Bir seçmen iradesi vardı...

Birinci İstanbul belediye seçimlerinde seçmenin tercihini, adayların vaatleri ve bu vaatleri gerçekleştirme potansiyeli değil, AK Parti’nin genel siyasi performansından duyulan rahatsızlık belirlemişti. Ve CHP 13 bin oy gibi çok küçük bir farkla seçilmişti. İradesine müdahale edilmeyen seçmen, tercihini sadece çok az bir farkla beyan etmişti. Baz alınması gereken siyasi başlangıç noktası burasıdır.

İkinci istanbul seçimi CHP’nin icraat potansiyeline verilen bir destek değil, seçmenin siyasi tercihlerinin yok sayılmasına verilen bir tepkidir. Hatta bu tepkiyi ortaya koyan farkın ezici çoğunluğunun muhafazakâr seçmenden (normal koşullarda AK Parti’ye oy verecek seçmenden) geldiğinin de unutulmaması gerekir.

Unutulmaması gereken bir diğer konu da AK Parti’nin belediye hizmetleri bağlamında, Türkiye’de çıtayı bir hayli yükseltmiş olduğudur. İstanbul gibi kozmopolit bir kentte belediyenin 25 yıl boyunca AK Parti zihniyeti tarafından yönetilmesinin en bariz nedeni de sunduğu hizmet kalitesi. Şimdi CHP bu kalite düzeyini artırmak ve en azından korumak gibi bir sorumlulukla karşı karşıya.

***

İstanbullu seçmen içinden çıkılmaz siyasi polemikler için değil, anlaşılabilir, takip edilebilir hizmet almak için yeni başkanını tercih etti. Devr-i sabık yaratarak kendi iktidarını meşrulaştırma, Türk siyasetinde eski model bir yöntem ve artık hiç bir işlerliği yok. Ne araç şovu ne de bir takım sivil toplum örgütleriyle işbirliğinin sonlandırılması beklenen icraatları karşılıyor. İcraatlarının merkezine belediyenin yıllar içinde oluşan muhafazakâr iltisakını yok etmeyi koymak belki CHP’nin yandaşları arasında heyecan yaratabilir ama seçmenin beklentisi eski moda rövanş siyaseti değil.

İstanbul Belediye Başkanlığı’nın hiç de uygun olduğu söylenemeyecek koşullarda kazanan bir kişinin Belediye Başkanlığı ötesinde siyasi beklentileri olması da anlaşılır bir şey. Onlarca yıldır iktidar yüzü görmeyen muhalefetin, yeni belediye başkanının şahsında bir umut görmesi de şaşılacak bir şey değil. Ancak seçmenin verdiği vize şimdilik sadece belediye başkanlığı için geçerli ve bir üst ‘level’a geçmek için önce belediye başkanlığının hakkıyla yerine getirilmesi gerekiyor.

‘AK Parti mağduriyet algısı ve popülizmle iktidarını koruyor, aynı yöntemle biz de iktidarımızı sürdürebiliriz’ düşüncesi hiçbir geçerliliği olmayan bir bir efsane. Bilakis son İstanbul seçimleri popülizmin dozunun abartılı olarak verilmesinin faydadan çok zarar getirdiğini net bir biçimde gösterdi. CHP, somut icraatlarla kamuoyu oluşturmak yerine sosyal medyada ezici üstünlüğü bulunan yandaşlarını tatmin cihetine giderse ki mevcut durum onu gösteriyor, kendisi için sonun başlangıcını hazırlamış olur.

***

Sosyal medyada kanaat önderliğinin hiçbir işe yaramadığı 17-25 Aralık sürecinde anlaşılmış olması gerekiyordu. FETÖ’nün sahip olduğu devasa istihbarat ağını kullanarak, kamuoyunu adeta taciz ettiği, gündemi belirlediği ve bizzat sahip olduğu medya zinciri aracılığı ile yönlendirdiği henüz hafızalarımızda tazeliğini koruyor. Muhalif partiler ve kanaat önderleri de bu söylemi arkalarına alarak AK Parti iktidarını sonlandırabileceklerini düşündü. Eğer siyasi mücadele sosyal medyada sürdürülüyor olsaydı AK Parti bu savaşı kaybetmiş olurdu. Ancak seçmen buna rağmen AK Parti’ye desteğini sürdürdü. Çünkü seçmen en olumsuz koşullarda, en çok yönledirildiği düşünüldüğü anlarda bile sağduyusunu koruyabiliyor.

CHP, AK Parti’nin İstabul seçimlerini kaybetmekle yaşadığı aşırı tedirginliği kullanarak siyasi mevzi kazanmaya çalışıyor olabilir. Bu da anlaşılır bir şey. Fakat vatandaş zannedildiği gibi tedirgin değil. Siyasetin günlük yaşama etkilerini, her zaman olduğu gibi hem hissediyor hem de sağlıklı bir biçimde değerlendiriyor. Günün sonunda hiçbir partinin, seçmenin takdirinin ötesinde, iktidarını sağlayabileceği başka bir meşruiyet yok. CHP muhalefetteyken bu gerçeği anlamakta güçlük çekti. İktidardayken anlayabilecek mi, bunu yakın sürede güreceğiz.

YORUMLAR (14)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
14 Yorum