Terör Ankara’da en acımasız yüzüyle üçüncü kez sahne alıyor. Acı ve keder dolu bir manzarayla karşı karşıyayız. Kaybettiklerimize, şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılara şifa diliyoruz.

Arkasında hangi örgütün olduğu, eylemi kimin yaptığı, hangi yolun izlendiği ortaya çıkacaktır. Daha öncekilerde olduğu gibi terörün güzergahına ilişkin bilgiler belli olacaktır. Mesele, Türkiye’nin başkentte art arda üç kez, ülke çapında ise Suruç’tan itibaren beşinci kez bu çapta eylemlere hedef olmasında yatmaktadır.

Mesele, on yıllardır PKK terörüne karşı çok kez büyük kayıplar veren bir ülkenin yeni dönemde intihar eylemleriyle canının yanacağı terör eylemleriyle sınanmasındaki temel sebebin ne olduğudur.

Mesele, o izlerin gittiği son noktanın neresi olduğudur. Daha açık ifadeyle teröristi kurup sahaya süren gücün kimliğidir.

Manzara bize Türkiye’nin canının yanmasını şiddetle arzulayan bir uluslararası unsurlar ittifakının bulunduğunu gösteriyor.

Türkiye, uğraşılan bir ülke…

Türkiye, rahat bırakılmaması için çaba gösterilen bir ülke…

Türkiye, terör problemi ne yazık ki müttefikleri tarafından bile yeterince anlaşılmayan bir ülke…

Bu çapta bir saldırı zincirine maruz kalan bir ülke içeride ve dışarıda dayanışmasını zenginleştirmek ve karşı karşıya bulunduğu tehditi daha serinkanlı ama daha acil analiz etmek zorundadır.

Acımız daha çok taze ve bu yüzden serinkanlı olmak en çok şimdi gerekiyor. Öfkeyi bastırıp dayanışmayı artırmak o yüzden şimdi daha değerli.

Sadece, namluyu Türkiye’ye çeviren güç ittifakının derdini kavramak için acele davranmaya ihtiyacımız var.

Türkiye’nin başı sağolsun…