Hazır gıdalara teslim olmuş bir nesil
Market rafları parıl parıl… Renkli ambalajlar, “fit”, “doğal”, “glütensiz” gibi albenili kelimelerle dolu. Fakat o kelimelerin arkasında ne var biliyor musunuz? Raf ömrü uzasın diye eklenen katkılar, renk alsın diye kullanılan boyalar, lezzet artsın diye karıştırılan kimyasallar... Kısacası, doğallıktan çok uzak bir düzen.
Ne yazık ki bu düzenin içinde büyüyen bir nesil var. Çocuklar artık elma yerine cips, süt yerine gazlı içecek tercih ediyor. Üstelik bu tercihler sadece damak tadını değil, geleceği de şekillendiriyor. Obezite oranı her geçen yıl artıyor, bağışıklık sistemi zayıflıyor, hastalıklar genç yaşlara iniyor.
Oysa mutfakta yeniden tencere sesleri duymak zor değil. Mevsim sebzeleriyle yapılmış bir zeytinyağlı, haşlanmış bir mısır, bir avuç ceviz… Hepsi paketli gıdaların veremeyeceği kadar gerçek, doğal ve sağlıklı.
Sağlıklı beslenmek pahalı değil, zaman alıcı da değil. Asıl mesele, önceliği yeniden hatırlamak. Çünkü sağlıklı beslenme bir moda değil; insanın kendine gösterdiği en temel saygıdır.
