GV Stopaj oranının %17,5’a yükseltilmesi

Bazı piyasa yorumcuları, mevduattan alınan gelir vergisi (GV) stopajının %15’ten %10’a düşürüleceğini ve bu sayede TCMB’ye faiz indirimi için alan açılacağını iddia ediyorlardı.

Sürpriz bir şekilde tam tersi oldu ve GV Stopaj oranları %15’ten %17,5’e yükseltildi.

Karar “ters köşe” etkisi oluşturdu.

Herkes, bu kararın ardındaki temel saikin ne olduğunu merak ediyordu ancak bir tahmin yapmakta zorlanıyordu.

Sonuçta “para politikasının aleyhine olsa da bütçe açığını kapatma çabası” ortak bir kanaate dönüştü.

Bu ortak ve kolay kanaate rağmen neredeyse hiçbir yorumcu bu kararın bütçeye sağlayacağı katkı miktarı hakkında bir tahminde bulunmadı; çok enteresan.

Ben önce tahminimi yazayım: Bu karar, her ay bütçe gelirlerini yaklaşık olarak 11 milyar TL artıracaktır.

STOPAJ ORANLARINI DEĞİŞTİRMEK

Geçmişte TL mevduatı desteklemek ve vadeleri uzatmak için GV Stopaj oranları %0’a (sıfır) kadar düşürülmüştü.

Demek ki GV stopaj oranları düşürülürken, “bir para politikası aracı” ve yükseltilirken de “bir maliye politikası aracı” olabiliyor.

Belki de aynı anda hem para hem de maliye politikası aracıdır; irdeleyip öğreneceğiz.

İlk bakışta, TCMB’nin böyle bir vergiyi tercih etmeyeceği söylenebilir.

Eğer böyleyse akla,

Acaba Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) TCMB’nin itirazına rağmen mi böyle bir kararı aldırdı?

Ve/veya.

Hem TCMB’nin hem de GİB’nın “patronu” Mehmet Şimşek bu konuya niçin müdahale etmedi?

Yoksa edemedi mi soruları geliyor.

Edemediyse bir ihtimal daha var: Strateji ve Bütçe Başkanlığı, (SBB) stopaj artış kararını, Sayın Şimşek’ten habersiz bir şekilde Sayın Cumhurbaşkanına onaylattı

Onaylattı mı?

Bilmiyoruz.

Konuyu analitik bileşenlerine ayırarak anlamaya çalışalım.

GV Stopaj oranının %15’ten %17,5’e yükselmesinin bütçe üzerine etkisi ne olur?

Şu anda bankalar GV stopajına tabi mevduat için her ay yaklaşık olarak 450 Milyar TL faiz ve kâr payı ödüyorlar ve ödeyecekler.

Ödeyecekleri bu faiz ve kâr paylarından her ay yaklaşık olarak 77 milyar TL GV stopajı kesip Hazineye ödeyecekler.

Yani Hazine, GV stopaj oranlarını %15’ten %17,5’e yükselterek aylık gelirlerini de 66 milyar TL’den 77 milyar TL yükseltmiş olacak.

(Bilgi: Bankalar ödedikleri faiz ve kâr paylarından daha fazlasını kredilerden tahsil ediyorlar fakat bugün konumuz bu değil.

Devlet de kendi borçları için her ay 200 milyar TL civarında faiz ödüyor; bu da bu yazıdaki konumuz değil.)

11 Milyar TL ilave gelir kesin olduğu için “GV stopaj oranı, bütçe açığını kapatmak için artırıldı” fikrine katılmak gerekir mi?

Bu karardan etkilenecek tarafları ve pozisyonlarını anlamak bakış açımızı zenginleştirebilir.

Konuyla ilgili en az altı tarafı var: Mevduat sahipleri, kredi kullanacak olanlar, Bankalar, TCMB, Hazine (GİB), BDDK,

Mevduat Sahipleri Açısından: GV stopaj oranının artışı, diğer her şey sabit, mevduat sahibinin gelirini düşürür ve onu, mevduat faizlerinin artmaması durumunda, portföy değişikliği yapmaya (örnek altın ve dövize geçmek) itebilir.

Fakat biliyoruz ki mevduatlara verilecek faizler konusunda yasal bir üst sınır yoktur.

Bankalar Açısından: TCMB’nin Bankalara, topladıkları her 100 TL mevduatın %65’inin TL mevduat olması gerektiğine dair, yaptırımlar içeren talimatları var.

Yani bankalar, TL mevduatın azalmasına göz yumacak durumda değiller.

Bankalar ya kârlılıklarını azaltıp mevduat sahiplerine verdikleri faizi artıracaklar ve/veya kredi faiz oranlarını artıracaklar.

Bankalar, “TCMB’nin yaptırımlarına maruz kalmış banka” damgası yemeyi asla tercih etmezler.

Hazine Açısından: Hazine olan bitenden memnun geliri artacak ve bütçe açığı hedeflerini tutturacak.

TCMB Açısından: TCMB alınan her finansal kararda en az iki belirgin ve net sonucun gözetilmesini amaçlar: Birincisi enflasyonu düşürücü etki ve ikincisi dolarizasyonu azaltıcı etki.

Görüldüğü gibi GV Stopaj oranlarının artırılması mevduat ve kredi faizlerinin otomatik olarak düşmesi sonucunu doğurmuyor.

GV stopaj oranlarının artması, TL mevduatların toplam mevduat içindeki oranını da düşürmeyebilir; hatta kredi hacmini arttırma anlamına da gelmiyor olabilir.

Belki de TCMB’yi, bu olgu “ikna” etmiştir.

Eğer bu çıkarımımız doğruysa, TCMB, Temmuzdaki muhtemel faiz indirim oranını değiştirmeyecektir.

BDDK Açısından: BDDK her zaman bankaların finansal sıhhatini gözetir. Bu kararın bankaların finansal sıhhatine zarar verip vermediğini anlamaya çalışacaktır.

Kredi Müşterileri Açısından: Bankalar için TCMB’nin verdiği TL mevduat toplama hedefini tutturmak kârlılıktan bile önce gelir.

Bugünlerde Bankalar “kredi verme kotaları”nı çok kolay dolduruyorlar yani yeni kredi müşterisi arama çabaları çok azalmış.

Şartlar yavaşlamaları gerektiğini onlara anlatıyor ve yavaşlayacaklardır.

(“Not: Bankaların kredi vermek için mevduat toplamaya veya TCMB’den borçlanmaya ihtiyacı yoktur” diyen iktisatçı arkadaşlara bankaların bu dönemde çok ihtiyacı var.)

Bu kararın ekonomi üzerinde “daraltıcı” bir etki yapacağı kesindir.

Daha az kredi daha az iktisadi faaliyet demektir; daha az iktisadi faaliyet, daha az yatırım ve tüketim harcaması demektir.

Daha az harcama hem büyüme hem de istihdam üzerinde olumsuz etkiler oluşturacaktır.

Talep daralmasının enflasyona etkisi olumlu olacaktır.

Bankaların karşı tedbirleri: Banka yönetimleri Hazine birimlerine, kredi birimlerine ve pazarlama birimlerine aşağıdaki talimatları verebilirler?

Stopajla ilgili yazılımı güncelleyelim.”

Gelir Vergisi Stopajı yükseldiği için parasını çekmek isteyen, dövize veya altına dönmek isteyenlere verdiğimiz faiz oranlarını yükseltelim.”

Stopaj dolayısıyla diğer bankalardan kaçan müşteri varsa onlara da yüksek faiz önerelim.”

Borçlu Cari Hesap kredilerinin ve yeni kredi kullandırımlarının faizini en az, arttırılan stopaj kadar arttıralım.”

Yeni kredi talebi almayalım.”

TCMB’den, vadesi PPK tarihini aşan borçlanmalar yapmayalım ve kararlar için gelişmeleri izleyelim.”

SONUÇ

Mevduata uygulanan GV Stopaj oranlarının artırılması ekonomi yönetimi içinde bir ihtilaf oluşturmamış olabilir fakat zamanlama açısından alkışlanacak bir karar değil.

Konu “atılan taş ürkütülen kurbağa” hikayesine benziyor fakat 2026 yılı için ek 160 milyar TL civarında bir gelir fena sayılmaz.

YORUMLAR (6)
6 Yorum
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.