ KAYGISI NELERE KADİR
AK Partili Mustafa Elitaş, Abdullah Gül’e vurmak için hiçbir fırsatı kaçırmadığını gösterecek diye, baltayı taşa vurmasın mı!
Değerli ve tecrübeli bir siyasetçidir oysa, bir yerlere mesaj verme kaygısından olmalı.
Hadi Ruhani’nin eylemcilere kulak verme, taleplerini yerine getirme çağrısını duymadı...
Cumhurbaşkanı Erdoğan da, Ruhani’nin en başta göstericilere anlayışla yaklaşıp el uzatmasının olayları ciddi manada yumuşattığını söyledi. Bunu da mı hesaba katmadı ki ‘hain’, ‘satılmış’ diye Allah ne verdiyse daldı...
Gül’e galiz laf sokma telaşıyla kalkıp “İran’dakinin aynısını Gezi olaylarında yaptılar. Devletin en büyük yerinde olanlar bile, ‘bunları dinlemek, anlamak lazım’ zafiyetinde bulunmuşlardır. Şimdi ne kadar büyük bir zaaf, ne kadar büyük bir ihanetin içerisinde bulunduklarını görmeleri gerekir” diyor.
Erdoğan açıkladı, kabine değişikliği de yokmuş ufukta, hay aksi, kem söz de bumerang gibi sahibini vurur, boşa köreldi mi şimdi savrulan balta!