Tanrının Hıristiyanlara verdiği ceza: Türkler

Batıda var olan Türk ve İslam düşmanlığının tarihi, teolojik kökleri var. Hıristiyan alemini derinden etkileyen Martin Luther bu bağlamda önemli isimlerden. Almanya’da başlangıcı Luther’e dayanan Reform hareketinin (Reformation) 500. yılı çok sayıda yayın ve etkinlikle kutlanıyor. Sadece Hıristiyanlığın değil Alman kültürünün de temel isimlerinden biri olan Luther’in Türkler ve Müslümanlar (Bunlar Luther için aynı kavramlardı) hakkındaki görüşleri ve bu görüşlerin günümüze uzanan etkileri özel bir inceleme alanı olmayı hak ediyor. Luther’in bugünkü bakışla “Türk karşıtı” olarak değerlendirilebilecek görüşleri var. Ancak daha da dikkat çekici olan, Luther’in Türklere karşı duyduğu gizli saygı ve hayranlık ile Türklerin vazifelerini yerine getirmeyen Hıristiyanlara karşı tanrı tarafından gönderilen ceza olduğuna dair düşünceleri.

TANRI TERBİYE EDİYOR

Martin Luther, reform hareketinin başlangıcı olarak görülen ünlü 95 tezinde Türkler hakkında ilginç ifadeler kullanıyor. Luther’e göre Türkler “Tövbekarlıktan uzak Hıristiyanlığın başına gelen, tanrının bir cezası”. Luther, Türklerin Hıristiyanların islahı için tanrı tarafından verilen bir ceza olduğunu, bu nedenle Osmanlı’ya karşı savaşılmaması gerektiğini söylüyor. Ona göre Osmanlı’yla savaşmak yerine Hıristiyanlar bu beladan ders almalı ve kendilerini düzeltmeliler. Ancak o yıllarda Osmanlı tehlikesi altında yaşayan Katolikler, Luther’in bu düşencesini kendisine karşı bir propaganda malzemesi olarak kullanıyor. Bu anlamda Papa ve Türkler, Luther için aynı teolojik değerde. Ona göre her ikisi de deccal (Antichrist).

PROPAGANDAYA DİRENEMİYOR

Modern propagandanın ve algı operasyonlarının başlangıcı sayılan o dönemlerde Luther, Türklerin 1529 yılında Viyana’yı ‘işgale kalkışmasıyla’ görüşlerini revize etmek zorunda kalıyor. Keizer öncülüğünde Türklere karşı bir savunma savaşı verilmesini vaaz etmeye başlıyor. Ancak Luther’in Türklerin tanrı tarafından gönderilen bir ceza olduğuna dair inancı değişmiyor. Luther, Viyana kuşatmasını yaklaşmakta olan kıyametin alameti olarak görüyor. Alman teolog, Türklerle birlikte kıyametin geldiğinin İncil’de dile getirildiğini takipçilerine iletiyor. Luther’e göre Türkler Hıristiyanları tövbe ve istiğfara zorlayan bir araç.

İNCEDEN HAYRANLIK

Luther’in Türkler hakkındaki görüşleri Osmanlı topraklarında yaşamış Avrupalıların daha çok pozitif sayılabilecek hatıralarına dayanıyor. Luther, Georgius adında, Osmanlı İmparatorluğu’nda on yıl esir kalmış bir kişinin yüz yıl önce yayımlanmış hatıralarını Almancaya çevirip bastırıyor. Bu metinde Türklerin kültürel performansları hakkında takdir ve saygı içeren pasajlar bulunuyor. Luther, Türklerin pozitif özelliklerini takdir etmekle birlikte, bunu Hıristiyanlıkla diğer dinlerin farklılıkları şeklinde göreceli olarak yorumluyor.

17-09/23/sablon-kopya-kurtarildi-1506195695.jpg

DİNLERİ İYİ AMA...

Luther aslında Türkleri öven bu metinlerden “’Türkler görünüş, gösteriş ve sofuluk olarak Papalık kilisesine göre daha üstün ama Türklerin iyi işlerle Tanrının adaletini kazanması gösteriyor ki Hıristiyanlık çok farklı bir din. Çünkü Hıristiyanlıkta iyi ahlak ve iyi eylem var” şeklinde bir sonuç çıkarıyor. Luther’e göre bir Hıristiyan yaptığı iyi işlerle değil sadece Tanrının affı ve merhameti ile Tanrının adaletini hak eder. Ama Luther kendi ulusu ile kıyasladığı Türkleri “Bizim gibi abur cubur yiyip içmiyorlar” diyerek duyduğu hayranlığı da dile getirmekten kaçınmıyor.

ŞEYTANIN STRATEJİSİ

Luther 1540’larda Kuran’ı Latinceye çevirtip bastırıyor. Bu tercümenin İslam’a karşı mücadelede uygun bir araç olduğunu düşünüyor. Luther’e göre Türkler Hıristiyanlardan daha çok ibadet ediyor ve kendilerine kutsal bir görüntü vermeyi seviyor. Ancak bu kendini melek gibi göstermek isteyen şeytanın stratejisi ile aynı. Luther, Kuran’ı neden “bir şeytan eseri” olarak gördüğünü ise içinde Hıristiyanlar hakkında bulunan ayetlerle açıklıyor. Luther, her ikisine karşı mücadele verdiği Papa ve Türkler hakkında tarihe geçen “Papa’nın deccal (Anti Christ) olması gibi Türkler de şeytanın vücut bulmuş halidir” şeklinde bir sözü bulunuyor. Daha sonraki yıllarda ise Luther, Kuran’ın basılmasının yasaklanmasını talep ediyor.

ÖTEKİSİ SADECE TÜRKLER DEĞİL

Almanya’nın tanınan Luther uzmanlarından Thomas Kaufmann’ın konu hakkındaki araştırma ve yazılarında Luther’in Türklere yaptığı hakaretlerden daha acımasız şekilde Yahudileri aşağılayıp hakaret ettiği görülüyor. Bu konuda birçok araştırma ve makalenin konusu olmuş. Luther’in gazabına ayrıca “çingeneler” diye nitelediği Böhmerler, İtalyanlar ve Fransızlar da uğruyor.

YORUMLAR (6)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
6 Yorum