‘Bulgur’ bozulmuş çürümüş

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, daha önce DP Genel Başkanıydı, demokrat duruşunu beğenirdim.

Sonra AK Partiye girdi. Kısa süreli Çalışma Bakanlığı’na getirildi. 2016’dan beri İçişleri Bakanı’dır.

İktidarın psikolojisine, düşünme biçimine en uygun bakandır. Sert, polemikçi, hamasi, enerjik, üslupça saldırgan…

Bırakın muhalefete amansız hücumlarını, AYM Başkanı Zühtü Arslan’a bile neler söyledi, değil mi?

Başka hangi Bakan böyle?..

GRİ LİSTE’ SORUNU

OECD bünyesindeki Mali Eylem Görev Gücü (FATF), biliyorsunuz, Türkiye’yi kara parayla mücadelesi yeterli düzeyde olmadığı gerekçesiyle “gri liste”ye aldı.

Merkez Bankası “laf dinleyerek” faiz indirmek suretiyle Türk Lirası’na ağır bir darbe vurmuştu… Bu “Gri liste” haberi de gelince dolar 9.50’yi görmüştü.

İktidarın “dış güçler” söylemi malum…

İçişleri Bakanı Soylu FATF’in kararını da dış güçlere bağladı! “Ahlaksız Avrupalılar” AİHM kararlarının uygulanmasını, böylece Kavala ve Demirtaş’ın tahliyesini istemişlerdi ya… Bu olmayınca şimdi “gri liste” ile Türkiye’ye saldırıyorlardı!

Soylu’nun sözleri şöyle:

Osman Kavala’yı serbest bırakmadık, Demirtaş’ı serbest bırakmadık. PKK ve FETÖ ile mücadelede kimseden talimat almadık. Bu kararın siyasi bir karar olduğunu düşünüyoruz… ‘Ben göçte iş birliği yaparım, seni de bazı konularda gri listeye alırım’ anlayışı tehditkar ve ahlaksız bir anlayıştır. Batı’nın, Avrupa’nın yaptığı ahlaksızlıktır.”

YENEROĞLU’NUN UYARISI

Şimdi biz Komplo teorilerini bırakıp somut gerçeklere bakalım.

Yaklaşık bir yıl önce, terörün finansmanıyla ve kara parayla mücadeleye ilişkin bir kanun teklifi Meclis gündeminde… Teklif FATF’ın tavsiyeleri üzerine hazırlanmıştı.

Meclis’te DEVA Partili İstanbul milletvekili Mustafa Yeneroğlu basın toplantısı yapıyor. Teklifin asıl maksadının muhalif dernek ve vakıflara baskı olduğunu anlatarak şöyle diyor:

Teklifin gerekçesinde terörizmin finansmanı ve uluslararası para aklama ile mücadelenin amaçlandığı belirtilmektedir. Ancak teklifteki 43 maddeden sadece 6 madde genel gerekçe ile doğrudan ilişkilidir… Teklifte Mali Eylem Görev Gücü’nün 12 nolu tavsiye kararına ilişkin hiçbir hüküm yoktur….”

Yeneroğlu devam ediyor:

12 nolu tavsiye kararı; siyasi nüfuz sahibi kişiler kapsamında üst düzey kamu görevlileri ve üst düzey siyasiler gibi kişilerin yolsuzlukları bakımından bir düzenleme içerir. Ancak Teklif’te bu konularda herhangi bir düzenleme yoktur… Ülkemiz bu konuda bir düzenleme yapmayarak, yine ‘Gri Listeye’ alınma tehlikesiyle karşı karşıyadır.” (22 Aralık 2020)

Bu uyarıya rağmen kanun Beştepe’den geldiği gibi Meclis’ten geçti. (Resmi Gazete, 31 Aralık 2020)

CUMHURBAŞKANI GENELGESİ

Yine de eksiklikler görülmüş olmalı ki, bu defa Cumhurbaşkanı Erdoğan “Türkiye’de Suç Gelirlerinin Aklanması ve Terörizmin Finansmanı ile Mücadelede ve Müsadere Uygulamalarında Etkinliğin Artırılması Strateji Belgesi, 2021-2025” adıyla bir genelge yayınladı. (Resmi Gazete, 17 Temmuz 2021)

Genelgede bizzat Erdoğan “FATF’ın tavsiyeleri de dikkate alındı” diye yazıyor!

Fakat Yeneroğlu’nun dikkat çektiği yolsuzluk servetlerinin takibi gibi eksikler genelge ile giderilemezdi. Nihayet FATF Türkiye’yi “gri liste”ye aldı. (21 Ekim)

Dahası, Türkiye’nin gerçekleştirdiği düzenlemeleri anlatan Hazine ve Maliye Bakanlığı yaptığı açıklamada şöyle diyor:

FATF ve ilgili tüm kurumlarla iş birliği içinde gerekli adımlar atılmaya devam edilecek ve ülkemizin hak etmediği bu listeden en kısa sürede çıkması sağlanacaktır.”

Belli ki bazı “gerekli adımlar” eksik kalmış…

YOZLAŞMA TABLOSU

Uluslararası Şeffaflık Derneğine göre, yolsuzluk algısı “8 yılda en çok gerileyen 5 ülkeden biri” Türkiye’dir! Yolsuzluk algısında dünyada 86 sıradayız!

Avrupa Birliği ve EOCD istediği halde yolsuzlukla mücadele ve siyasi etik kanunlarını iktidar yıllardan beri çıkarmıyor.

TÜGVA’nın İBB’den aldığı ballı maaşlar, makam arabaları… İktidar uzantısı vakıflara belediyelerin bina ve arsa ikramları… Bunlar modern hukuka göre “yolsuzluk”, İslam’a göre “haram” değil mi? 81 il camisinde sabah namazı kılarak gösteri yapmakla üstü örtülebilir mi?

Evet, tabiat kanunu: “Güç bozar mutlak güç mutlaka bozar.”

Ahmet Taşgetiren’in dediği gibi “bu bulgur” bozulmuş, çürümüş…

Dış güçler” mi bozdu, çürüttü?

Kuvvetler ayrılığı, denetim ve denge, bağımsız yargı olmayınca böyle oluyor.

YORUMLAR (336)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
336 Yorum