Portekiz oyunu mu, yönetim oyunu mu?

Son yıllarda verilen yüksek bonservis bedelleri ve maaşlar, birçok yabancı futbolcunun ülkeye ilgisini arttırdı.Osimhen, En Nesyri, Jhon Durán, Rafa Silva, gibi birçok oyuncu sayılabilir.

Büyük yatırımlar yapılmasına rağmen Arabistan Ligi artık oyuncuların ilgisini eskisi kadar çekmiyor; ya futbolcular paraya doydu ve rahat bir yaşam istiyor ya da lig cazibesini yitirdi.

Bizim ülkemizde yabancı oyuncular hem iyi bir maaş hem de rahat bir yaşamın yanında sevgi ve saygı görebiliyor. Bir de derbide gol atarlarsa sezon boyunca el üstünde tutulurlar. Dünya geneli ile karşılaştırıldığında yabancı oyuncu sevgimizin herkesden önde olduğu söylenebilir.

Portekizli oyuncu sevgisi özellikle Beşiktaş’ta “Portekiz çetesi” lakabıyla başlayan bir dönemle öne çıkmıştı.

Sezon başı, Fenerbahçe, Mario Branco ve Mourinho ile yüksek bonservis bedeli vererek yollarını ayırmış. Beşiktaş istemeyerek de olsa Gedson Fernandes’i satmak zorunda kalmıştı.Şimdi ise başka Portekizli oyuncu olan Rafa Silva sorunu yaşıyor.

Takımı bu oyuncu üzerine kuran siyah-beyazlılar, nedenini bilmedikleri bir krizle karşı karşıya.

Sergen Yalçın, “Oyuncuyla ilgili hiçbir problemim yok çünkü benimle konuşmuyor. Biz teknik ekip olarak onun rahat etmesi için ona karışmadık, özgür bıraktık. Gelinen noktada oyuncu artık idmanlara çıkmıyor; menajeri aracılığıyla bize haber yolluyor.” diyor.

Serdal Adalı ise “Benimle biraz daha fazla konuşuyor ama ne istediğini, ne yapmak istediğini anlayamadım. Futbolu bırakmak istediğini söyledi; ardından menajeri, ‘3 milyon avro verelim, serbest kalalım’ teklifiyle geldi.” ifadelerini kullanıyor.

Bakıldığında futbol kulüplerinin içi menajerlerle dolu. Bir oyuncunun en az üç pazarlamacısı bulunuyor; bir dönem futbol yorumcuları ve muhabirler bile bu işlere girmişti. Gelinen noktada başkanlar ve yönetim, kulübün işleyişinin büyük bölümünü bu kişilere bıraktı ya da bırakmak zorunda kaldı. İyi bir işleyiş için yönetmek önemli bir unsur. Konu Beşiktaş olduğu için söylüyorum: Siyah-beyazlılar uzun süredir yönetimsel anlamda büyük zaaflar yaşıyor.

Akşam saatlerinde Rafa Silva nın menajerlik şirketinden 21 maddelik açıklama geldi; Kısaltılmış hali ile "Rafa hiçbir zaman kendisini kimseden üstün görmedi. Ancak mevcut durumda eskisi gibi görevini yapamayacağını hissettiğini ekim ayında kulübe bildirdi. Hiçbir zaman da kulübe bir tehdit olmadı." Kulübün şu anki durumundan memnun değil. Beşiktaş'ta kabul ettiği projede derin hayal kırıklığı yaşıyor.Rafa Silva, Beşiktaş taraftarlarını çok seviyor. Ayrılmak istediği doğru… Sonuca dönersek siyah-beyazlılar bu krizden nasıl hasarsız çıkabilir.

Bizim çocuklar Amerikaya göz kırptı

Büyük olasılıkla 2026 Dünya Kupası için play-off oynayacağız. İspanya dışında başka bir takım çekebilseydik grubu lider bitirme şansımız olabilirdi.

Bursa’da ön alan baskısıyla oyuna başlayan millî takımımız, Ferdi–Kenan Yıldız kanadından etkili olmaya başladı. Genç yıldızımız Kenan, estetik hareketlerle getirdiği topu Kerem Aktürkoğlu’na aktardı; Kerem ise zoru başararak topu dışarı gönderdi.

Aynı oyuncunun üç kişilik Bulgar defansı arasında kazandırdığı serbest vuruş sonrası Hakan Çalhanoğlu’nun penaltı golü millileri öne geçirdi.Montella’nın “Kontrollü baskı yapıp onların oyununu bozacağız.” planı ilk yarıda iyi işledi. Sonuçsuz kalan ataklar sonrası dönen topların çoğu İsmail Yüksek ve Hakan Çalhanoğlu’nun ayağında kaldı. Bu iki oyuncunun paslarıyla kaleye en yakın olan Kerem pozisyonlar bulabiliyordu. Ancak sağ kanat ataklarında getirdiğimiz hiçbir topu ceza sahası içinde oyuncularımızla buluşturamadık. İlk yarının sonuna doğru Kenan–Kerem ikili oyunu, ilk yarıda bulabildiğimiz üçüncü pozisyondu.

Montella’nın oyun planı doğruydu ama kapalı defansı açmak zordu. Arda Güler’in şutlarına ve derin paslarına ihtiyacımız vardı.Kerem pozisyonlara giriyor ama şanssızlığını kıramıyordu. Beklenen ikinci gol gelmeyince, ilk maça göre daha iyi motive olan Bulgarlar üzerimize gelmeye başladı. Direkten dönen toplar, boş kaleye yapılamayan kafa vuruşu ve Uğurcan’ın kurtarışı vardı. Kendi kalelerine attıkları gol dirençlerini düşürdü ve sürprize izin vermedik.

Kulağımız bir yandan Gürcistan tarafındaydı; sürpriz bir sonuç olur mu diye… İspanya rakibine nefes aldırmıyor, bize hayal bile kurdurmaya izin vermiyordu. 19 gol atıp hiç gol yememişlerdi.

Salı günü İspanya deplasmanında kazanmamız çok zor; en iyi ihtimal gol atabilmemiz olacaktır.

YORUMLAR (3)
3 Yorum
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.