Taliban kafasında kadın!

Afganistan muazzam bir laboratuvar; dikkatle izlemek lazım. Zira İslam adına 21. yüzyılda acı bir “tecrübe”, bir “deney” daha yaşanıyor orada.

Kültürümüzde eksik olan “laboratuvar gibi bakma” melekesini geliştirmek için de son derece değerlidir bu laboratuvar.

Taliban Sözcüsü Mücahid, kadınların sokağa çıkmasını niye yasakladıklarını anlatıyor:

Güvenlik güçlerimiz kadınlarla muhatap olma konusunda eğitim almamıştı, bazıları kadınlarla nasıl konuşulacağını bilmiyor. Bu karar kadınların kötü muamele görmesini engellemek için.”

Doğru, kadını evine kapatan toplumlarda erkeklerin “kadınlarla nasıl konuşulacağını bilmemesi”, kaba ve saldırgan davranması yaygındır.

OSMANLI MODERNLEŞMESİ

Sultan II. Abdülhamid, bütün İslam tarihinde ilk defa kız öğretmen okullarını açmıştır; “Dâr’ül muallimat” adlı okullar…

Ulema, bu okullara 9 yaşından büyük kızların alınmasını sakıncalı bulmuş, okulların kapatılmaları için karar almıştır! Fakat Tanzimat’ın eğitim politikalarını kararlılıkla sürdüren Abdülhamit ulemaya aldırmamış, kız okullarını açmaya devam etmiştir. (Hikmet Bayur, Türk İnkılap Tarihi, cilt 1/II, sf. 47)

İttihatçılar da karma eğitimi başlattılar. Edebiyat ve düşünce tarihimizin büyük isimlerinden Halide Edip (Adıvar), Balkan Harbinin felaketli yıllarında hemşirelik ve eğitim müfettişliği gibi gönüllü görevler yapmıştır. Eğitim hakkındaki uzun raporunda Halide Edip şöyle diyordu:

Karma eğitim ve erkek öğrencilerin hanım hocalardan ders alması öğrencilerin çalışma şevkini artırmaktadır. Kızlı-erkekli karma eğitim meşru rekabete imkân hazırlamasının yanında medeni bir ilişki tarzının yerleşmesine yol açmaktadır...” (Şefika Kurnaz, Osmanlı Kadınının Yükselişi, Ötüken yay. s. 52)

ERKEKLERE KADIN TERBİYESİ

Stalin’in kurşuna dizdirdiği Kazan Türklerinden aydınlanmacı-milliyetçi Fatih Kerimi 1912’de İstanbul’a geldiğinde sokaklarda kadınların azlığından ve kadınları taciz eden erkek davranışlarından dehşete düşmüştü…

Mehmet Akif “erkeklerimiz terbiyesizdir” diyordu.

İşte Yahya Kemal’in 1914’te yazdıkları:

Ramazan akşamları çarşıda kadınları çimdiklemek, baharda dere kenarında kaba kaba sırıtmak, söz ve nâra atmak gibi kabahatlerle mâlul bir halk...

Fakat Şehremaneti (Belediye) kadın-erkek gidilen çay bahçeleri açtığında, “o halk bu bahçede edebiyle geziniyor”du. (Yahya Kemal, Edebiyata Dair, s. 232)

Cumhuriyet devrinde kadın-erkek eşitliği ve kadının topluma katılması yolundaki reformların zemini, Osmanlı modernleşmesidir. O zemin olmasaydı bu yapılamazdı.

Tarih laboratuvarının bu verilerine bakarak diyorum ki, Taliban sözcüsünün dediği gibi, kadının dışlandığı toplumlarda Talibanlaşma eğilimi güçlü olur!

Bırakın demokrasiyi, üretken bir toplum bile mümkün olmaz.

DİN VE KADIN

Taliban dün bir yasağı daha açıkladı; “kadınlar üç günlük ve daha uzun süreli seyahatlere yalnız çıkamayacaklar!”

Peygamberimizin böyle bir tavsiyesi vardır. Medrese ve Taliban bunu dinî bir kural sanmıştır.

Tarih ve sosyoloji açısından, Peygamberimizin bu sözü dinî bir kural değil, dünyevi bir güvenlik tavsiyesidir. Nitekim bedevi sosyolojisinde eşkıyalık, soygun, kadın kaçırma çok yaygındı. Peygamberimiz o çağda ve o toplumsal şartlarda kadınların güvenliği için öyle söylemişti. Nitekim Peygamberimiz, güvenlik sağlandığında Irak’taki Hîve şehrinden Mekke’ye tek başına “bir kadın yolcunun Allah’tan başka hiç kimseden korkmadan gelerek Kabe’yi tavaf edeceğini” de söylemiştir. (Diyanet, Hadislerle İslam, cilt 7, s.519-520)

METODOLOJİ SORUNU

Peygamberimizin her söz ve davranışında ahlaki amaç vardır fakat her söz ve davranışı “dinî” değildir. Prof. Mehmet Görmez hocamızın “Sünnet ve Hadisin Anlaşılması ve Yorumlanmasında Metodoloji Sorunu” adlı eserini önemle tavsiye ederim. (OTTO yay.)

Görüyor musunuz, “tarih”i din sanmanın nasıl Talibanlar yarattığını!

Bu yüzden YÖK’ün yüksek din öğretiminde tarih, sosyoloji ve felsefe derslerini miminize etmesi çok yanlış oldu.

Netice: İslam teokrasilerde değil, özgürlük rejimlerinde modern ilimlerle tanışarak kendi rönesansını yapacaktır; Talibanların hiçbir geleceği yoktur. Büyük Akif “asrın idrakine söyletmeliyiz İslam’ı” demişti, bunu iyi anlamak lazım.

YORUMLAR (268)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
268 Yorum