45 milyar dolar rezerv yakmak
TCMB’nin swap hariç net döviz rezervleri 65 milyar dolara kadar yükselmişti; geçen hafta bu rakam 20 milyar dolar civarına kadar düştü.
Soru: TCMB’nin azalan 45 milyar dolar net döviz rezervine ne oldu?
Cevap: Kalorifer dairesinde yakılmadığına göre satılmıştır.
Peki, kaça ve kime satılmış?
Dolar, 38 - 41 TL aralığında bir fiyatla, çoğu carry trade hesap sahiplerine veya kim istediyse, onlara satılmıştır.
Peki bu dolarların TCMB’ye maliyeti ne kadardı?
Cevap: Alındığı döneme göre değişmekle birlikte, büyük bir kısmı 29,44 - 36,75 TL arası fiyatlarla satın alınmış olabilir.
Maliyet ortalaması 33 TL ve satış ortalaması 39 TL varsayımıyla TCMB, sattığı her bir dolar için 6 TL para kazanmış görünüyor.
Acaba TCMB bu rezervleri hangi parayla almıştı.
TCMB “karşılıksız para basarak” bu dövizleri satın almıştı.
Soru: Peki, niçin bu döviz satış işlemleri “ziyan edilmiş emekler”,”boşa gitmiş zamanlar”, “zarara dönüşmüş maliyetler” vs. gibi tanımlanıp hayıflanılıyor?
Bu ifadeleri kullananların amacı eleştiri veya muhalefet etmek değil; ötesini söylemeyeceğim.
Çünkü TCMB’nin yani Türkiye’nin bu döviz satışıyla ilgili tek kazancı sadece dolar başına 6 TL kazanmak değil.
Aynı zamanda piyasadan çektiği ve bileşik olarak %60 faiz ödediği yaklaşık 1,6 Trilyon TL’ye de bir daha faiz ödemeyecek.
Peki, şimdi 45 milyar dolar sattığı için eline 1,6 Trilyon TL geçen TCMB ne yapacak?
Cevap: Eğer döviz satışlarından gelen 1,6 trilyon TL para, kaydi değil de nakdi para olsaydı, bu paralar, TCMB’nin kalorifer dairesinde yakılacaktı.
Bugün de bu paralar başka mekanizmalarla yok edilecek çünkü hatırlayalım, TCMB bu paraları karşılıksız olarak basmıştı yani “yoktan var etmişti” şimdi de “vardan yok edecek”
Ara Değerlendirme:
Kanaatime göre net döviz rezervlerinin aşırı miktarlarda yüksek olması da sorundur, aşırı miktarda düşük yani eksi olması da sorundur.
İdeal olan net döviz rezervlerinin sıfıra yakın olmasıdır.
Döviz fiyatlarında düşme eğilimi ağır basınca TCMB, piyasa istikrarı için geçici olarak döviz alabilir ve bu durumda net döviz rezervleri artıya geçebilir.
Keza piyasada dövize yoğun bir talep olursa TCMB, bu defa döviz satarak piyasa istikrarını sağlamaya çalışır; bu durumda da net döviz rezervleri eksiye geçebilir.
Net döviz rezervleri verisinin finansal sağlamlık ve güvenilirlikle bir ilgisi yoktur.
Uluslararası döviz rezervleri 300 milyar dolara çıkınca da net döviz rezervleri sıfır olabilir, 100 milyar dolara inince de…
Bütün bu anlattıklarımdan TCMB için şu tavsiyeyi üretebiliriz: ‘Ey TCMB elinde kalan 20 milyar dolar net döviz rezervini de satıp piyasadan biraz daha TL çekebilirsin; hatta, enflasyonla mücadelede samimiysen eksiye bile geçebilirsin.’
BRÜT DÖVİZ REZERVLERİ
Bir yerde net döviz rezervleri varsa “brüt döviz rezervleri” de olur.
Gerçek anlamda Türkiye’nin uluslararası taahhütleri için dikkate alınması gereken gereken en önemli veri “brüt döviz rezervleri” verisidir.
Türkiye'de hanehalkı, şirketler, kurumlar, bankalar, Hazine ve TCMB’nin elinde bulunan ve ödeme için talep edilmesi halinde “emre amade” döviz ve altınların tamamına “uluslararası döviz rezervleri” diyoruz.
Hanehalkı, şirketler ve kurumlar bu varlıklarını bankalara yatırır; bankalarda gündelik işlerine yetecek kadar döviz ve altını ellerinde tutar ve bakiyesini şu ya da bu isim veya düzenleme adı altında TCMB’ye gönderirler.
Uluslararası döviz rezervleri = TCMB’deki (emanet veya borç) brüt döviz rezervleri + bankalardaki döviz rezervleri.
Formülden de anlaşılacağı gibi “Brüt Döviz Rezervi” demek, TCMB’ye emanet veya borç olarak verilmiş döviz ve altınlar toplamı demektir.
Geçen ay brüt döviz rezervleri 174 milyar dolara kadar çıkmıştı; şimdi carry tradeler çıktığı için 154 milyar dolar civarına düştü.
Muhtemelen bankalardaki paralar da 40 milyar dolar civarındadır.
Böylece uluslararası rezervleri 154+40 = 194 milyar dolar olarak hesaplayabiliyoruz.
Böylece bugün, Türkiye’nin elinde turizmde, ithalatta, yurtdışı yatırımlarda ve dış borç ödemelerinde kullanılabilir 194 milyar dolar emre amade ve miktarı yeterli dövizi olduğunu anlayabiliyoruz.
İç pazarımızı Uzak Asya ülkelerinde üretilmiş ürünlerin istilasından koruyabilecek bir ekonomi yönetimi için 194 milyar dolar hatta 150 milyar dolar bile yeterlidir.
Fakat kendi gümrüklerini koruyamayan bir ülke için hiçbir döviz seviyesi yeterli değildir.
TCMB yönetimine de bir çift sözümüz olsun: “Carry Trade” veya “sıcak paralar”la kartondan oluşturmaya çalıştığınız “güven kuleleri”nin bir gecede yerle bir olduğunu gördünüz; gittiğiniz yol, yol değildi tekrarlamamanızı öneririm.
19 Mart krizinin iktisadi bir temeli yoktu; peki iktisadi bir temeli olsaydı mesela Cumhur İttifakı dağılsaydı, ne yapardınız?
Bugün, carry trade ve diğer sıcak paralar çıktığı için ekonomi daha sağlıklı ve riskler, daha yönetilebilir nitelikteyse bu, üzgünüm fakat TCMB yönetimine rağmen oluşmuş bir durum.














