Merkez sağ?

Türkiye’deki yapısal siyasi istikrarsızlığın sebeplerinden biri, demokrasinin temel dayanakları olan merkez sağ ve merkez sol kanatların istikrarsızlığıdır.

CHP’nin sosyal demokrasiye dönüşerek geniş kitlelere açılmasının gecikmesi, siyasi hayatımızı sağ partilere bağımlı hale getirdi.

Merkez sağda ise kitle partilerinin darbelerle kapatılması kurumlaşmayı engelledi. Demirel’in ve Özal’ın partileri kendilerinden sonra dağıldı. Daha öncesine gitmesek bile Demokrat Parti 1960 darbesinde kapatılmasıydı çoktan kurumlaşmış, parti içi demokrasi gelişmiş olacaktı.

Siyasi hayatımızda lider kültü de artık bu kadar etkili olamayacaktı.

Gelişmiş demokrasilerin çoktan geride bıraktıkları kurumlaşma sorunlarını biz hâlâ yaşıyoruz!

Sadece partiler düzeyinde değil; gelişmiş demokrasilerde Merkez Bankasının bağımsızlığını kaldırmak hayal bile edilmez. Ama bizde bir KHK ile ile yaptık bunu.

AK PARTİ VE MERKEZ SAĞ

Bugün sağdaki büyük parti AK Parti’dir. Bu partinin kabaca 2011’den sonra ortaya çıkan ideolojik kavramları Demokrat Parti’den, Adalet Partisi’nden, Doğru Yol Partisi’nden, Anavatan Partisi’nden çok farklıdır. Erdoğan Avrupa Birliği için “Haçlı ittifakı” dedi, “ihtiyacımızın kalmadığını” söyledi, Şanghay Beşlisi gibi arayışlara yöneldi, “faiz sebeptir” politikası uyguladı, “Çin böyle kalkındı” diye konuştu. Devleti “anonim şirket gibi yönetmek”ten bahsetti…

Menderes’e, Demirel’e, Özal’a hiç “ümmetin lideri” denilmemişti.

Bunlar, merkez sağın lügatinde bulunmayan kavramlardır; yol açtığı krizler de ortada.

AK Parti’nin oy tabanındaki çözülmede öncelikle merkez sağ seçmenin uzaklaşması bu uyumsuzluğu yansıtıyor. Ülkenin istikrarlı yönetilebilmesi için merkez sağda bir toparlanmaya ihtiyaç olduğu hem ‘rasyonel’ hem ‘olgusal’ bir gerçektir.

Kılıçdaroğlu liderliğinde CHP’nin sosyal demokrasiye dönüşme ve farklı kitlelere açılma çabası elbette olumludur ancak henüz amacına ulaşmamıştır. Merkez sağdaki toparlanma ihtiyacı ise apaçık ortadadır.

İYİ PARTİ’NİN YERİ

Merkez sağda toparlanma deyince ilk akla gelen, İYİ Parti’dir. Zira İYİ Parti değişik kesimlerden oy alarak oylarını artırabildiği gibi Meral Akşener’in ideolojik sloganlardan uzak ve doğrudan halkla birebir temas ederek siyaset yapması merkez sağ tarzıdır. Parti olarak çatışmacı değil kapsayıcı bir milliyetçilik anlayışı, dış politikaya bakışları ve partinin siyasi ve akademik kadrosu ‘merkez sağ’ karakterini yansıtıyor. Böyle bir İYİ Parti olmasaydı, kim kiminle Millet İttifakı kurabilir, büyükşehirleri kazanabilirdi.

Bütün muhalefet için kazanılabilecek oylar merkezdeki oylardır.

İYİ Partinin düzenlediği “İYİ Kalkınma Kongresi” dizisi dikkat çekicidir. Zengin bir iktisatçılar kadrosu oluştu. Bunlardan Kalkınma Politikaları Başkanı Prof. Ümit Özlale’nin koordinasyonunda yapılan kongrelerin üçüncüsü dün yapıldı. Grafiklerle sunulan tebliğlerde dikkatimi çekti: Sanayi ihracatımızda ileri teknolojili ürünleri payı yüzde 3.6’dan son yıllarda yüzde 2.98’e düşmüş, başka ülkelerde yükselirken!

Yani daha ucuza daha çok mal satmışız, o yüzden reel gelirimizi artırmamış!

Kalkınma hamasetle ve “bizden" kadrolarla olmuyor. Yüksek uzmanlık düzeyinde ayrıntılı politikalar ve uygulayacak liyakatli insan gücü gerekiyor.

YÖNETEN DEMOKRASİ

Türkiye, yelpazedeki parçalanmanın yarattığı uyumsuz koalisyonlar dönemindeki “yönetemeyen demokrasi” yüzünden 1970’li ve 1990’lı yıllarını kaybetmişti. Buna tepki olarak ölçüsüz yetkileri tek elde toplamak da Türkiye’yi bu defe otoriter bir “yönetemeyen demokrasi”ye sürükledi. Yaşamakta olduğumuz krizdeki milli gelir kaybını geçmişin hiçbir krizinde yaşamamıştık.

Türkiye, demokrasiyi “yöneten demokrasi” olarak düşünmek ve gerçekleştirmek zorundadır. Uçlara yönelen ideolojik fikirler değil, temel anayasal değerleri esas alan “merkez” çevresindeki fikirler, merkez sağ ve merkez sol...

Almanya’ya bakın, merkez sağ ve merkez sol, kavgasız bir koalisyonla ülkeyi yönetebildiler; çünkü rejim, sistem, özgürlükler gibi konularda mutabıklar.

Radikal, aykırı, denenmemiş fikirler entelektüel planda tartışılsın, ufuk açıcı olur. Fakat devlet yönetimi kurallar ve kurumlarla, rasyonel akılla mümkündür.

6 Partili ittifak değerlidir, nihai amaç sağlam bir merkez siyasetinin inşası olmalıdır.

YORUMLAR (141)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
141 Yorum