‘Arka kapı’ müdahaleleri 200 milyar dolara dayandı

‘Arka kapı’ müdahaleleri 200 milyar dolara dayandı

Merkez Bankası’nın 2021’in eylül ayından itibaren başlattığı faiz indirimleri ile döviz kurları tarihi seviyelere çıktı. TCMB bu süreçte kurları frenlemek için rezervleri yakarken Bloomberg ekonomisti Selva Baziki’nin hesabına göre Aralık 2021’den bu yana ‘arka kapı’ müdahaleleri 199 milyar dolara ulaştı. Baziki bunun aylık yaklaşık 12 milyar dolar olduğunu belirterek ‘’Seçimlerin olası etkisi ile Nisan-Mayıs ayları toplamının 52 milyar dolara ulaştığını tahmin ediyoruz’’ dedi.

Ekonomi yönetiminin 2021’in eylül ayında ‘faiz sebep enflasyon sonuç’ diyerek başlattığı faiz indirimleri sonrası döviz kurları rekor üstüne rekor kıraken, enflasyon da zirveye çıktı. TL tarihin en değersiz seviyelerine düşerken uzmanlara göre Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) bu süreçte kurları frenlemek için rezerv satarak müdahalede bulundu. Bloomberg ekonomisti Selva Baziki’nin hesabına göre Aralık 2021’den bu yana Merkez Bankası’nın döviz kurlarını tutmak için ‘arka kapı’ müdahaleleri 199 milyar dolara ulaştı.

Sosyal medya hesabından açıklamalarda bulunan Baziki, ‘’TCMB’nin arka kapı müdahalelerinin Aralık 2021’den Mayıs sonuna 199 milyar dolara ulaşmış olabileceğini hesaplıyoruz. Bu ayda yaklaşık 12 milyar dolar demek. Seçimlerin olası etkisi ile Nisan-Mayıs ayları toplamının52 milyar dolara ulaştığını tahmin ediyoruz’’ dedi.

Türk Lirası’nın bu süreçte en düşük seviyeleri gördüğünü vurgulayan Baziki ‘’TCMB net rezervlerindeki (swap hariç) düşüş (9 milyar dolar ) ile net akım (190 milyar dolar) farkı müdahale miktarının 199 milyar dolara çıktığını gösteriyor. Lira bu sürede dolar karşısında yüzde 40 üzerinde değer kaybetti ve yakın zamanda en düşük seviyelerini gördü’’ ifadelerini kullandı.

Öte yandan seçim süreci rezervlerdeki erimeyi hızlandırdı. İkinci tur öncesi 19 Mayıs haftasında Merkez Bankası’nın net rezervi eksi 0,2 milyar dolar seviyesine gerilemiş böylelikle 21 yıl sonra ilk kez net rezervler negatife geçmişti. TCMB’nin rezervlerinde iki ayda görülen gerileme ise 25 milyar doları bulmuştu.

‘SEÇİMLER BİTTİĞİNDEN BERİ 4 MİLYAR DOLAR HARCANMIŞ GÖRÜNÜYOR’

Merkez Bankası’nın eski başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada rezervlerdeki satışın sürdüğüne işaret ederek ‘’Seçimler bittiğinden beri rezervlerden kabaca 4 milyar dolar harcanmış görünüyor (satış eksi alış). Zaten çok zayıflamış olan rezervleri yakmaya devam etmek yerine para politikasının seyrine dair sözlü bir iletişim daha verimli olabilirdi. Bu riskli rezerv kaybını tersine çevirmek için yeni TCMB yönetiminin haftaya ilk adım olarak para politikasına dair somut ve güçlü bir iletişim yapması beklenir’’ ifadelerini kullandı.

7 Haziran’daki kur hareketlerine değinen Prof. Dr. Kara 2.5 milyar dolar yakıldığını belirterek Türkiye’nin CDS grafiğini paylaşıp şu ifadeleri kullandı:

‘’Konunun uzmanı olmayanlar için: Yabancı para borcu ödeyememe riski arttıkça yukarda gördüğünüz CDS artar çünkü CDS borcu sigortalamanın fiyatını temsil eder. Dış borcu yüksek, kendi parasıyla borçlanamayan ülkelerde Merkez Bankası rezervi CDS’in en önemli belirleyicilerindendir.’’

‘FAİZ BASKIYI AZALTMAK İÇİN ARAÇ HALİNE GELEBİLİR’

Kredi derecelendirme kurulu Fitch Türk ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Raporda seçimin ardından hükümetin ekonomide politika değişikliği sinyali verdiği, ancak politika yapıcıların önünde -düzenleyici adımların geri çekilmesi gibi- karmaşık zorluklar olduğu ve bu nedenle herhangi bir politika değişikliğinin etkisinin anlaşılmasının zaman alacağı belirtildi.

Açıklamada “Politika faizi, politika yapıcıların lira ve rezervler üzerindeki baskıları hafifletmek ve enflasyonla mücadele etmek kullandığı bir araç haline gelebilir” ifadesi yer aldı TL’nin dolar karşısındaki yüzde 16’lık son değer kaybının uluslararası rezervler üzerindeki baskıyı azaltabileceğine dikkat çekildi. TL’de son dönemde yaşanan değer kaybının rezervler üzerindeki baskının azalması, cari açığın düşürülmesine yardımcı olabileceği belirtilen notta, “Ancak, son yıllarda Türkiye’de geçişkenliğin artan boyutu ve hızı göz önüne alındığında, zayıf bir lira halen güçlü olan enflasyonist baskıları ağırlaştırabilir. Lira’daki aşırı oynaklık, banka mevduat istikrarına ilişkin endişeler de yaratabilir (Aralık 2021’de olduğu gibi), ancak mevcut sermaye akışı yönetimi önlemleri yakın vadede yerel Döviz talebinden kaynaklanan değer kaybının hızını dengede tutmaya devam edebilir” denildi.

ALTIN REZERVİNDE SATIŞ DURMADI

Dünya Altın Konseyi nisan ayına ilişkin resmi altın rezervi verilerine göre nisan ayında dünya genelinde merkez bankalarının altın rezervlerinde 71 tonluk bir düşüş yaşandı. Bu, Mart 2022’den bu yana altın rezervlerindeki ilk düşüş olarak kayıtlara geçti. Habertürk’te yer alan habere göre, TCMB nisan ayında 80.8 ton altın sattı. Raporda bu satışların iç talebe cevap vermek için yapıldığı ifade edildi. Mart ayında da 15.3 tonluk satış yapan TCMB’nin altın rezervleri böylece 2 ayda 96.1 ton azaldı. TCMB yılın ilk 2 ayında ise toplam 45.6 tonluk altın alımı yapmıştı. Böylece yılın ilk 4 ayında rezervlerde net 50.5 ton düşüş yaşandı. Toplam altın rezervi 491.5 tona geriledi. Nisan ayında TCMB’nin ardından en fazla altını, 13 ton ile Kazakistan Merkez Bankası, 2 ton ile Özbekistan ve 0.6 ton ile Kırgızistan merkez bankaları sattı. 2022 yılında ise TCMB 147.6 tonluk alım ile dünyanın en fazla altın alımı yapan merkez bankası olmuştu. Geçen yıl genelinde altın alımında TCMB’yi 62 ton ile Çin Merkez Bankası ve 47 tonluk alım ile Mısır Merkez Bankası takip etmişti.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN