Aradaki fark tecrübe

Ülke olarak yabancı futbolcu sevdalısı, yabancı hoca karşıtıyız. Yabancı hocaya neden karşıyız? Bazı yerli hocaların eksikliklerini gösterdiği için. Jesus egolu, Valerien Ismael hoca değil, Torrent anca top toplayıcı olur… Hırvatistan’ı dünya üçüncüsü yapan Dalic bir soru üzerine şamarı yolladı, verelim cevabı buyurun: “80 milyon+ gurbetçi oluşumundan siz neden genç futbolcu çıkaramıyorsunuz.” Aslında çıkarıyoruz ama idmanımız taktiğimiz beslenme olaylarımız eksik olduğundan dolayı geliştiremiyoruz. Hemen yıldız yapıyoruz, karşılaştırmalara başlıyoruz. Arda dünya çapında sayılı örnek, Kerem, Mbappe’den hızlı, Hakan Çalhanoğlu, Modric-Casemiro-Busquets’den daha iyi gibi. Stefan Kuntz’a gelirsek bundan hoca mı olur? Az kişi dışında biz kimiz diyebilen yok.

Son tartışmalarımız Abdülkerim Bardakçı’da çıkan baş ağrısı, Abdülkadir Ömür neden kadroda yok. Bu oyun 11 oyuncu ile oynanıyor, Mert oynasa Fenerli, Trabzonlu saldırıya geçiyor, Uğurcan oynasa Beşiktaş-Fenerbahçe saldırıyor, Cengiz oynasa İrfan neden yok deniyor. Kuntz espri yapıyor taşı geçtik kaya geliyor üstüne. Bir bırakalım artık çekişmeyi oynayalım yenelim yenilelim zevk alalım.

Ermenistan karşısında çıkardığı ilk 11 eleştirisi alan Alman hoca orta sahaya Salih Özcan, sağ bek için Zeki Çelik, Cenk Tosun yerine Kerem ile oyuna başladı. Güçlü orta sahaya sahip olan Hırvatistan karşısına ön alanda baskılı bir presle oyuna başladık.10 dakika geçmeden Cengiz iki Kerem ile bir gol pozisyonu yakaladık ama Livakovic formda günündeydi.

Birçok pozisyonu kaçmasının ardından hep aynı şey yine oldu kalemize gelen ilk top gol oldu. Burada defans hatamızın yanı sıra Hırvatistan ceza sahamız içindeki soğukkanlılığı önemli detaydı, biz böyle pozisyonları acemice harcayabiliyoruz. Milli Takım’da istenilen performansı gösteremeyen Hakan Çalhanoğlu’nun sakatlığı sonrası Kuntz, orta sahayı daha diri tutmak İçin İsmail Yüksek’i oyuna aldı.
Geriye düştüğünüz bir oyunda adam eksilterek kilit oyunu açacak bir oyuncu daha etkili olamaz mıydı? Anlık hatayı affetmeyen Hırvatlar ilk yarıyı kendini çok yormadan, rolanti bir oyun ile 2/0 önde kapatmayı bildi. İlk yarının en net açıklaması rakip kaleci tuttu bizim kaleci tutamadı.

İkinci yarı aynı istek ön alan presi ile başlasak da ceza sahasına giremediğimiz için uzaktan şut atmaya yöneldik. Türkiye’nin en büyük yeteneği gösterilen Arda Güler’i teknik direktörler değil, taraftar baskısı oyuna aldırıyor. Bu bazen Fenerbahçe maçlarında da oluyor. Kuntz son olarak iki forvetini de oyuna alarak son kozlarını oynadı. Bu değişiklikler istenilen golü ve golleri getirmeyince Hırvatistan karşısında kaybettik.

Saha içinde bazı oyuncuların hırsı, bazı oyuncuların umursamaz tavırları takım ruhunu kaybettiriyor.

Burada eksik olan ise saha içi liderliği bu Hakan Çalhanoğlu’ndan bekleniyor ama oyuncu bu özellikten çok uzakta. Bu maç az bir kesim için Kuntz’a yazmaz denilse de ülkenin büyük bölümü şimdiden teknik direktör arayışına girecek.

YORUMLAR (2)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
2 Yorum