Futbol tekrar sahalara döner mi?
Oldukça zor görünüyor. Türk futbolu çamura batmıştı; şimdi ise bataklığın daha derinlerine hızla saplanıyor. Yönünü değiştirmezse bu bataklıkta yok olup gidecek gibi duruyor.
İkinci yüzyılın ilk çeyreğinde ülke futbolu çok şeyler gördü:
Millî takım içinde çıkan prim kavgalarını, ünlü bir futbolcunun uçakta neden olduğu kavga olayını,başkanların, yöneticilerin ve eski futbolcuların FETÖ operasyonu kapsamında hapse girmesini; takım otobüsünün kurşunlanmasını; hakemlerin tokatlanmasını, yerde sürüklenip darp edilmesini, üç saat boyunca bir odada kilitli tutulmalarını ve tehdit edilmelerini; yine bir başkanın saha içine inerek kendi kendine karate hareketleri yapıp rakip kulüp çalışanına saldırmasını; “yeter” diyen TFF başkanının ülkeyi Suudi Arabistan’da rezil etmesini; “Ey (x) başkan, ey (x) hakem; şike yaptın!” diye bağıran eski hakemin bahis–şike operasyonunda gözaltına alınıp hastalığı sebebi ile serbest bırakılmasını; “Adana halkına borcum var, onlara futbol sevgisini yeniden kazandıracağım!” diyen fakat kulübü iflasa sürükleyen başkanın tutuklanmasını. Yerine atadığı kişi Metin Korkmaz'ın firari olmasını.
Fenerbahçeli oyuncu Mert Hakan Yandaş, Galatasaraylı oyuncu Metehan Baltacı, Konyasporlu Ndao’nun kendi takımının maçlarına bahis yapmaları sonucu tutuklanmalarını.
Ankaraspor- Nazilli Belediyespor maçı ile ilgili Melih Gökçek yakınlığı ile bilinen başkan Mehmet Emin Katipoğlunun tutuklanmasını.
Operasyonun ateşide bu maçtan sonra başladı. Eski TFF başkanı Mehmet Büyükekşi ligin tesciline karar verdikten sonra, yeni başkan Hacıosmanoğlu bu olay üzerine 1.5 yıl sonra Nazilli Belediyespor başkanına hak mahrumiyeti verdi, kulübün masörüne, futbolcularına bazı hak mahrumiyetleri cezası vermesini. Ancak Ankaraspor başkanına bir ceza yoktu.Son operasyonda başkanda tutuklandı.
İbrahim Hacıosmanoğlu: “İlkemiz şeffaflık, adalet ve herkese eşit mesafede olmaktır.
Bizi eski yöntemlerle karıştırmasınlar. ‘Bu camia güçlü, şu camia güçlü; onlarla iyi geçinelim de burada üç gün daha fazla kalalım’ düşüncemiz olmadı, olmayacak.
Hepsine aynı değeri verdik, vermeye devam edeceğiz. Amacımız Türk futboluna hizmet etmektir.Yıllardır sorunlar kapının arkasına süpürülüp atılıyor. Öyle rezil kararlar alındı, öyle suçlar örtbas edildi ki bu tablonun yegâne sorumlusu iradesizliktir. ‘Tırnak kadar müsamaha göstermeyeceksiniz, adaletsiz davranmayacaksınız.’
O zaman şu sorular çoğu kişinin aklına gelebilir mi?
FIFA ve uluslararası yerlerden baskı geldi, operasyonlar öyle mi yapıldı?
Türkiye alt ligleri uluslararası bahis sisteminden çıkardı; Süper Lig’i de çıkarma noktasına mı geliyorlar?
Yayın gelirleri, bahis gelirleri, stat gelirleri, reklam gelirleri… Milyonlarca para dönüyor; peki neden kulüplerin borçları bu kadar çok? Denetimciler de bu işin içinde olabilir mi?
İşin asıl tehlikeli olan kısmı ise gazeteci Murat Ağırel in söylemi ile;
“Aldığım bilgiye göre TFF bu hafta yeni isimler açıklayacak. Bu da listenin henüz bitmediği anlamına geliyor.Ancak tüm bu gelişmelerin gölgesinde esas büyük dosya İngiltere’de açılıyor. Orada, dünyanın en büyük bahis şirketlerinden biri olan Entain PLC’nin Türkiye’de 2011-2018 arasında yürüttüğü yasadışı bahis operasyonları nedeniyle 11 eski üst düzey yöneticisi yargılanıyor. Liste uzun, suçlamalar ağır.
Fakat Türk kamuoyunu asıl ilgilendiren, bu dava dosyasının içinde Türkiye’den yüzlerce defa geçen isimler olduğu iddiasıdır.
Bu isimler arasında takım yöneticileri, kulüp sahipleri, hatta kamu görevlilerinin bulunduğu söyleniyor.
Bugün Türkiye’de futbolda yaşanan her operasyon, her gözaltı, her liste açıklaması sadece tablonun bir parçası. Asıl mesele, uluslararası bahis endüstrisinin Türkiye’de nasıl bir yapı kurduğunu sorgulamaktır.”
Yeşil sahanın içinde siyah pabuçlu adamlar var; top oynanırken müdahale ediyorlar…”
