Fenerbahçe bir öyle, bir böyle

José Mourinho'nun bu haftaki klasöründen üçlü sistem çıkmıştı dün akşam. Bu sefer sistemde, orta saha değişmiş, uzun süredir oynamayan İrfan Can ve İsmail ilk onbir de yerini almıştı.

Sezon boyunca 26 farklı stoper pandemi yapan hoca dün yine değişime gitmişti. Geçen haftaya göre 8 farklı oyuncu sahadaydı.

Dün akşam 60.dakikaya kadar Fenerbahçeli bir çok oyuncu görüntüsü ligi bitirmişler tarzındaydı. Net olan penaltılara,ofsayt olmayan gole hiç bir oyuncu itiraz bile etmiyordu.

Matematiksel olarak şampiyonluk şansı olan ancak ruhen bedenen bunu hiç göstermeyen Fenerbahçe birçok kişinin söylediği gibi artık varmısın yokmusun maçlarına çıkıyor, bir umut bekliyordu. Ancak, başkanı bile toplantıda seneye kesin şampiyon olacağız sloganını tekrarlamıştı.

Kayserispor maçı başlangıcı gibi,oyun kuramayan pas hataları ile başlayan sarı lacivertliler bu sene yediği gollerin aynısından bir tane daha yemişti.Ceza sahası dışından vurulan her top gol olarak sonuçlanıyordu.

Selçuk İnan takımı,orta sahada aldığı her topu istediği gibi rakip ceza alanına götürüp idman havasında şutlar çıkarıyor, sarı lacivertli defans oyuncular onları izlemeyi tercih ediyorlardı. Maxim - Ndiaye- Ogün üçlüsü, İsmail Yüksek, Fred karşısında üstünlüğü ele geçirmiş,temaslı oyunu da iyi oynuyordu. Şampiyonluğa oynayan bir takım ilk şutunu 32.dakikada onuda duran toptan bulabiliyordu. Sosyal medyada, saha dışında uçan kaçan olarak anlatılan Fenerbahçe yine bir ilk yarıyı boşa geçiriyordu.

Erman Toroğlu: Fenerbahçe neresinden tutsan elinde kalıyor. Fenerbahçeli oyuncular kendi arkadaşlarının ne yaptıklarını bilmiyorlar ki rakip takımı çözsünler.

Aynen çok doğru bir tespitti, Çağlar, kaleci İrfan’ın yanından ayrılmıyor, Fred- İsmail ile oynamayı unutmuş, İrfan Can istekli ama son vuruşlarında amatördü. Çorba olan oyunun tadı yoktu.

İsmail - El Nesyri değişikliği sonrası oyun hareketlenmeye başlamış, sahada hırslı olan oyuncuyu bulmak zordu. Faslı oyuncu buna en yakın adaydı. Gol atmış verilmemiş, sonrasında penaltı alarak takıma beraberliği getirtmişti. Tadic - Dzeko golü halı sahada atılan gol kadar rahattı. Fred çabaları ile gelen gol,rüzgarı dört dakika içerisinde farklı estirmeye başlamıştı. Sarı Lacivertliler sezon başından beri bunları iyi yapıyor, oyunu rahat, bilinçli, disiplin içerisinde oynadığı zaman rakibini dakikasında çökerte biliyordu.

Gaziantepspor, yenen goller sonrası oyuna üç değişiklik ile müdahale yaptı, Mourinho ise her zaman yaptığı şeklini yaparak, forvet oyuncusunu çıkarıp defansa önlem aldı.

Sonuca bakıldığında, kendi evinde zor yenilen, zor gol yiyen bir takıma karşı alınmış galibiyet. Ancak Fenerbahçe'yi anlamak çok zor bir yarı öyle, diğer yarı böyle.

Bu nasıl üslup başkan

Teknesi ile Kalamış'a yanaşan sayın Ali Koç elinden hiç bırakmadığı mavi dosyaları ile beraber toplantı mekanına yürümüştü.

Erol Bilecik satılan hisselerden bahsederken, kimsenin Fenerbahçe Spor kulübünün himayesine altına alamayacağını, geldikleri günden beri maddi konularda ellerinden geleni yaptıklarını, bankalar birliğinden en geç Temmuz ayında çıkmak istediklerini çalışmaların bu yönde devam ettiğini açıklamıştı.Stadı büyütme projesi, Kenan Evren lisesi yanında olan projenin hayata geçişi, Maltepe de yapılması planlanan akademi.

Kongrede alkışlar koparken, dışarıda bir grup taraftar başkanı istifaya davet ediyor,sloganlar atıyordu.Geçen hafta Kadıköy, hafta içi Ataşehir, dün Kalamış tesisleri önü…

Söz başkana geçince sinirli asabi durumlar baş gösterdi.

Ali Koç: Üzüldük, üzdük, çok yıprandık,hayal kırıklıkları yaşattık ama sizler de iki sene sonra, "iyi ki bu adamlar tırsmadılar,baskıyla kaçmadılar, iyi ki kaldılar diyeceksiniz.

"Açın kapıyı duysun herkes. Görevimize devam edeceğiz! Açılan kapıda duyan kimlerdi acaba, kendisini başkan seçen üyeler mi, taraftarı mı, yoksa kendisine muhalif olan kişiler mi. Yoksa bir dargın, bir barışık olduğu Aziz başkan mı?

Sonuç olarak,değişmeyen tek şey yine devam etti. EGO

YORUMLAR (3)
3 Yorum
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.