Sofraların sarı hazinesi: Mısır
Yaz mevsimi gelir gelmez, sokaklarda mis gibi kokusuyla bizi çocukluğumuza götüren o tanıdık lezzet yeniden ortaya çıkar: Mısır! Kimi zaman közde, kimi zaman haşlanmış ya da salataların içinde… Ama onu sadece lezzetiyle sınırlamak büyük bir haksızlık olur. Çünkü mısır; yalnızca damakları değil, hücrelerimizi de doyuruyor!
Bugün sizinle sadece bir yaz atıştırmalığından değil, adeta doğanın altın tanesi olan, sağlığa sayısız faydası bulunan mısırdan söz etmek istiyorum.
Mısır, A, B ve E vitaminleri açısından zengin olmasının yanı sıra yüksek lif içeriğiyle sindirim sistemini düzenler. Özellikle kabızlık sorunu yaşayanlar için adeta doğal bir çözüm kaynağıdır. Üstelik bu sarı mucize, kolesterolü düşürerek kalp sağlığını korumaya da yardımcı olur. İçerdiği antioksidanlar sayesinde hücreleri yeniler, bağışıklığı güçlendirir.
Mısırın içeriğinde yer alan lutein ve zeaksantin isimli antioksidanlar, göz sağlığı için adeta birer zırh görevi görüyor. Uzun saatler ekrana bakanlar için birebir. Ayrıca kansere karşı koruyucu etkileri de bilimsel olarak kanıtlanmış durumda.
Diyabet hastalarının bile ölçülü tükettiğinde fayda görebileceği bu tahıl, kan şekerini dengede tutarak ani dalgalanmaların önüne geçebilir. Özellikle mevsimindeyken doğal haliyle tüketilirse, işlenmiş karbonhidratlardan çok daha faydalı bir enerji kaynağıdır.
Mısırın sadece içi değil, kabuğu ve hatta püskülü bile sağlık dolu. Mısır püskülü, yüzyıllardır idrar söktürücü olarak kullanılırken, cilt sağlığı üzerinde de olumlu etkileri biliniyor. Cildi besleyen, yaşlanma karşıtı etkiler gösteren vitamin ve mineralleriyle mısır; güzellik dünyasının gizli kahramanlarından biri olabilir.
Mısır yağı da E vitamini bakımından zengindir ve cilt hücrelerini yenileme özelliği ile kozmetik dünyasında sıkça tercih edilir. Doğadan gelen bu mucizeyi neden göz ardı edelim?
Mısır; Karadeniz’in mısır ekmeğinden Ege’nin zeytinyağlı salatalarına, Orta Anadolu’nun çorbalarına kadar binbir şekilde sofralarımıza giriyor. O yalnızca bir tahıl değil, kültürümüzün de bir parçası. Şehir hayatında belki biraz daha uzak kaldık bu lezzetten, ama yeniden hatırlamak ve çocuklarımıza öğretmek için tam zamanı.
Sağlıcakla kalın…
