Almanya’yı mahkemeler mi yönetiyor? Siyasi gündemi dalgalandıran üç karar

Almanya’yı mahkemeler mi yönetiyor? Siyasi gündemi dalgalandıran üç karar

Almanya’da son iki ayda ikisi Anayasa Mahkemesi ve birisi Federal İdare Mahkemesi tarafından alınan üç önemli karar siyasi gündemi dalgalandırdı.

MİKDAT KARAALİOĞLU-ALMANYA

Almanya’da son iki ay içinde yüksek mahkemelerin aldığı üç karar siyaseti derinden etkileyecek türden. Federal Anayasa Mahkemesi önce Federal Hükümeti’n hazırladığı bütçenin anayasaya aykırı olduğuna karar verdi. Aynı mahkeme daha sonra Berlin’de 400’ün üzerinde sandıkta 2021 yılında yapılan genel seçimlerinin tekrarı kararı aldı. Son olarak Federal İdare Mahkemesi Bavyera Eyaleti’nde kamu binalarında haç takma uygulamasının yasalara uygun olduğuna hükmetti.

Kararlar önemli siyasi etkileri olabilecek hükümler içeriyor. Ancak kamuoyunda mahkemeler siyasi iradeyi etkiliyor istikametinde bir algı yok. Hükümet Rusya Polonya savaşı, iklim değişikliği, Çin’le rekabet gibi can alıcı konularla uğraşırken, Anayasa Mahkemesi’nin ayağına çelme takması gibi bir yorum koalisyon tarafından da gelmedi.

Özellikle Anayasa Mahkemesi’nin hükümet bütçesi kararı, daha doğrusu bu kararın muhtemel sonuçları merkez medya tarafından haftalardır tartışılıyor. Koalisyonun bütçeyi oluştururken kurnazlığa kalkıştığı, muhalefetin abartılı bir reaksiyonla Anayasa Mahkemesi’ne gittiği türü eleştiriler var. Ancak Anayasa Mahkemesi siyaset üstü bir karar merci olarak olayın tüm muhatapları tarafından saygı görüyor.

Almanya’da bu yazının dikkat çekme amaçlı atılan başlığındaki soruyu meşru kılacak bir hissiyat yaşanmıyor. Türk kamuoyunun algı ve alışkanlıklarına kıyasla sıra dışı sayılabilecek bu hukuki hissiyat dikkate değer. Hukuk bir nevi demokrasinin sigortası görevi görüyor ve bundan herkes memnun.

basliksiz-5.jpg

KARAR BÜTÇE KRİZ

Federal Hükümet’in 2021 bütçesinde korona ile mücadele için alma hakkı olan ancak kullanmadığı 60 milyar euroluk krediyi, iklim değişikliği yatırımları için kullanma kararı muhalefet tarafından (Hıristiyan Birlik Partileri- CDU/CSU) Anayasa Mahkemesi’ne yapılan itiraz sonucu iptal edildi.

Hiç hesapta olmayan bu karar bir hükümet krizine yol açtı. Merkez medyadaki yorumlara bakılacak olursa koalisyon hükümetini bitirecek türden bir kriz. Alman Anayasa’sına göre hükümetin bütçe hazırlarken ilke olarak kredi almaması gerekiyor. Bunun istisnası tabii afetler, acil durumlar ve ekonomik durgunluk. Federal Anayasa Mahkemesi korona için öngörülen kredilerin başka bir amaçla kullanılamayacağını, bütçede kredi kullanımını gerektirecek istisnai bir durumun bugün için söz konusu olmadığına hükmetti.

BERLİN’DE SEÇİMLER YENİDEN

Federal Anayasa Mahkemesi’nin aldığı ikinci karar ise Berlin’de 400’ün üzerinde sandıkta 2021 yılında yapılan seçimlerin iptal edilmesi ve yeniden yapılması. Genel seçimlerin kısmi tekrarı anlamına gelen bu seçimlerin 60 gün içinde yapılması gerekiyor.

Genel seçimlerin yapıldığı 26 Ekim 2021 tarihinde Berlin’de korona önlemleri eşliğinde ünlü Berlin Maratonu da yapılmış, vaktinde oy verememek, hiç oy kullanamamak gibi sorunlar yaşanmıştı. Bunun yanında bazı sandıklarda yanlış basılmış oy pusulaları ve seçme hakkı olmayanların oy kullanması gibi sorunlar da tespit edilmişti.

Hükümet bu aksaklıklar nedeniyle 10 Kasım 2022 tarihinde 300’ün üzerinde sandıktan seçimlerin yeniden yapılması kararını mecliste oy çokluğu ile onaylattı. Ancak muhalefet partisi Hıristiyan Birlik Partileri bunu az bulup Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Mahkeme Birlik Partileri’ni kısmen haklı buldu ve 400’ün üzerinde sandıkda seçimin tekrarlanmasına karar verdi.

Berlin’de kısmen tekrarlanacak seçimler hükümet matematiğini bozabilecek düzeyde değil ancak hükümet için bir kamuoyu yoklaması anlamına geliyor. Anayasa Mahkemesi’nin bütçe kararı ile zor duruma düşen hükümetin, Berlin’deki seçimlerde aşırı oy kaybetmesi koalisyonun son bulması gibi sonuçlar doğurabilir.

MAHKEMENİN HAÇ KARARI

Almanya’yı etkileyen üçüncü karar ise Anayasa Mahkemesi’nden değil de idari konularda en üst mahkeme olan Federal İdare Mahkemesi tarafından verildi. Bavyera Eyaleti Başbakanı Markus Söder Bavyera Eyaleti’nde 2018 yılından itibaren kamu binalarına haç asılması kararı yayımladı.

Bu karar sadece Bavyera’da değil ülke genelinde dini semboller, devletin tüm dinlere eşit davranma zorunluluğu, sekülarimz vs. içerikli yoğun bir tartışma başlattı. Vicdan Özgürlüğü Birliği isimli bir oluşum bu karara idare mahkemesine başvurarak itiraz etmişti. Alt mahkemelerde istediği kararı aldıramayan birlik Federal İdare Mahkemesi’ne kadar gitti. Mahkeme Söder’in haç kararının devletin eşitlik ilkesine aykırı olmadığına karar verdi.

İlk uygulamaya sokulduğunda Bavyera Kardinali’nin bile karşı çıktığı haç takma olayı uzun süre tartışmalara konu olmuştu.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (3)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
3 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN