FIFA Yine Neyin Peşinde?
Yenilenmiş ve genişletilmiş formatıyla 2025 FIFA Dünya Kulüpler Kupası, ABD’de başladı. İlk organizasyon, 2000 yılı Ocak ayında Brezilya ev sahipliğinde gerçekleşmişti.
Infantino’nun önerisiyle ilk kez kulüpler arası dünya şampiyonası formatına geçildi ve böylece Kulüpler Dünya Kupası organizasyonu ortaya çıktı. Bundan sonra bu turnuva, dört yılda bir 32 takımın katılımıyla düzenlenecek. Takım sayısının gidişata göre 45’e çıkarılması da gündemde.
Bir ülkeden en fazla iki takımın yer alabileceği organizasyonda, konfederasyon şampiyonları aynı ülkeden olduğu takdirde herhangi bir kısıtlama yapılmayacak.
Real Madrid, beş kezle bu turnuvayı en çok kazanan kulüp. Ayrıca turnuvayı üst üste üç kez kazanarak bunu başarabilen ilk ve tek takım konumunda. Yaklaşık bir ay sürecek turnuvaya, çeşitli kaynaklara göre bazı yenilikler de getirilecek:
Devre arası röportajlar, hakemlerin vücut kamerası takması, NBA’de olduğu gibi her oyuncunun maç öncesi tanıtımları gibi uygulamalar planlanıyor.
Kulüpleri en çok ilgilendiren konu olan kazanç ise yaklaşık 1 milyar dolarlık ödemenin sponsorluklarla karşılanması sayesinde FIFA’nın elini güçlendirdi. Bu durum, Manchester City, PSG, Bayern Münih ve Atletico Madrid gibi kulüplerin ödül havuzundan faydalanmak amacıyla turnuvaya katılmalarını sağladı.
Kazançlar ise şu şekilde dağılım gösteriyor:
Katılım: 12-35 M€ arası
Gruplarda galibiyet başı: 2 M€
Son 16: 7 M€
Çeyrek final: 12 M€
Yarı final: 20 M€
Final: 28 M€
Şampiyonluk: 37 M€
Yaklaşık 2 milyar dolarlık bütçeye sahip turnuvada FIFA, kulüplere yüksek miktarda prim de ödeyecek. Ancak oyunculara yapılacak ödemeler konusunda bir netlik oluşturulmuş değil. Gizli bir anlaşma yapıldıysa da bu, sonradan ortaya çıkacaktır.
Bilet satışları ise beklendiği kadar ilgi görmesede, İmdada 2034 Dünya Kupası'nın "altın tepside" sunulduğu Suudi Arabistan yetişti. Sponsorluklarla bu kriz sorunsuz bir şekilde çözüldü.
Bizim için üzücü olan ise Avrupa’da başarılı olamadığımız için bu turnuvaya Türk takımlarının katılamamış olmasıdır.
İlk maç, 14 Haziran Pazar günü Messi’nin vuruşuyla Inter Miami – El Ahly arasında oynandı. Gol sesinin çıkmadığı maçta, eski Trabzonsporlu Trezeguet penaltı vuruşundan yararlanamadı.
İdman havasında geçen ikinci maçta Bayern Münih, zayıf rakibi karşısında 10 / 0 kazanarak turnuvanın en farklı skorunu elde etmiş olabilir. Gerçi rakip, Auckland City — Yeni Zelanda takımı. Stat kapasitesi 5.000, amatör seviyede. Farklı mesleklere sahip oyunculardan kurulu bir takım: oyuncuların bazıları emlakçı, öğretmen, balıkçı, araştırmacı... Vücudu tamamen sigortalanan Leroy Sané ise bu maçta süre alamadı.
Eski Barcelona oyununa benzeyen tarzıyla PSG, rahat bir maç çıkararak Atletico Madrid’i 4 / 0’la geçip bu turnuvanın da favorisi olduğunu gösterdi.
FIFA, bu turnuvaya Dünya Kupasından daha fazla odaklanmış durumda. Buradaki gelir potansiyeli, millî takımlar futbolunun çok üzerinde. Sonuç olarak FIFA, konuya oyuncu gelişimi dışında tamamen ekonomik ve finansal açıdan yaklaşıyor.
Turnuvaya ilk isyan ise Manchester City teknik direktörü Pep Guardiola dan geldi:
"Yine bir turnuvaya geldik. Ancak öldüğümüzde dinleneceğiz.”














